Nartugan Film Festivali
İzlediğim kadarıyla dünyadaki pek çok festival birbirine benziyor. Peki, bu festivalin diğer film festivallerden farkı var mı? İlk aklıma gelen soru oldu. Festival ekibinden bu soruma ilgi çekici bir cevap aldığımı söylemeliyim. “Sinema aracılığıyla Güneş Dillerinin ilki olan ve de temelini oluşturan Türkçe ve Türkçe’nin lehçelerini konuşan ülkeler veya başka ülkelerde bu dilleri bilen ve konuşan insanlar arasında bir kültür birliği oluşturmak.” ilk amacımız dediler. Ben de bu farklı amacın gerçekleştirilmek istendiği festivalle ilgili merak ettiğim pek çok konuyu Festival Direktörü Gültekin Bayır ile konuştum. Sinemaseverleri neler bekliyor? Organizasyonda kimler var? Hep birlikte öğrenelim istedim.
-Gültekin bey medya dünyası sizi tanır, bilir. Fakat sizi ilk kez tanıyacaklar için kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Eski bir basın mensubuyum. Uzun yıllar fotoğrafçılıkla iştigal ettim, sinema sektöründe de yönetmenlikten görüntü yönetmenliğine, kameramanlıktan oyunculuğa -küçük bir parçacık da olsa- kadar birçok yerde görev aldım. Moda tabir ile "film-maker" denenlerdenim ama piyasaya gişe filmleri ya da dizi filmler değil de, daha çok sosyal sorumluluk projeleri, dezavantajlı gruplar için projeler, motivasyon filmleri, tanıtım filmleri yapıyorum. Engelliler, göçmenler, şiddet mağduru kadınlar, hayvanlar ve doğa için projeler üreten ve etrafımda olan bu tarz projelere destek vermeye çalışan bir sinema emekçisiyim.
-Sayın Bayır ilgilisi tarafından merakla takip edilen Uluslararası İstanbul Nartugan Film Festivali'nin (IINFF) de direktörüsünüz. Bize festivali biraz anlatır mısınız? Bu fikir nasıl ortaya çıktı ve nasıl hazırlandınız?
Nartugan Film Festivali benim on beş- yirmi yıllık festival deneyimlerimin, gittiğim ülkelerde, katıldığım festivallerdeki insanlara ve festivallere mantıklı bir öykünmenin neticesinde ortaya çıktı diyebilirim. İstanbul'un hak ettiği güzellikte bir festivale daha kavuşması hayalimin gerçekleşmesi için yola çıktık. Ekip arkadaşlarımızla çok düşündük, yaklaşık dört- beş sene emek verdik. Neticede bu festivali hayata geçirme cesaretini gösterdik. İlk beş yılının hem organizasyon hem de ekonomik olarak zor olacağını biliyoruz. Geçen yıl 21 Aralık’ta festivalimizi duyurduk. Pandemi sürecinde büyük zorluklarla yapılan 6 yapıma Turkuaz Arslan cesaret ödülü vererek festivaller arasında yerimizi aldık. Turkuaz Arslan ödülü yapım aşamasından haberdar olduğumuz büyük zorluklar ve büyük cesaretle yapılmış eserlere özendirme amaçlı verdiğimiz, cesur sinemacı ödülüydü. Özetle Uluslararası İstanbul Nartugan Film Festivali Türkiye'nin ve İstanbul'un uluslararası düzeyde filmlerle hemhal olacak sinemacıları Türkiye'ye getirecek, Türkiye'yi sinemacılara tanıtacak ve de filmleri sinema izleyicilerine duyuracak bir festival.
- Oldukça büyük bir organizasyondan bahsediyorsunuz. Peki, bu organizasyonu kimlerle yapıyorsunuz? Size destek olan kurum veya kuruluşlar var mı?
