​​​​​​​ Dünyanın Değiştiği Gün: 11 Eylül 2001

​​​​​​​ Dünyanın Değiştiği Gün: 11 Eylül 2001

11 Eylül Saldırılarını gerçekleştiren Amerika’nın kendisi mi? Gazeteci Sima Güleser Polat’ın soruları ve Usta Gazeteci Tamer Korkmaz’ın cevaplarıyla 11 Eylül saldırılarını yeniden ele aldık.

Dünya tarihinin dönüm noktası olan 11 Eylül saldırılarının üzerinden 20 sene geçti. Saldırılarda 2 bin 977 kişi hayatını kaybetti, 6 binden fazla kişi yaralandı ve 19 hava korsanı öldü. ABD ekonomisi 120 milyar doların üzerinde maddi zarar gördü. Olayların arkasındaki en somut bilançolar bunlar.  Yıllardır olayı gerçekleştiren güç ile ilgili ortaya atılan iddialar var.  Görünen yüzü Usame Bin Laden olsa da gerçek failin ABD olduğuna dair büyük kanıtlar var. Saldırıları gerçekleştiren Amerika’nın kendisi mi? Gazeteci Sima Güleser Polat’ın soruları ve Usta Gazeteci Tamer Korkmaz’ın cevaplarıyla 11 Eylül saldırılarını yeniden ele aldık.

​​​​​​​ Dünyanın Değiştiği Gün: 11 Eylül 2001

11 Eylül saldırılarının 20. Yıldönümündeyiz. ABD, bu saldırılara karşılık önce Afganistan’ı ardından da Irak’ı işgal etmişti. Daha öncesinde Irak’tan çekilen ABD, Afganistan’da da yenildi. Bu ülkeden çekilmesi ise işgalin 20. Yıldönümünden hemen önce fiyasko ile neticelendi. ABD’nin iki ülkeyi işgal ile başlayan ve bütün Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmeye dayalı derin planları, hesapları çöktü diyebilir miyiz?

​​​​​​​ Dünyanın Değiştiği Gün: 11 Eylül 2001

-Irak’tan sonra Afganistan’da da büyük bir hezimete uğradıklarına, havlu attıklarına göre böyle denilebilir. Yani, ABD’nin, Oğul Bush döneminin eseri olan Büyük Ortadoğu Projesi’nin çöküşünden söz ediyoruz. İşte bu derin proje çerçevesinde bölgedeki 22 ülke sınırlarının değiştirilmesi ve İslam ülkelerinin ağırlıkta olduğu bir coğrafyayı tümüyle kontrol etme hedefi berhava oldu. Bush, 11 Eylül’ün ardından Haçlı Seferi başlattıklarını söylemişti. Çağdaş Haçlı Seferleri ibretlik bir yenilgiyle sonuçlandı. Afganistan’da tarihindeki en uzun savaşı ağır bir bedel ödeyerek kaybeden ABD için artık ‘Sonun Başlangıcı’ analizleri yapılıyor. Ayrıca, Joe Biden’la birlikte “ABD dönüyor” diyenler de yanıldı. Şişirilmiş Biden balonu, çabuk söndü.

​​​​​​​ Dünyanın Değiştiği Gün: 11 Eylül 2001

“11 Eylül, İslam dünyasını suçlamak ve Batılı güçleri Irak’a ve Afganistan’a müdahaleye tahrik etmek için planlanıp gerçekleştirilmiştir.”

El Kaide’nin üstlendiği 11 Eylül 2001 saldırılarının ‘kurgusal’ olduğuna dair ve ABD derin devleti tarafından planlandığına ilişkin birçok yazınız var. Argümanlarınız neler?

-Teknik izahlar ve kaçışı mümkün olmayan delillerden evvel, bir büyük itirafı hatırlatmalıyım. İtalya’nın eski Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga Aralık 2007’de Corriere della Serra gazetesine şöyle demişti: “11 Eylül saldırılarının CIA ve MOSSAD tarafından yapıldığı gerçeği, dünyadaki tüm istihbarat örgütlerince biliniyor. 11 Eylül, İslam dünyasını suçlamak ve Batılı güçleri Irak’a ve Afganistan’a müdahaleye tahrik etmek için planlanıp gerçekleştirilmiştir.”

2010 yılında ölen Cossiga’nın derin bir konumu vardı. İtalyan Gladio’sunun en önde gelen baronlarındandı. Onun 11 Eylül’ün arka planı için söyledikleri bir yerde itiraf hükmündedir. “En iyi belge, itiraftır” diyoruz.

