Evrendeki kusursuz işleyişin sanatsal tasviri: MANDALA YÖNTEMİ
Röportaj: HANDE İPEKGİL
Dolayısıyla bu dönemlerde çoğumuz kendimizi ruhsal açıdan bizi besleyecek faaliyetlere yöneldik. Kimileri yoga, meditasyon, dans, el işi vb. faaliyetlerde bulunurken kimileri mutfakta, sporda, eğitimlerde kendini geliştirdi. Belki de bazılarımız bu süreçte Mandala boyama kitapları ile tanıştı. Çemberlerin içerisinde geometrik şekillerle oluşturulmuş incecik desenleri renklerle doldururken zihnimizi ve ruhumuzu da negatif olan şeylerden uzaklaştırmaya çalıştık. Bugün birer boyama kitabı olarak karşımıza çıksa da aslında mandalanın bir uzak doğu sanatı olduğunu çoğumuz duymuşuzdur. Peki nedir mandalanın gerçek anlamı ve bu ritüelin incelikleri nelerdir? Sorularının cevaplarını Türkiye’nin ilk mandala eğitmenlerinden Mandala Akademi Kurucusu Gülben Aykaç’ a sordum.
10.12.1968 yılında İstanbul’da doğumlu olan Gülben Aykaç, İstanbul Üniversitesi Turizm-Otelcilik ve Çalışma Ekonomisini bitirdikten sonra Profesyonel iş hayatına AIG –American International Group- bünyesinde ALICO'da başlamış. İşi sayesinde pek çok insan tanıyıp büyük tecrübeler edinmiş.16 yıllık başarılarla geçen Kurumsal iş hayatı ikiz oğullarının 2005 yılında dünyaya gelmesiyle son bulmuş. Aykaç’ın değişen yol hikayesini ve mandala ile nasıl tanıştığını kendisinden öğrenelim.
Gülben Hocam öncelikle sizin yol hikayenizle başlamak istiyorum. 16 yıllık başarılarla geçen Kurumsal iş hayatından sonra nasıl oldu da mandala ile tanıştınız?
-Kurumsal iş hayatındaki stresi minimuma indirmek amacıyla çıktığım yolculukta aldığım birçok eğitim beni Mandalaya getirdi. İlk buluşmam 1996 yılında tapınaklar adası diye bilinen Endonezya’nın Java bölgesindeki Borobudur tapınağında oldu. Daha sonra Londra’da yaşayan PsychicArtworks – JuneElleniLaine'in Mandala atölye çalışmalarına girdim ve bu bilgiyi batı tıbbına psikanalizde bir yöntem olarak geçiren Analitik Psikolojinin kurucusu Carl GustavJung'un kullanım metodu ile Paris’ te (1998 – 2001) yaşadığı dönem geliştirdim. Mandalanın hayatımda bir dönüm noktası oluşturması sebebiyle 2008 yılında kurduğum Mandala Kişisel Gelişim Eğitim Danışmanlık ve Mandala Akademi adı altında resmileştirdim.
Mandala resimleri yapmaya başladıktan sonra hayatınızda ne gibi değişimler yaşadınız?
-“Dışa bakan rüya görür, içe bakan uyanır.” Carl GustavJung
Mandala benim uyanmamı sağladı. Aynayı kendime çevirmeyi öğretti.
Mandalayı detaylarıyla sizden öğrenmek isterim. Öncelikle Mandala’nın tarihinden başlayım. Mandala nerede ortaya çıkmıştır?
-40.000 yıl öncesinde mağara duvarlarında bulunan Mandala çizimleri insanların hayatlarında dileklerinin ve arzularının gerçekleşmesi için yaptıkları manyetik çekim gücü olduğuna inanılan desenlerdir. Çizdiğimiz ve yarattığımız Mandalalar beynimizin sağ ve sol yarım kürelerini dengeler, düşüncelerimizi ve sezgilerimizi bir noktaya toplamamıza yarar ayrıca merkezde kalabilmeyi sağlar. Manda (Enerji - öz), La (kap) anlamına gelmektedir. Kısacası Mandala' ya enerjiyi tutan kap diyebiliriz. Sanskritçe bir kelimedir. Mandala bir başka deyişle bilinçdışından gelen tüm bilgilerin, saklanan, örtülen gerçeklerin bilince gelmesine, çıkmasına yardımcı olan yaratıcı sanattır. Yaptığımız çalışmalar sonrasında bilinçdışında bulunan bilgilerimizin açığa çıkmasıyla bize gerçek bir dışa vurum ve aydınlanma yaşatır. Böylelikle temiz bir bilinçle ihtiyacımız olan her şeyi sırasıyla yaşamımıza çekmeye başlarız. İhtiyacımız olan sadece renkler ve tertemiz bir kağıda çizeceğimiz desenlerdir.
