“Ebeveynlerde alerji olması önemli bir risk faktörüdür”
RÖPORTAJ: HANDE İPEKGİL
Alerjinin son yıllarda özellikle çocuklarda, gittikçe daha sık rastlanan bir rahatsızlık olduğunu görüyoruz. Kaşıntılar, döküntüler, kabarıklıklar, ter basmaları... Yaptığım araştırmaya göre de Türkiye'de 2,5 ila 3 milyon arasında çocuk astım hastası. Bir de tabii alerjik astım var. Bu hafta pek çoğumuzu ilgilendiren bu konuyu ve çocukta alerji nedir, nasıl ortaya çıkar? Alerjik astım nedir, belirtileri nelerdir sorularının cevaplarını Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehtap Kılıç ile konuştuk.
-Hocam her 5 kişiden 1’inde alerjik rinit görülüyor. Bunun yanında çocuk alerjilerinin de çok arttığını gözlemliyoruz. Peki alerji vakaları neden artıyor?
-Alerji, bağışıklık sistemi aracılığıyla oluşan, normalde tepki göstermemiz gereken proteinlere karşı aşırı tepkiden kaynaklanır. Günümüzde sağlıklı ve doğal yaşamdan ne kadar uzaklaştığımız düşünülecek olursa bağışıklık sisteminin bu haklı isyanını görmek sürpriz değildir. Köyden kente göçün artışı, sağlıksız ve katkılı beslenme, hava kirliliği, artan stres dolu yaşam, kimyasal içerikli ürünlerin hayatımızda giderek artan kullanımı sayabileceğimiz sadece birkaç nedendir.
-Kırsaldan şehre taşınmanın alerjilerin bu kadar artmasına etkisi var mı sizce? Doğadan uzaklaşmanın insan sağlığına etkisi hakkında neler söylersiniz?
-Elbette var. Doğadan uzaklaşma arttıkça alerjik hastalıklar artıyor. Bu yıllardır, “hijyen hipotezi” olarak tartıştığımız bir konu. Yapay hayat, alerjik yolakları tetikleyici bir rol oynuyor. Aksine, yaşamın erken dönemlerinde toprak, hayvan, bitki teması bağışıklık sistemimizin bu tür alerjen olabilecek uyaranları kabul etmesine ve doğal bir yanıt oluşmasına olanak sağlıyor görünüyor.
-Hocam çevresel faktörlerin dışında alerji sebepleri neler, neden bu kadar çok çocuk alerjik doğuyor?
-En önemli etken genetik yatkınlık. Anne ve/veya babada alerji varlığı genetik olarak alerji oluşum riskini artıyor. Yine yakın akrabaların da alerji yönünden sorgulanması genetik yatkınlık yönünden ipucu taşıyabilir.
-Uzmanlar alerjilerin ortaya çıkmasında genetik etkinin önemli olduğunu söylüyor. İstatistiklere göre, anne ya da babadan birisi alerjikse çocuğun alerjik olma olasılığı yüzde 40, her ikisi de alerjikse yüzde 60 oranlarına çıkabiliyormuş. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?
-Az önce de bahsettiğimiz gibi genetik yapı en önemli etken. Hatta çevresel faktörler bu genetik yatkınlığı tetikliyor görünüyor. O yüzden ebeveynlerde alerji olması önemli bir risk faktörüdür.
-Peki o zaman anneler çocuklarının alerjik olmaması için doğum öncesi ve hamilelik sırasında ne yapmalı şöyle de sorayım; alınabilecek önlemler ne kadar etkili olur?
-Bugüne kadar bu konuda yapılmış çokça araştırma var ancak gebelikte alerjinin önüne geçebilecek kesin ve net öneri düzeyinde bilgiye şu an sahip değiliz. Sağlıklı bir gebelik süreci, stresin azaltılması, mümkünse normal doğumun tercih edilmesi, annenin doğal beslenmesi, sigaradan uzak olmak şu an önerebileceğimiz tavsiyeler olacaktır.
-Bebeklerde ve çocuklarda görülen alerji türleri nelerdir?
-En çok iki grup alerji görüyoruz: Besin alerjileri ve solunum yolu alerjileri. Besin alerjileri kendini kusma, ishal, kanlı ya da mukuslu dışkılama, gaz sancıları veya egzama, kurdeşen şeklinde deri belirtileri ile gösterebiliyor. Çok nadiren besin alerjilerinde solunum şikayetleri görüyoruz. Solunum yolu alerjileri ise en çok kendini alerjik nezle (alerjik rinit) olarak gösteriyor. Alerjik öksürüklerle de sık karşılaşıyoruz ve bunların bir kısmı astım. Daha az olarak ilaç alerjileri, arı alerjileri gibi görebildiğimiz alerji türleri var.