​​​​​​​ Dünyanın Değiştiği Gün: 11 Eylül 2001

ABD, Afganistan’ı işgal ederken “Kabil’in El Kaide bağlantısını,” Irak’ı işgal ederken de “Bağdat’ın El Kaide bağlantısı” ile birlikte “Saddam’ın kitle imha silahlarını” gerekçe göstermişti.

 

-Evet, gerekçeleri bunlardı. Ancak bu gerekçelerin hepsi uydurmaydı. Saddam’ın kitle imha silahlarının olmadığı anlaşıldı. Sonradan itiraf da edildi. Bu kitle imha silahı hikâyesi, “çok itibarlı” diye tanımlanan The New York Times gazetesindeki üç yalan haberle oluşturuldu. Söz konusu haberler Judith Miller’ın imzasıyla çıktı. Beyaz Saray’dan paslandı. Bush’un yardımcısı Dick Cheney’in baş danışmanı Lewis Libby, uydurma bilgileri Miller’a veren isimdi.

​​​​​​​ Dünyanın Değiştiği Gün: 11 Eylül 2001

Afganistan’a gelince, daha geçenlerde Taliban Sözcüsü, 11 Eylül saldırılarının ardında Bin Laden’in olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmadığını söyledi. Ki, doğrudur. Yani, üstlenen başka yapan başkadır. Üstlenilmesi de hesaba dâhildir.

Tam da burada kozmik bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. 11 Eylül’den sadece birkaç hafta sonra dönemin başkanı İkinci Bush ile Usame Bin Laden’in -çok özel bir hattan-telefon görüşmesi var! Bush, hedef gösterdiği Laden’in güya peşinde ama telefonda samimi bir şekilde sohbet ediyorlar. Washington yönetimi, bunu yalanlasın da hele bir görelim; kimin sızdırdığı da ortaya çıksın böylelikle! Cesaretleri var mı? Kaldı ki, yirmi yıldır bunlardan tık yok.

​​​​​​​ Dünyanın Değiştiği Gün: 11 Eylül 2001

Tüm bunların neticesinden saldırıları bizzat Amerika’nın gerçekleştirdiğini söyleyebilir miyiz?

Gerçeklerin önünde sonunda ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. 11 Eylül saldırıları gerçekleştirildiğinde herkese konulan uçuş yasağı Laden Ailesi’nin fertleri için geçerli olmamıştı. Çok sayıda Laden soyadlı kişi FBI’ın bilgisi dâhilinde apar topar deniz aşırı seyahate çıktılar. Bu derin gayretin nedeni çok bellidir. Dahası var. Baba Bush, başkanlığı sona erdikten sonra Carlyle Group’ta yüksek ücretle danışmanlığa başladı. Carlyle şirketinin önde gelen ortaklarından biri Laden Ailesi’ne mensuptu. 11 Eylül saldırılarının üzerinden haftalar sonra bile, Baba Bush ve Carlyle’daki dostları Laden’lere destek vermekten vazgeçmemişlerdi. Usame Bin Laden’in kardeşlerinden biri olan Şefik, 11 Eylül sabahı Caryle Group’ta iş toplantısındaydı. Sadece bir gün önce, aynı toplantıda Baba Bush ve Şefik Laden, diğer Caryle kodamanları ile sohbet ediyordu. Bütün bu bağlantılar, belgelidir.

​​​​​​​ Dünyanın Değiştiği Gün: 11 Eylül 2001
 

“Uçakların çarpması sonucunda bu kulelerin çökmesi kesinlikle mümkün değil.”

İkiz Kulelere çarpan uçaklara gelecek olursak…

-İşin erbabınca bilimsel olarak defalarca kanıtlandı ki, uçakların çarpması sonucunda bu kulelerin çökmesi kesinlikle mümkün değil. Çelik konstrüksiyon bunlar. Uçaklar çarptı; içindeki benzini de hesap edelim, patladı ve yandı. Bunun her iki bina için de yapacağı en ziyade tahribat çarptıkları katlardan yukarıya doğru olan kısmın bir nevi iskelet haline gelmesidir. Aşağıdaki tüm katlar ise tamamen ayakta kalacaktır. Yani bina çökmeyecektir. Hâlbuki her iki bina endüstriyel yıkımlarda olduğu gibi içe kat ederek on saniye içinde çöktü.  Bunun sebebi binalara daha önceden yerleştirilmiş olan patlayıcılardır. Her iki bina da bundan dolayı tuz buz oldu. Zaten, uçakların çarpmasından hemen sonrasında her iki binanın içinde de patlama sesleri duyan birçok şahit var. Bir de saldırılarda en fazla ismi zikredilen Muhammed Atta’ya ait kimlik, kül olan bina enkazında yıpranmamış biçimde bulundu. “Gördünüz mü, El Kaidecilerin işi, bakın işte kimlik bulduk” dediler. Amerikalılar, aklımıza hakaret etmeyi pek seviyorlar. Elleriyle koydukları için buluverdiler.