Mandalayı birkaç kez deneyimlemiş biri olarak mandalanın şekilleri belli bir düzene göre boyamak olmadığını anladım. Mandala felsefi nedir, nasıl algılanmalıdır? Mandalanın psikanalizdeki yeri ne anlama gelir?
-Mandala yöntemi, aslında “Evrendeki kusursuz işleyişin sanatsal tasviridir”. Ben bu cümleyle tanımlamayı çok seviyorum. Arkasındaki felsefe, evrendeki gözümüzle gördüğümüz dünyanın ve içindeki yaşamın, mevsimsel döngülerin her şeyin ahenk ve uyumla olduğunu kabule geçme halini anlatır. Mananın madde olmuş halidir. Görünmeyenin görünür kılınmasını tasvir eder.
Analitik Psikolojinin kurucusu Carl GustavJung’un tıbba destek olarak kullandığı bu yöntem, Mitolojist yazar ve okutman olan Joseph Camphell tarafından kendi eserlerinde ve sembollerle yaptığı çalışmalarda devam etmiştir. Şu anda Amerika da Dr. Richard Moss tarafından kişisel gelişimde kullanılmaktadır.
Birçok kişi, tekrarlanan duygusal mücadele ve acı modelleriyle doğuştan gelen potansiyelini engeller. Bu pratik, elle çalışılan kılavuz insanların alışkanlık olarak bu tuzağa düştüğünü ve bu tıkanıklığı nasıl gidermemiz gerektiğine yardımcı olur ve günlük hayata kolayca dahil edilen, onları bu yıkıcı davranıştan kurtaran bir program sunar ve kendi kendilerinin doktoru olmayı öğretir. Geçmişten günümüze taşıdığımız bir takım olumsuz duygu ve düşünce kalıplarımızı tespit edip bunları olumlu yönde düzeltmemize yararken, bireyin duygularını, bu duyguların kendisini nasıl etkilediğini teşhis etmesi ve anlamasına ayrıca ayırt edebilme farkındalığına sahip olmasında etkili bir araçtır ve bunların altında yatan nedenleri tanımasına yardımcı olur."Mandala sizinle ve etrafınızdaki dünyayla ilgili derin doğruyu ortaya çıkaran ve genellikle daire şeklinde olan içimizdeki kutsal alandır." Macro ve Micro Cosmos.
Mandala ile kimler ilgileniyor? Bu konuda ki gözlemleriniz neler?
-Türkiye de bu anlamda çok yeni sadece bir hobi sanatı olarak bakılıyor oysa ki 7 den 70 e herkesin deneyimlemesi gereken bir yöntem.
Okuduğum bir yazıda Mandala için ‘Sabrı ve Hayatı Öğreten Bir Asya Sanatı’ deniyordu. Gerçekten böyle mi? Bu konuyu biraz açar mısınız?
-Mandala yöntemini Asya kültürleri günümüze kadar taşımış ama Mandala tek bir uygarlığa ait bir öğreti değil zaten kainatın, evrenin temsili, içinde bulunduğumuz dünyanın yaratımının temsili bu da “Denge ve Uyum Yasasını” barındırıyor belki Asya kültürleri bunu daha güzel uygulayabiliyor o yüzden onlara mal olmuş.
Mandalalardan en büyük ölçüde nasıl yararlanabiliriz? Kendimize özel mandalalar yapabilir miyiz?
-Yaratım aşamasında duygularımızı farkedebilmeliyiz bu içimize dönmemizi sağlıyor ve saptamalar yapmamızı öğretiyor. Kendimizi yargılıyor muyuz ?, Eleştiriyor muyuz? Devamlı zihinde miyiz?
Mandala çizimleri nasıl yapılır?
-Bunu anlatmak çok zor çünkü interaktif bir çalışma bire bir deneyimlenmesi gereken bir formül aslında. Örüntü yaratmak ve bu örüntüleri içimizden geldiği gibi detaylandırmak, renklendirmek diyebiliriz.
Mandala resmi yapabilecek yeteneğe sahip olmadığını düşünüp ben bunu çizemem diyenlere ne söylemek istersiniz?
-Kesinlikle denemelerini tavsiye ederim çünkü yetenek gerektirmeyen sadece adım atmamız gereken bir olay bu da beraberinde cesaret ve öz güven duygusunu geliştiriyor.
Çocuk eğitiminde mandalanın faydaları nelerdir?
