"Parayı diziden kazanır tiyatro sanatına harcarsınız"
RÖPORTAJ: HANDE İPEKGİL
Günümüzde yeni yeni ortaya çıkan ve talep gören beden dili eğitimi bu yüzden bize yardımcı olacaktır. İyi bir oyuncu olmanın gereklerinden biri de beden dilini etkileyici bir şekilde kullanmaktır. Ankara Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Orkide Çivicioğlu ile hem beden dilini hem de tiyatroyu konuştuk
-Tiyatro yaşantınız nasıl başladı? İzlediğiniz bir oyunun ya da oyuncunun etkisi oldu mu?
--Tiyatro yaşantım lisede okurken annemin gözlemleri sonucunda beni yönlendirmesiyle başladı.Klasik müzik dinlerdim, opera izlerdim, müzikalleri takip ederdim ama kimsenin haberi olmazdı annem dışında. Dans da ediyordum. O yüzden klasik bir mesleğin benim karakterime uygun olmadığına beni ikna etti.
-Oynadığınız rolü seyirciye bire bir anında yansıtabilmeniz çok önemli. Bu kadar doğal olmayı nasıl başarıyorsunuz?
--Bu, oyunculuk bölümünde okurken 4 yıl boyunca bize verilen bir teknik. Rolü analiz etmek, özümsemek, türüne ve dönemine göre içselleştirmek ya da dışavurumcu bir teknik ile oluşturmak. Biz bu duruma "Rolü giyebilmek" deriz. Bunun için provalarımız en az 1,5 ay sürer. Premierden sonra oyun oynadıkça daha çok bizim olur o rol ve dekor.
-Oyuncunun sahne üzerindeki en etkili anlatım aracı hiç kuşkusuz bedeni. Haliyle mimikler ve beden dili kullanımı çok önemli. Beden dilini tiyatroda nasıl kullanıyorsunuz?
--Repliklerimiz, mimiklerimiz ve beden dili uyum içinde olmalı ayrıca birbirini tamamlamalı. Bir karakter ya da tipi oluştururken karakter analizini yaparız. Nasıl konuşur, nasıl oturur, ne yaşamıştır. Bunun sahneye yansıtılmasında ki sınır yönetmen ile birlikte belirlenir.
-Oyunculukta ve özellikle iş hayatında beden dili çok önemli. Aslında hayatımızın her anında Beden dilini kullanıyoruz. Bu yüzden beden diline hakim olmanın yararlarından da bahseder misiniz?
--Beden dili karşımızdaki insanın içsel yolculuğunu anlatır bize. O anda ki beden dili ise size tüm duygu ve düşüncelerini ifade eder. Hislerini, size verdiği önemi, o gün ne yaşadığını vs. Bu içsel yolculuktaki deformasyonları günlük hayata ve işe taşımamak profesyonelliktir.
-Bir insanın duygu ve düşüncelerinde samimi olup olmadığını anlamak bazen zor olabilir. Dolayısıyla beden dilini öğrenmek bu anlamda da büyük fayda sağlıyor öyle değil mi?
--Hemen anlıyorsunuz. Ses tonu, mesafesi, rutinin dışında bir davranış tarzı, gözlerini kaçırması, oturuşu size çok şey anlatır.
-Bu arada eğitimler de veriyorsunuz, eğitim almak neden önemli ve nasıl eğitimler veriyorsunuz?
--Bu eğitimler çocuklar, gençler ya da meslek hayatına yeni atılanlar için çok önemli. Kendilerini tanımaları, bilinçaltındaki baskıları yenebilmeleri, toplum içinde daha anlaşılır konuşabilmeleri daha rahat ve özgüvenli hareket edebilmeleri bu sayede olur. Tek tek de toplu olarak da eğitim verilir. Artiküle ve diksiyon için monologlar, belirlenmiş konular üzerine doğaçlama konuşmalar, tiradlar, tekerlemeler ile çok zevkli bir eğitim süreci vardır. Hitabet sanatı ve kendini ifade ederkenki vücut dili çok önemlidir.