-Çocuğun alerjisi olup olmadığını nasıl anlarız, belirtiler nasıl olur?
-Öncelikle öykü çok kıymetli anahtar bilgiler içerir. Uzamış veya sık tekrarlayan nezle hali, sık geniz akıntısı, tekrarlayan sinüzit ya da orta kulak enfeksiyonları, hareketle veya gece artan öksürükler, göz kaşıntıları, sulanmaları ve kızarıklıkları, burun kaşıntısı ve sık hapşırıklar solunum yolu alerjileri yönünden değerlendirme gerektirir. Besin veya ilaç ilişkili şikayetler de ise besin ve ilaç ilişkili şikayetlerin sorgulanması gerekir. Besin tüketimi sonrası görülen döküntüler, gaita değişiklikleri, gaz, kusma mide bağırsak şikayetlerinde de gibi şikayetlerde de alerji akılda tutulmalıdır.
Belirtiler içinde bizleri en fazla uyaran anafilaksi dediğimiz alerjik şok gelişimidir. Bu durumda alerjenle karşılaşmadan sonra hızla gelişen hayatı tehdit edici belirtiler oluşur. Renkte solma, baş dönmesi, ani kusma veya ishal, hızlı gelişsen solunum bulguları özellikle öksürük ve nefes almakta zorluk, ses kısıklığı veya burun şikayetleri gelişiminde akılda anafilaksi olmalıdır. Muayene sırasında burun ve akciğer bulguları, deri muayenesi tanıya ışık tutar. Alerji deri testleri ile de çok kısa sürede ne ile ilişkili bir aşırı yanıt olduğunu öğrenebiliriz ve ev tozu, polen, kedi ya da köpek tüyü, küf mantarları gibi olası nedenler arasında testimizle uyumlu sonuç ne ise bu konuda bilgi sahibi oluruz. Yaşı uygun olan hastalarda solunum fonksiyon testleri de bize akciğer kapasitesi hakkında bilgi verir ve astım yönünde tanı koymakta yardımcı olur. Besin alerjisinde ise besin deri testleri uygun hastalarda yapılırken, gerekli durumlarda besinle karşılaştırma testleri ile tanı konur.
-Bebeklik ve ya çocukluk alerjisi genellikle kaç yaşından sonra sona erer?
-Bu her hastaya özel değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Kesin bir yaş söylemek mümkün değil. Rinit farklı, astım farklı seyrederken bir süt, yumurta alerjisi ile balık ve kuruyemiş alerjilerinin seyri çok farklıdır. Hepsi için ayrı bilgilendirme yaparız. Hatta alerjinin şiddetine göre de bu süre değişir.
-Biraz da alerjik astımdan konuşalım istiyorum. Alerjik astım nedir, belirtileri nelerdir?
-Astım; toz, polen, hayvan tüyü veya rutubet gibi bir alerjenle tetiklenen havayolu aşırı duyarlılığı ve havayolunda daralmaya bağlı şikayetlere neden olan bir solunum yolu hastalığıdır. Kendini öksürük veya nefes darlığı olarak gösterebilir. Kontrol altına alınıncaya kadar düzenli aralıklarla hekim takibi gerekir. Özellikle hareketle artan gece daha çok ön plana çıkan öksürüklerde, çabuk yorulma veya nefes darlığı gibi şikayetlerin varlığında astım tanısı akla gelmeli ve araştırılmalıdır.
-Alerjik astım da ebeveynler nelere dikkat etmeli?
-Astımı tetikleyebilen en genel uyaranlar sigara, parfüm, deodorant, deterjan kokuları gibi kimyasallardır. Temiz hava çok önemlidir. Aşırı sıcak ve kuru havalı oda ortamı da astmatik öksürükleri artırabilir. Bunlar dışında çocuğun neye alerjisi varsa ona özel tedbirler alınmalıdır. Akar alerjisi ise ona özel önlemler, polen alerjisi ise ona özel önlemler alınmalıdır.
-Örneğin kediye alerjisi olan bir çocuğun alerjisi ileriki dönemlerde geçer mi?
-Kedi alerjisi kendi düzelmesini beklediğimiz bir durum değildir.
-Peki çocuklukta alerjisi olmayan birinin ileri yaşlarda alerjisi çıkabilir mi?
-Elbette çıkabilir.
-Hocam son olarak alerji aşısını sormak istiyorum. Bu aşı yaygın mı, ne zaman yaptırılmalı?
-Alerjik yürüyüşün ortadan kaldırılması ancak aşı (immünoterapi) tedavisi ile mümkündür. Seçili hasta gruplarında uygun olan bu tedavi şeklinin hekim tarafından gerekli ve uygun görüldüğü takdirde hasta ile beraber karar verilerek uygulanması gerekir.
Kaynak:BBN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.