“Sosyal medya akımları ölüm riskini barındırıyor!"
Kendisi sosyal medya hesaplarından sık sık güncel konularda bilgilendirme yaptığı gibi sosyal medya ve internet kullanımıyla ilgili uyarılarda da bulunuyor. Anlattıkları hepimizi yakından ilgilendiren önemli konular. Bu nedenle söylediği her şey dikkate alınmalı diyerek bu keyifli söyleşiyle sizleri baş başa bırakıyorum.
-Ali hocam sosyal medya özgürlüğü ve güvenli nasıl sağlanmalı? Öncelikle bu soru ile başlamak istiyorum.
Sosyal medya yapısı itibariyle özgür bir alan. İnsanlar fikirlerini, düşüncelerini özgür bir şekilde takipçileriyle, kamuoyuyla paylaşabiliyor. Ancak burada, kullanan kişilerin niyetleri son derece önemli hale geliyor. Yani yanlış kullanan kişiler nedeniyle sosyal medyayı suçlamak pek de doğru olmaz. Bir sosyal medya hesabını güvenceye almanın ilk adımı güçlü bir şifre oluşturmaktır. Hem kişisel hem de iş sosyal medya hesaplarınızın şifrelerini sık sık değiştirmeniz önerilir. Şifrelerinizi en az üç ayda bir mutlaka değiştirin. Bir hesabı güvende tutmanın en iyi yolu iki faktörlü kimlik doğrulama kullanmaktır. Bu özellik yeni bir cihazla oturum açtığınızda otomatik olarak iki faktörlü kimlik doğrulama gerektirir. Restoranlar, kütüphaneler, havaalanları ve diğer iş yerlerindeki halka açık Wi-Fi bağlantıları, sosyal hesapları güvende tutacak korumalardan yoksundur. Siber suçlular, bu tür kablosuz ağlardaki parolalara ve diğer verilere kolayca erişebilir.
-Deepfake aslında bir süredir hayatımızda olan bir teknoloji ama insanların çoğu bu teknolojinin varlığından habersizdi. Fakat şu sıralar duyuyoruz ki deepfake çok tehlikeli siber bir tehlikeymiş. Doğrusunu sizden öğrenelim. Deepfake nedir? Nasıl çalışır ve tehlikeleri nelerdir?
Bilgisayar görüntülerindeki en son yineleme olan derin sahtelik, yapay zekâ (AI) ile kaydedilen videoda bir kişinin benzerliğini başka biriyle değiştirmek üzere programlandığında oluşturulur. Otomatik kodlayıcı, kişinin çeşitli açılardan ve çevresel koşullardan nasıl göründüğünü anlamak için video klipleri incelemek ve ardından ortak özellikler bularak bu kişiyi hedef videodaki kişiyle eşleştirmekle görevli, derin öğrenme AI programıdır. Teknoloji geliştikçe derin sahtelik çok daha karmaşık hale gelecek ve seçim müdahalesi, siyasi gerilim ve ek suç faaliyetleriyle ilgili olarak halka daha ciddi tehditler getirecektir.
-İnternetin görünmeyen katmanlarından biri olan internetin kuralsız yönü Dark Web nedir?
Dark web, internetin arama motorları tarafından indekslenmeyen bir parçasıdır. “Karanlık ağ” olarak da ifade edebileceğimiz dark web suç faaliyeti yatağı olarak da bilinmektedir. Burada kredi kartı numaraları, her türlü uyuşturucu, silah, sahte para, çalıntı abonelik bilgileri, saldırıya uğramış hesaplar ve diğer insanların bilgisayarlarına girmeyi sağlayan yardımcı yazılımlar yasa dışı olarak satılmaktadır.
-İnternetin yeraltı dünyası deep web hakkında bir diğer sorum da şöyle; söylenilenlere göre Deep Web tüm internet âleminin yüzde 90' ını oluşturuyor. Yani internet âleminde buzdağının altında kalan kısım diyebiliriz. Peki, nedir bu deep web?
Deep web, Google, Bing ve Yahoo gibi standart arama motorları kullanılarak tam olarak erişilemeyen internet bölümleri için bir şemsiye terimdir. Deep web' in içeriği, arama motorları, ödeme duvarlı siteler, özel veri tabanları ve dark web tarafından dizine eklenmeyen sayfalardan oluşur. İnternet sadece gördüklerinizden ibaret değildir. Aynı zamanda görmediğiniz şeydir. Normal arama motorlarında görünmeyen ve genellikle halktan gizlenen birçok bilgi vardır. Deep Web' deki tüm materyallerin erişilebilir bir akış olmadığını, bu nedenle bir proxy sunucusu aracılığıyla erişilmesi gerektiğini unutmayın. Deep web' e alternatif olarak görünmez veya gizli web de denir ve normal Chrome veya Safari tarayıcıları aracılığıyla erişilebilir.