Bu organizasyonu kimlerle yapıyorsunuz sorusuna verilecek cevap, her organizasyon gibi “insanlar” adı üzerinde organizasyon yani kendi organik bağı olan organize edebileceğin çevre ile başlar. Bende böyle yapıp yakın çevremden başladım. Burada ismini mutlulukla anmam gereken Kaptan Erol Aydın'ın her zaman şahsıma ve fikirlerime duyduğu büyük teveccühü ve sağladığı destekle bu festivali hayata geçirecek girişimleri yatırımları ve seyahatleri yapabildim. Ayrıca yine festival komitesinde yer alan bana hem anlam olarak destek olan, hem de iş gücü, akıl, kol kuvveti ve emek olarak yardım eden isimlerini mutlulukla anabileceğim kardeşim Güven Atılgan. Kariyerlerini, yeteneklerini ve tüm imkânlarını çekinmeden benimle paylaşan aranjör Temel Zümrüt, oyuncu Rıza Sönmez, organizatör Hakan Gümüştargaç, ekonomist Özgün Demirel, Dr. Amina Zhaman ve joker perimiz Melis Kori gibi birçok arkadaşım destek oldular. Biz de bir komite oluşturup yolumuza emin adımlarla devam ettik. Özetle yakın çevremden başlayarak sinema sektörünün ulaşabildiğim, tanıdığım diğer tüm paydaşlarıyla da bu görev dağılımını birlikte yapıp bugüne kadar getirdik. Umarım bu nitelikli ekiple festivalin kalitesini bize yakışır bir şekilde, kalitemizi sürekli arttırarak yolumuza her sene biraz daha iyileşerek ve festivalimize değer katarak devam edeceğiz. Lakin festivalin oluşum ve hazırlık sürecinin önemli bir kısmı salgın şartları altında geçtiği için sağlıklı bir şekilde görüşmeleri sürdürüp gerekli firmaları, kurum ve kuruluşları yeterince bilgilendirecek ve sponsorluk müessesesini olgunlaştıracak fırsatı yakalayamadık. Ama çalışmalarımız salgın şartlarının hafiflemesi ile birlikte hız kazandı. Bu yıl olmasa bile önümüzdeki yıldan itibaren Uluslararası İstanbul Nartugan Film Festivalinin hak ettiği destek sağlanacak, bu gücü arkasına alan festivalimiz emin adımlarla yoluna devam edecektir, buna bütün kalbimle inanıyorum.
-Gültekin bey bildiğim kadarıyla Nartugan, her yıl 21 Aralık'ta Türkler arasında kutlanan bir bayramdır ve Roma'da Satürnalya, Antik Yunan'da ise Dionysos Şenlikleri adıyla kutlanmaktadır. Festival adını bu bayramdan mı aldı, festivalin adı neden Nartugan?
Evet, Nartugan gündönümünün yani günün geceye oranla daha uzun yer almaya başladığı tarih. Bu yıl dönümü dört yıl boyunca 21, sonraki yılda 22 Aralık’a denk gelir. Eski Türklerin de bayram olarak kutladığı, bizim de festival olarak Güneş'in Çocukları Film festivali ve güneşin doğduğu günü kutlamak gibi bir çıkış noktamız var. Bu nedenle de bizi cezbeden bir isim oldu, diyebilirim. Hatta cezbetmenin ötesinde peşinden koştuğumuz, festivalin teması haline getirdiğimiz kadim inançlara olan fikri yolculuğumuzda da Türk kadim inancının bir sembolü olarak bize ilham verdi.
-Kadim kültürlere, kadim inanışlara hatta kadim öğretilere son yıllarda ilginin oldukça arttığını görüyoruz. Kişilere göre bunun pek çok sebebi olabilir. Peki, siz neden önem veriyorsunuz?
Kadim kültürlerin kıymeti yeni yeni anlaşılıyor. Çünkü gündelik inanışlar ve fikirler bizi çatışmaya, kavga etmeye çağırırken; kadim inanışlar ve fikirler bizi hem birbirimizle yani türümüz içinde hem doğayla, dünyayla hem kozmik olarak içinde yaşadığımız evrenle daha uyumlu hale getirdiğini düşünüyorum. Bu da öyle arkası dolu olmayan bir sözden ibaret değil. Çünkü kadim kültürler varoluşları eski zamanlara dayandığı için dünyanın kaynakları insanlara yeterken, insanların kendi kavminden ya da kendi türünden insanlarla çok yabancılaşmadığı zamanlara ait. O yüzden daha ortak değerler üzerinden, daha temel ve daha basit ilkeler ve prensipler üzerinden insanları hayata bağlıyor. Ama ne yazık ki gündelik inançlar, modern inançlar daha birey odaklı, daha sınırlayan fikirler, renkler, zevkler üzerinden olduğu için biraz daha çatıştırıcı. Rekabetin günden güne insan hayatı ve insan türü içindeki yerini güçlendirip insanları birbiriyle kavga edecek duruma getirecek kadar sürüklediği hepimizce malum. Biz bu rekabete artık yeter diyerek, yarışırken bile insanları ayrıştırmayan bir yöntem izlemek istedik. Bu yüzden kadim kültürleri seviyoruz. Nartugan da kadim Türk kültürünün yani bizim geldiğimiz kavmin kültürüne ait. Bize göre de çok önemlidir.
Ödülleriniz arasında Muazzez İlmiye Çığ adına bir ödül var, biraz bu ödül hakkında bilgi verir misiniz?