-Çocukların daha dengeli bir şekilde büyümelerine olanak sağlıyor bir yetişkinin şimdi inşa etmeye başladığı yeni düzeni çocuk yaşta disipline ederek daha sağlıklı bir gelecek yaratıyor.
Mandala ile blokajlarımızı nasıl çözeriz? Bu mümkün mü?
-Mandala hayatımızın bölük pörçük parçalarını bir araya getirip bir merkezden bütünlüğe ulaşmamıza yardımcı olur. Önce kendimize koyduğumuz blokajlarımızı fark etmemizi sağlarken sonra onları çözmemizde renkli ve eğlenceli bir program sunuyor.
Yeni bir gelecek, dileklerimiz, hayallerimiz mandala da nasıl yer alır?
-Yarattığınız her rengarenk örüntü veya her adım aslında yarınlarınızın, niyetlerimizin önündeki engelleri kaldıran bir anahtar gibi düşünün ve çok güçlü bir enerji alanı içinde kalarak o yaratım yapılıyor zihnin sustuğu ve kalbin çalıştığı alan bu da bizim karmalarımıza kadar iniyor ve tamirat oradan başlıyor temelden.
Evde ya da ofiste Mandala’ları asmak için en iyi yer neresidir? Çizilen mandala nasıl saklanmalı ve ya çizimden sonra neler yapmalıyız?
-Birçok ritüeli var, arınma ve karma temizliği ile ilgili yapılan çalışmalarda aynı Tibetli rahiplerin kumla yaptığı, yarattıkları Mandalaları bozma ritüeli, çizdiğimiz Mandalalarda ateşin ve suyun dönüştürücü gücüne bırakılabilir. Bu yakma veya suya bırakma gerçekten güçlü bir temizlik enerjisini çalıştırıyor. Hiçbir şeyin bize ait olmadığı mesajını evrene yolluyor. “Evren hareketi alkışlar” diye bir söz vardır. Doğa da her şey hareket halinde ve rutininde ahenk ile salınıyor sadece insan denen canlı bizler artık bize hizmet etmeyen duygu ve düşüncelerimizi tutuyoruz belki konfor alanı yarattığımız için veya alışkanlıklardan ama doğayı izleyin sonbahar da yapraklar dökülür, ilkbaharda çiçekler açar hareket hep vardır. Hiçbir yaprak ben ağaçta kalmak istiyorum diye direnmez. Mandalaları bazen vermek onlardan ayrılmak işte bunu anlatır. Niyetlerimizi ise kesinlikle asmalıyız. Üstlerini örter veya bir kitabın arasına koyarsak, üstünü kapatırsak o zamanda evren onu seni şimdi rafa kaldırıyorum olarak algılar. Çünkü onlar canlı bizim duygularımızın elle tutulur hali sadece sesleri yok onları anlamak için hissederek çizmemiz gerekiyor.
Bu alanla ilgili yazmış olduğunuz bir de kitap var; Mandala- Bir Yaşam Sanatı. Kitabınız neler anlatıyor?
-Kitabım Mandala Felsefesini ritüelleriyle anlatıyor. Mandala ya bir giriş kitabı, başucu kitabı kökenini merak edenlere.
Kurucusu olduğunuz bir akademi var; Mandala Akademi. Akademi bünyesinde ne gibi çalışmalar var? Neler yapıyorsunuz? Eğitimlerden bahseder misiniz?
-Mandala Akademi Eğitimleri, benim toplam 17 yıl kurumsal, 14 yıl Mandala Kişisel Gelişim Akademisi ile birlikte toplam 31 yıllık çalışma hayatımda aldığım tüm psikanaliz eğitimleri ile yaşadığım deneyimlerin bileşkesi olan bir eğitim programı… Bu programı tıp fakültelerine tez kapsamında hastalar ve hasta yakınları üzerinde yapılan çalışmalarla değerli hocalarla hayata geçirdik. YÖK tez linkinde kitabımın da kaynak olduğu pek çok çalışma var ve her geçen gün yenisi ekleniyor. Amacım bu öğretiyi hizmet ettiği alana yakışır bir şekilde ileriye taşımak ve yaşamın içine dahil etmek herkesin bilmesi ve kullanmasını sağlamak için güzel iş birliktelikleri yapmak, kurmak, ve ekol olarak yaymak. Mandala Akademi şubeleri zaten olmaya başladı.
Verdiğiniz bilgiler ve keyifli sohbetiniz için çok teşekkür ederim.
-Ben size teşekkür ederim bana, kendimi ve Mandalayı ifade etme olanağı verdiğiniz için. Dilerim mesajım yerini bulmuştur ve bu yolda benimle birlikte yürümek isteyen kişilere bir kapı ve anahtar olmuştur. Sevgiyle kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.