"Birisinin seni gerçekten dinleyip anlaması çözümün ta kendisi"

"Birisinin seni gerçekten dinleyip anlaması çözümün ta kendisi"

​​​​​​​Aysel Gülşen, Çukurova Üniversitesi İşletme bölümünü başarıyla bitirip 6 yıl çalıştığı bankacılık mesleğinden istifa ettikten sonra bazı özel şirketlerde yöneticilik yapan bir iş kadını. Başarılı bir iş kadını olması rağmen kendini ifade edemediğini hissediyordu, yaşamak istemediği bir hayat döngüsünde olduğunu fark edince durup kendine odaklanmayı tercih etti. Sonra neler olduğunu da Aysel Gülşen' den öğreneceğiz.

-Aysel Hanım siz Uluslararası Koçluk Federasyonu onaylı ACC ünvanlı yaşam, öğrenci, takım ve ebeveyn koçluğu yapıyorsunuz ve kişilik analizleri de yaparak danışanlarınıza özel programlar hazırlıyorsunuz. Aynı zamanda günümüzde çok popüler hale gelmiş ve son derece önemsenen nefes terapistliği de yapıyorsunuz. Bankacılıkla başlayan iş hayatınız nasıl evrildi anlatır mısınız?

Bankacı olmak için işletme okudum, ancak bankacılık bir süre sonra kişiliğimi sorguladığım bir meslek haline geldi. Artık gece kabuslar görerek uyanıp, ayağımı sürüyerek işe gitmeye başlayınca ayrılma kararı verdim. Bankacılığın hedef baskısı ve o dönemki mesai saatlerinden daha çok zorlayan işin iç dinamiğinin dayattığı şartlardı. Sonrasındaki kendi girişimciliğim ve özel şirketlerdeki deneyimlerim; yaşadığım şehir olan Adana da beni tatmin etmedi. Bir süre kendimi durdurmaya karar verdim. Bu kısır döngümü nasıl kırarım diye okudum, düşündüm ve destekler aldım. Koçluk nedir diye merak ettim, koçluk yolculuğumda çıkış noktam; lise öğrencilerinin kendilerine uygun mesleği seçmeleri için desteklemek oldu. Canımın yandığı yerden, başkalarına farkındalık desteği sunmak beni heyecanlandırdı.

- Durup kendinize odaklandığınızı söylediniz peki, kendinizde ilk neyi fark ettiniz? Neye ihtiyacınız vardı?

Ben neden hep aynı şeyleri yaşıyorum kısır döngüsünü kırmak, kim olduğumu başkalarının seslerinden, yakıştırmalarından bağımsız olarak görmek için durdum. İhtiyaç duyduğum şey; kim olmak istediğimi netleştirip bu dünyaya kendini gerçekleştirmiş bir Aysel sunmaktı. Özetle kendime ihtiyacım vardı .Ben de bu farkındalıkla bugün; koçluk , kişilik analizi, nefes terapisi, mindfullness konularındaki tüm deneyimlerimi kişiye özel olarak hazırladığım program ile birleştirerek danışanlarıma özel program olarak sunuyorum ki kendilerine çıkan yolları güzelleşsin ve kısalsın.

"Birisinin seni gerçekten dinleyip anlaması çözümün ta kendisi"

- Koçluk Nedir? Profesyonel koçluk, yaşam koçluğu, öğrenci koçluğu, kariyer koçluğu vs. ne demektir? Kısaca anlatır mısınız?

Uluslararası Koçluk Federasyonu’na ( ICF) göre koçluk; kişisel ve mesleki potansiyeli en üst düzeye çıkarmak için ilham veren, düşünmeye teşvik eden ve yaratıcı bir süreçte müşteri ile ortaklık ilişkisidir.

Bana göre; muhteşem potansiyele sahip bireylerin hedeflerine yol alırken ona ayna tutan koç ile danışanın yoldaşlığıdır koçluk. Ve bu iletişim sürecinde koç tüm hücreleriyle koçluk hizmeti alan kişiyi dinler, yeri geldiğinde meydan okuyan sorularıyla danışana düşünmesi için alan açar. Bu esnada koç asla akıl vermez, yargılamaz, eleştirmez. Böylece kişi saf kendi olarak farkındalıklar sağlar.

Koçluğun temel yaklaşımı temelli olarak çeşitli niş alanlar, öğrenci –takım-ebeveyn koçluğu gibi bölümler koçların uzmanlık alanlarını göstermektedir. Koçluk sistemi hepsinde aynı kökten beslenmektedir.

-Peki, danışmanlık ve profesyonel koçluk arasında fark var mıdır, varsa  nelerdir?