-Her oyuncuya sorduğum bu soruyu size de sormak isterim. Hayatını oyunculuğa adamış biri olarak, içinde yer aldığınız projelerde canlandırdığınız karaktere bürünmeniz sizde nasıl bir yaşanmışlık hissi bırakıyor?
--Artık bırakmıyor. Çünkü profesyonellikte rolünüzü özel hayatınıza taşırsanız kişilik olarak bittiniz demektir. Artık o siz değilsiniz. Çift kişilikli, sorunlu bir intibaya geçiş yaparsınız.Ne özelinizi sahneye, ne de sahneyi özelinize taşımamalısınız. Hocalarımız bize tiyatroya girdiğinizde özel hayatınızı paltonuzla birlikte portmantoya asın ve kulise geçin rolünüze hazırlanın derlerdi.
-Oynadığınız oyunlar sırasında, sahnede başınıza gelen komik veya ilginç anılar varsa, bizimle paylaşır mısınız?
--Pek tabii. Canlı olarak yapılan bir sanat olduğu için başınıza aksilikler geliyor. Kadın oyuncular için kuyruklu kostümler hep tehlike arzeder. Bir oyunumda eşimi oynayan oyuncu kuyruğumu unutunca çok büyük bir adımla elbisemin arka taraf fermuar kısmının alta kadar tümüyle sökülmesine sebep olup sonra maalesef tüm sırtımın ve iç çamaşırlarım görünmesin diye elbisenin hangi tarafını tutup kapatacağını şaşırmıştı. Ama zaten sırtımı döndüğümde herkes göreceğini görmüştü.
-Dizi ve filmlerin oyunculara kazandırdığı bütçe tiyatroya göre daha iyi sanırım. Buna rağmen tiyatrodan vazgeçmeyen tiyatro emekçilerini görüyoruz. Tiyatro oyunculuğu için; “oyuncu olursan aç kalırsın” gibi önyargı var. Tiyatronun her bölümünde yer almış ve artık yeni oyuncular yetiştiren önemli bir isim olarak bu konu hakkında neler söylersiniz, sizce bu ne kadar doğru?
--Ülkemiz için maalesef bu doğru. Birçok avrupa ülkesinde iyi bir tiyatro oyuncusunun basit niteliksiz günlük dizilerde oynaması hatta teklif edilmesi bile hakaret sayılırken bizim ki gibi tiyatro sanatının temel eğitime dahil edilmediği ülkelerde paranızı dizilerden kazanır birikimlerinizi tiyatro sanatına harcarsınız. Hatta çoğu zaman birikimleriniz yetmediği için sponsorsuz yapamazsınız. Maddi doyum dizilerden ruhsal ve beyinsel doyum tiyatro sanatından sağlanır.
-Türkiye’de tiyatroya karşı son yıllarda biraz daha ilgi arttı gibi. Ülkemizdeki sahne sanatları yeterli ilgi ve desteği alıyor mu sizce?
--Gittikçe daha iyi oluyor. Ne zaman tiyatro sanatı dizilerin önüne geçer ve sizinle tanıştıkların ilk sordukları soru hangi dizilerde oynadığınız değil hangi oyunlarda oynadığınız olduğu gün "tamam" diyebiliriz.
-Peki tiyatroya olan ilginin artması için neler yapılması gerekiyor, bu konuda ki en büyük sıkıntılar nedir?
--Özel sektörun desteği çok ama çok önemli. Vakıfların da pek tabii. Tiyatro sanatı lâyıkıyla yapılabilmesi açısından pahalı ama getirisi olan bir sanat dalı. Devlet Tiyatroları ve Şehir Tiyatroları dışında özel tiyatrolar mecburen bilet fiyatlarını yüksek tutuyorlar. Eğer halkın alım gücü artarsa inanın tiyatro sanatı şahlanır. Teknik imkânları artar. Büyük prodüksiyonlarla karşımız daha rahat çıkabilirler.
-Sizi en son Çehov' un Vişne Bahçesi oyununda izledik. Yeni projeleriniz var mı?
--Şu anda Vişne Bahçesi dışında oyuncu olarak yeni bir projem yok. Ama yönetmek istediğim oyunlar var.Bakalım zaman ne gösterecek.
Kaynak:BBN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.