- Dolandırıcılar, internet kullanıcılarını çeşitli yöntemlerle dolandırıyor. Sahte web siteleri ile dolandırıcılık nasıl gerçekleştiriliyor? Online dolandırıcılıkta nelere dikkat etmeliyiz? Ne gibi önlemler alabiliriz?
Siber hırsızlar gerçeğe birebir benzeyen sahte web siteleri ve linkler üzerinden kullanıcıları dolandırarak mağdur ediyorlar. İnsanları duygusal olarak etkileyerek sahte web sitelerine yönlendiriyorlar. Bununla birlikte sahte alışveriş siteleri, e-devlet siteleri, devlet desteği, banka kredi ödemesi gibi yalanlarla da aynı mağduriyet yaşatmaya çalışıyorlar. Bilinmeyen linklere tıklamamak, sitelerin güvenlik sertifikalarını ve adreslerini kontrol etmek son derece önemlidir. Yüksek kaliteli bir kimlik doğrulama çözümü kullanmak, dolandırıcıları gerçek zamanlı olarak yakalamanın en etkili ve en kolay yoludur.
- Çok sorulan ve merak edilen sorulardan bir diğeri de çalınan hesap nasıl kurtarılır? Hesap hırsızlığıyla amaçlanan nedir?
Hesap hırsızlığıyla amaçlanan vatandaşlardan para sızdırmak ve dolandırmaktır. Hesabınız çalınırsa hesabın size ait olduğunu doğrulamamıza yardımcı olmak için e-posta adresinize veya telefon numaranıza bir giriş bağlantısı göndermemizi isteyebilirsiniz. Giriş ekranında “Giriş yapmayla ilgili yardım al veya şifreni mi unuttun?” seçeneğine dokunun. Hesabınızla ilişkili kullanıcı adını, e-posta adresini veya telefon numarasını girin ve ardından “İleri” kısmına dokunun. Hesabınızla ilişkili kullanıcı adını, e-posta adresini veya telefon numarasını bilmiyorsanız “İleri” düğmesinin altındaki “Daha fazla yardıma mı ihtiyacın var?” seçeneğine dokunun ve ekrandaki talimatları izleyin. E-posta adresinizi veya telefon numaranızı seçin ve ardından “Giriş Bağlantısı Gönder” kısmına dokunun. E-postanızdaki veya kısa mesajınızdaki (SMS) giriş bağlantısına tıklayın ve ekrandaki talimatları izleyin.
-Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye, Çin' den sonra tatil fotoğrafı yayınlayan ikinci ülke demiştiniz ve sosyal medyada fotoğraf paylaşırken iki kere düşünün diye de bir uyarıda bulunmuştunuz. Bu konuyu biraz daha açar mısınız? Neden dikkat etmeliyiz?
Siber hırsızlar sanal ortamda kol gezmekte ve takip gerçekleştirmektedir. Konum bilgileri ve fotoğrafları paylaşmak yeni nesil hırsızlara adeta yol göstermektir. Dolayısıyla profilleri gizleyerek bu tip fotoğrafları paylaşmamak son derece mühimdir.
- Kişisel verilerimizi koruyabiliyor muyuz? Kabul ettiğimiz sözleşmelerin altında ne var? Bilmeden nelere “tamam” diyoruz?
Bir şey ücretsizse ürün biz oluyoruz. İşte sosyal medya uygulamaları da tam buna hizmet ediyor. Kullanıcı sözleşmelerini okumadan kabul ettiğimiz için kişisel verilerin üçüncül kişilerle paylaşımına da onay vermiş oluyoruz. Konum bilgilerimiz, gezdiğimiz profiller, yaptığımız aramalar bile şirketlerle paylaşılabiliyor. Sanal ortamda var olmak aslında kişisel verilerden ödün vermeyi de gerektiriyor.
- Sosyal medya akımlarının yol açacağı tehlikeler neler? Örneğin; renkli göz?