​​​​​​​ Dünyanın Değiştiği Gün: 11 Eylül 2001

Yıllardır 11 Eylül bahsi açıldığında etrafınızdakilere sorduğunuzu söylediğiniz kritik bir soruyu şimdi de ben size soruyorum: 11 Eylül günü kaç bina çöktü?

 

-İşte işin sırrı, püf noktası da buradadır. Sorduğumda aldığım cevap hep şu oldu: “Elbette, iki bina çöktü. Adı üzerinde yahu: İkiz kuleler.”

Doğru cevap “üç bina” olacaktı. DTM’de (Dünya Ticaret Merkezi) ikiz kulelere komşuluk eden birkaç bina var. Bunlardan biri de 47 katlı “DTM-7” adlı bina idi. Çöken üçüncü bina budur. İkiz kulelerden yedi saat sonra (Yerel saatle 17.20; TSİ 00.20’de) çökmüştü. Bu DTM-7 için 11 Eylül illüzyonunun simgesi bir binadır, diyebiliriz. İkiz kulelerin yıkılışını, 11 Eylül’ün dehşetli sahnelerini detaylı bir biçimde saatler boyu ekranlardan izlemiştik. Ancak, kaç kişi üçüncü binanın çöktüğünden haberdar olmuştu ki? DTM-7, herhangi bir uçak çarpmadığı halde ve gözle görülebilecek herhangi bir hasar yaşamamasına rağmen çökmüştü. Televizyon kayıtlarını tekrar izlediğimizde DTM-7’nin çöküşünün “kusursuz bir simetri” ile ve “endüstriyel bir yıkıma tamamen benzer” bir biçimde gerçekleştiğini görüyoruz.

​​​​​​​ Dünyanın Değiştiği Gün: 11 Eylül 2001

Çöken üçüncü bina DTM-7 ile ilgili gerçeği neden sakladılar?

-Bu bina, DTM kompleksine acil durumlar için jeneratör hizmeti sağlayan bir trafo gibiydi. DTM-7’nin sakinleri arasında, dikkat Pentagon’a ve CIA’e bağlı bazı ofisler de vardı. DTM-7’de önce yangın çıkarılmış, sonra bina kontrollü bir biçimde -ikiz kulelerden yedi saat sonra- patlayıcılarla çökertilmişti.  İkiz kulelerin patlayıcılarla çökertildiği kesin olduğuna göre; DTM-7’nin çökertilmesini derin bir suikasta imza atan bir tetikçinin, cinayetten yedi saat sonra bir başkası tarafından ortadan kaldırılmasına benzetebiliriz.

​​​​​​​ Dünyanın Değiştiği Gün: 11 Eylül 2001

Saldırıların ardından oluşturulan 9/11 Komisyonu, bütün bunların üzerini örtmüş mü oldu?

Aynen öyle. 11 Eylül Komisyonu, JFK Suikastından sonra kurulan Warren Komisyonu ile aynı işlevi gördü. 11 Eylül’ün derin gerçeklerini itina ile hasıraltı etti.

Dönemin ABD Başkanı Obama, 2 Mayıs 2011’de Bin Laden’in Pakistan’daki evine düzenlenen askeri bir operasyon sonucunda öldürüldüğünü dünyaya ilan etti. Siz bunun çok büyük bir yalan olduğunu ilk andan itibaren ısrarla yazıyorsunuz. Hatta 20 Nisan 2008 tarihli yazınızda “Beyaz Saray’ın bir sabah Bin Laden’i ölü olarak ele geçirdiklerine dair gösterisini, açıklamasını izleyeceğiz!” diyorsunuz.

​​​​​​​ Dünyanın Değiştiği Gün: 11 Eylül 2001

Evet. 20 Şubat 2007 tarihinde böbrek yetmezliğinden hayatını kaybeden birinin, 2 Mayıs 2011’de öldürülmesi mümkün değil! 2 Mayıs 2011’de elbette bir operasyon var. Orada Bin Laden’in akrabaları öldürüldü. Ama Bin Laden değil. ABD, aradan geçen on yılda Bin Laden’in cesedine ait tek kare fotoğraf veya herhangi bir kanıt gösterebildi mi? Hayır. Neden? Çünkü öldürülme diye bir olay yok. Kuyruklu yalanlarla aklımıza hakarete devam; bu resmi yalanları kabullenmediğinizde “komplo teorisyeni” oluveriyorsunuz! Bu tür boş laflar gerçekleri örtbas etme söylemidir.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.