Danışmanlıkta; danışman danışana uzman olduğu konuyla ilgili bilgi verir, yol gösterir, yanlışını-doğrusunu gösterir, ne yapacağını anlatır. Koçlukta ise akıl verme, yol gösterme, bilgi verme vs. yoktur.

-Pek çok kişiye koçluk yapıyorsunuz? En çok hangi durumlar için talep geliyor ve bunun sebebi sizce nedir?

Koçluk görüşmelerimde ilgili seansın konusunu danışan belirlemektedir. Her defasında farklı bir gündem ile gelebiliyorlar. En yaygın içerikler; hayır diyememek, hedefi için nereden başlayacağını bilememek, akran zorbalığı ile baş etmek, meslek seçimi olabilir. Nefes alamamak  ise başlı başına bir gündem tabii.

Tüm bu konuların ortak noktası ‘’Korku’’. Yargılanma, yanlış yapma, sevilmeme, başarısız olma korkusu…

"Birisinin seni gerçekten dinleyip anlaması çözümün ta kendisi"

- Koçluk desteği giderek daha yaygın hale geliyor. Ancak bu konuda hala kafa karışıklıkları var diyebiliriz. Koçluk sizce niçin tercih edilmeli?

Kimse kimsenin verdiği aklı uygulamıyor, kendi sesini duymak isteyenler için dünyanın en etkili en had bilen iletişim yöntemi olduğu için koçluk çok kısa sürede etki gösteriyor. Birisinin seni gerçekten dinleyip anlaması çözümün kendisi çoğu zaman. 

-Koçluktan en yüksek faydayı nasıl sağlarız? Koçluk görüşmeleri nasıl oluyor?

Alanında yetkin, ICF tarafından ünvanlanmış bir koçtan destek alınmalı. Çünkü bu ünvanı almak için koçlar deneyim elde ediyorlar bu çok kıymetli.

Her koçluk görüşmesi; bireyin o görüşmeye özel gündemi doğrultusunda belirlenir. Ve her koçluk görüşmesinde danışanın bir hedef belirlemesi olmazsa olmazdır. Koç soru sorandır, asıl aktif konuşan kişi danışandır.

- Mimik ve yüz okuma konusunda verilen eğitimler yaygınlaşıyor. Siz de dünyada bir ekol olan Psikiyatri Profesörü Paul Ekman' ın “Temel Duygu, Mimik ve Mikro İfadeleri  Çözümlemeleri” eğitimini almış birisiniz. Bu eğitimle nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? Faydaları nelerdir?

Bu eğitimi koçluğumu desteklemek için aldım. Bu eğitim sayesinde danışanımın görüşme esnasındaki bir mikro mimiğinden bir duygusunu  yakalayıp, o alanda neler olduğunu daha derin sorabiliyorum. Danışanın bilinç altındaki düşünceler bile ortaya çıkabiliyor.

-Bu eğitimle hayatınızda neler değişti? 

İlk zamanlar özel hayatımda uyguluyordum, çok iyi olmadı . J Alış verişlerde kullanıyorum pazarlık payımı görüyorum. J Şaka bir yana koçluğumu güçlendirdi.

-Beden dili eğitimi ile benzerlikler görüyorum. Peki, yüz mimiklerindeki saniyelik değişimleri değerlendirerek karşımızdaki insanın bize doğruyu söyleyip söylemediğini nasıl anlarız? Bir örnekle anlatır mısınız? 

Kimsenin net doğru ya da yalan söylediğini anlayamayız, ancak şüpheli durumlarla ilgili gözlemlerimizin altını dolduracak sorular ve gözlemlerle daha özenli ve dikkatli olunur. Mikro mimik saniyenin yirmi beşte biri sürede gerçekleştiği için çok egzersiz ve deneyim ile kazanılabiliyor. Net bir örnekle anlatmam zor şu an. Ama mutluluk mikro mimiği için kaz ayakları denilen bölgelere ve dudak kenarlarında yukarı doğru çekilme olması gerekir. Kişi çok üzgünüm derken mutluluk mikro mimiği yakaladığınızda orada ne var diye merak edersiniz .

- Tanıdık tanımadık herkesin yüzüne odaklanıyor musunuz? Bazen insan söylenen yalanı bilmek istemeyebilir. Bu durum sizi hiç zorluyor mu?

İlk başlarda eğitimi pekiştirmek için herkesi okuyordum, mesela birisi bir şey anlatırken tiksinme görüyordum ben den mi tiksindi, orada ne var diye düşünürken gereksiz yük aldığı fark ettim. Şimdi özel hayatımda kullanmıyorum bu bilgimi. Ailece rahatladık…

- Nefes terapisi ile ilgili soru sormak istiyorum. Öncelikle Nefes Terapisi nedir? Ne işe yarar?