Muazzez İlmiye Çığ ödülü konusuna gelince, Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli bilim insanlarından birisidir. Türkiye birçok alanda değerli bilim insanları yetiştirmiştir elbette ama Muazzez İlmiye Çığ çok önemli bir Sümerolog' tur. Sümer tarihi, insanlığın neredeyse kayıp halkası gibidir. Muazzez Hanım da hayatı boyunca bilinen birçok şeyi ileri götürmenin yanı sıra bilinmeyen birçok şeyi de araştırmaları neticesinde ortaya çıkartmış, çok değerli biridir. Ayrıca duruşu, dünya görüşü, öğrencilerine ve öğrencisi olmayan diğer insanlara verdikleriyle başta Türk insanı olmak üzere tüm insanlık için bir ışık, büyük bir nimettir. Biz onun adına bir ödül verebiliyor olmaktan son derece gururlu, son derece mutluyuz. Bu konuda kendisiyle temas kurduğumuzda konuyla ilgilenip bize de izin verdiği için ayrıca müteşekkiriz. Buradan tarafınız vasıtasıyla şükranlarımızı, teşekkürlerimizi ve saygımızı bir kez daha en derin haliyle sunuyoruz. Çok önemli bizim için Muazzez İlmiye Çığ, "Kadim Kültürlere Katkı Sağlayan Eser Ödülü". Bu ödül sadece filmlere verilmeyecek her türlü sanat eserine, performansa, şarkıya, besteye verilebilecek bir ödüldür.
Uluslararası İstanbul Nartugan Film Festivali’ne ilgi var mı? Katılım ne durumda?
Festivale ilgi bizim beklentilerimizin de üzerinde oldu. Ben size bu rakamı verirken bir film daha ekleniyor, olabilir. Festivale katılımın başladığı mart ayında ilk gün yetmişin üzerinde film başvurdu. İlk ay dolduğunda bu sayı 250’ye ulaşmıştı. Bugün ise toplam 3087 film başvurmuş durumda. 120’ nin üzerinde ülke ve özerk bölgeden katılım var. Yüze yakın kişi de çeşitli sebeplerden internet erişimi olmadığı ya da bizim film kabulü yaptığımız sitelere erişim sağlayamadıkları için bize ulaşarak ne tür bir yolla katılabileceklerini danıştılar. Onlara da yardım etmeye çalıştık. Yani festivalimizin ilk yılında bu düzeyde bir katılım çok mutluluk verici hepimiz için. Bizim genç sinemacılardan oluşan bir kabul heyetimiz var, önce onlar başvuruları denetliyor sonra ön jürimiz bu üç bin film içerisinden jürinin değerlendirmesine sunulacak 200 filmi belirleyecek ve son olarak jürimiz bu 200 filmi değerlendirecek. 21 Aralık günü sonuçları duyuracağız.
-Peki, Festival Jürinizde kimler var?
Ön Jürimizde;
Dr. Amina Zhaman – Actor,
Serkan Yakın-Manager
Soner Olgun - Musician & Dramaturge
Nilüfer Açıkalın - Actor & Musician & Writer
Asu Sanem Kaya - Shenema Festival Director- Social Entrepreneur
Hasan Şahintürk - Actor & Lecturer Kamel Krifa - Actor - Trainer
Gamze Dar-Actor
Deniz Celiloğlu-Actor Oğuz Koloğlu - Director
Begüm Algan - Actor & Educator
Latife Mülazımoğlu - Actor
Emre Altuğ - Actor & Musician
Aytaç Usun-Actor Haydar Satıl-STL3 Film Co, Founder & Ceo
Sema Emek - Radio TV Presenter
Taner Gündöner - Writer & Director
Dr. Tayfun Luxembourgeus - Cinema Doctor
Rıza Sönmez - Actor & Journalist
Nasser Younes - Director Photographer
Özgün Demirel - Business Development Specialist
kıymetli isimler var.
-Festivali ekibinizi de tanımak isteriz. Kimler var ve festival takviminiz nedir?
Festival takvimimiz şöyle; her yıl 1 Mart itibarıyla film kabul etmeye başlayacak ve 21 Eylül itibarı ile katılımlar hakkında deklarasyona başlayıp ön jürisini duyuracaktır. 21 Ekim tarihinde kabul ettiği filmleri, 21 Kasım’da finale kalan filmleri, 21 Aralık günü ise ödüle layık olan filmleri açıklayacaktır.
Festival Ekibimiz ise aşağıdaki değerli isimlerden oluşmaktadır.
Festival Komitesi
Gültekin Bayır – Director, Erol Aydin-Founder & CEO Festival Director, Tunç Aksu - Venture Consultant, Nuray Bilgili - Content Advisor, Orhan Hakan Gümüştargaç-Supervisor, Melis Kori Communication Director, Elynn McMullan- Festival UK Director, Gökhan Gültekin Karakaş - Media & PR Monjurul, Islam Megh - Festival Asia Director, Erkan Soycelik - Financal Advisor, İzzet Arslan - Director & Content Advisor, Nazar Sarı- Production Designer
Danışma Kurulu
Bilal Murat Süel - Chief Engineer, Cengiz Tünay - Journalist & Director, Onursal Özbek - Legal Consultant, Burak Ağbayır - Director at DeepAdvert, Fikret Bakıcı-Mentor Specialist, Temel Zümrüt - Music Compositor, Erdem Gülen - Business Consultant, Güven Atılgan-Journalist & Photographer
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. 21 Aralık festival sonucunu merakla bekleyeceğim.
Hande İpekgil
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.