Doğru nefes almaya ve insanın daha kaliteli bir hayat yaşamasına, nefes almayı merkeze alarak odaklanmış bireysel dönüşüm yöntemidir. Nefes terapisinin en önemli uygulaması olan  Holotropik nefes çalışmalarıyla, hızlı ve derin nefesler aldırarak kişinin önündeki engelleri kaldırılır ve kişi kendi potansiyelini yaşama fırsatı bulur. Nefes terapisi; kişinin önündeki engelleri kaldıran, doğal bir iyileşme yöntemidir. Nefes terapisi denildiğinde sadece nefes ile ilgili sıkıntı yaşayanlara sunulan bir destek gibi algılanıyor, oysaki bu terapi kurban bilinci, kıtlık bilinci, bağımlılıklar, kendini ortaya koyamama, panik atak, takıntılar gibi fiziksel durumların ötesinde ayrıca derin bilinçaltı ve bilinç düzeyinde bireylere destek sunmaktadır.

- Derin nefes almanın faydaları her geçen gün kabullendiğimiz bir gerçek. Sizce doğru nefes alabiliyor muyuz? Yanlış nefes aldığımızı nasıl anlarız?

Maalesef çok azımız doğru nefes alıyoruz. Doğru nefesi özetlersem okuyucular değerlendirmelerini kendisi yaparlar. Doğru nefes burundan alınır-burundan verilir. Nefes alırken balon şişirir gibi karnımızda, ciğerlerimizde büyüme olur, verirken de tam tersi küçülme olur. Derin olur nefes ve sadece üst göğüste değil karın bölgesinde de nefesi hissederiz. Bir dakika içinde aldığımız nefes sayısı az olmalıdır.

"Birisinin seni gerçekten dinleyip anlaması çözümün ta kendisi"

- Doğru nefes egzersizleri vücut için nasıl sayısız fayda sağlıyorsa, yanlış nefes alma ve verme de bir o kadar rahatsızlığa sebep olabilir diyebilir miyiz? Yanlış solunum yapma ne gibi sonuçlar doğurur?

Biz oksijenle çalışan bir yapıyız, nefes ile dokulara hücrelere yeterince oksijen taşıyacağız ki; hasta olmayalım, kanser olmayalım. Hücrelerimiz yeterince oksijenlendiğinde kanser olmayız. Ayrıca sığ nefes almak, daha panik, tedirgin, stresli, huzursuz, kaygılı bireyler olmamızın alt yapısının temelini oluşturur. Erken yaşlanma da yanlış nefesin sonuçlarından. Ben olumsuzları anlatarak değil de insanları güzellikleri göstererek nefese çağrı yapmayı tercih ediyorum. Nefesin sunduğu güzellikler saymakla bitmez.

-Doğru nefes almanın pozitif düşünceden zayıflamaya, kalp çarpıntılarından uyku problemine, yaşanılan kötü olayları unutmaya kadar birçok konuda etkili söyleniyor. Peki, doğru nefes almak için en iyi yol nedir?

Doğru nefes almak için dikkati bir an nefese odaklamak. Ve gün içinde bu odaklanma sayısını akışta arttırmak. Yani doğru nefes almaya niyet etmek. Çünkü nefesini fark etmezsen doğru bildiğin yanlışla devam edersin…

-Son olarak instagram sayfanızdan takipçilerinize sorduğunuz bir soruyu ben size sormak istiyorum: En çok kime yakınsınız? Gerçekten düşündüren bir soru olmuş. Niçin bu soruyu sordunuz ?

Ben aldığım bunca eğitimin ardından en çok kendine yakın olma yolunda gayret eden biriyim. Ve bu yakınlık sabit değil yarın bugünden daha yakın olma umuduyla ateşliyorum kendimi. Instagram sayfamda soru sorarak düşündürmeyi, dolaylı olarak da farkındalık sağlamayı hedefliyorum ve sizin de paylaşımımı böyle değerlendirmenize çok mutlu oldum. Her öğreti, din, inanç bir yol anlatıyor, yolun insanın kendisine çıkıyor. Benim varlık amacım; insanların kendi nefesinin  elinden tutarak ve kendine sığınarak, kim olmak istediklerini bulmalarını sağlamak. Varlık amacını, hedefini, gideceği yolu bilen insan olmaya hizmet etmek için sordum o soruyu da…

 

Bu keyifli sohbet ve bilgiler için teşekkür ederim.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.