Sosyal medyadaki akımların bazıları ölüm riskini barındırıyor. Beğeni ve tık alabilmek adına insanlar kendilerini tehlikeye atabiliyor. Aynı şekilde kişisel verilerin ele geçirilmesi ve yapay zekâ algoritmalarının beslenmesi adına da akımlar çıkarılabiliyor. Sosyal medya filtreleri, yüz, göz değiştirici uygulamaların işlev görebilmesi için insanların biyometrik verilerine gereksinimi var. İşte bu fotoğraflarla veriler elde ediliyor. Bu tip akımlara kapılmamak çok önemlidir.
- Sizce dijital dünyada algı operasyonları niçin yapılıyor?
Sosyal medyanın denetimsiz ve kontrolsüz yapısı algı operasyonlarını gerçekleştirebilmek adına biçilmiş bir kaftan diyebiliriz. İnsanları yönlendirmek, algılarıyla oynamak, olmayan olaylara inandırmak, siyaset açısından manipüle etmek için sosyal medyada algı operasyonlarına başvurulmaktadır. Kanaat ve tutumların değiştirilmesi, yönetilmesi ve yönlendirilmesi adına bu yönteme sıkça başvurulmaktadır. Dijital okuryazarlık ve dijital bilinç bu operasyonlarla mücadele adına son derece mühimdir.
- Peki, gelecek siber savaşlar üzerine kurulu diyebilir miyiz?
Siber savaş, bir devletin virüsleri ve bilgisayar korsanlığını bir düşman devletin bilgisayar sistemlerini çökertmek için kullandığı, bilgi ve iletişim sistemlerine erişim yeteneklerini ortadan kaldırdığı savaşın bir sonraki sınırıdır. Çoğu durumda, bilgisayarlar bir siber saldırının nihai hedefi değildir, hedef kontrol ettikleri sistemlerdir. Bir hastaneye veya havaalanına bağlı bilgisayarları devre dışı bırakırsanız, fiilen çalışmayı durdururlar. Siber saldırılar çok güçlü çünkü dünyamızın çoğu artık veriler tarafından kontrol ediliyor. Bir saldırı, tüm ülkedeki sistemleri etkileyebilir, acil servisleri günlerce devre dışı bırakabilir, ekonomiyi bozabilir ve askeri tepkiyi zayıflatabilir. Siber saldırılar, herhangi bir kanıt olmadan anında başlatılabilir, bu da onları tahmin etmeyi veya karşı koymayı zorlaştırır.
- Biraz da çocukları tehlikeye düşüren uygulamalardan bahsedelim. Ebeveynlere uyarılarınız neler?
Sosyal medya ve telefona indirilen bazı uygulamalar, dijital oyunlar çocuklar açısından bir takım tehditleri bünyelerinde barındırabilir. Bu nedenle ebeveynlerin dijital çağda çok dikkatli olması gerekmektedir. Öncelikle hangi sosyal medya hesaplarına sahip olduklarını bilin. Takip edin ve onların takip ettiği arkadaşların kimler olduklarını araştırın. Ekranlarda geçirilen süreyi sınırlayın. Telefonları yatmadan önce teslim alın. Ek koruma için ebeveyn denetimleri ve filtrelerini kullanın. Empati kurun ve her şeyden önce çocuğunuzla iletişimi ve sevgiyi asla kesmeyin.
- Türkiye'de sosyal medya üzerinden hakaret ve yalan habere para cezası getirilmesi planlanıyor. Ayrıca bir “Sosyal Medya Başkanlığı” kurulması da düşünülüyor. Detayları bize anlatır mısınız?
Bu düzenlemeyle birlikte "yalan bilgi/haber" içeren paylaşımları, talep üzerine 24 saat içinde ilgili platformdan kaldırmayan sosyal medya şirketlerine ağır para cezaları getirilmesi; ayrıca içeriği oluşturan kullanıcıya hapis cezası verilmesi planlanıyor. Bununla birlikte içeriklerin denetim ve kontrolleri için de tıpkı RTÜK gibi bir denetim sağlayacak “Sosyal Medya Başkanlığı” kurulması öngörülüyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesinin 2. fıkrası esas alınarak, Almanya, İngiltere, Singapur, Rusya, Avustralya gibi ülke örneklerinin incelenerek bu yasanın ekim ayında Meclis’ e gelmesi planlanıyor.
- Yargıtay, sosyal medya paylaşımlarına ilişkin dikkat çeken bir karara imza attı. Twitter'da hakaret içerikli paylaşımları retweet yapan kullanıcının hakaret suçu işlediğine hükmetti. Peki, bu konudaki görüşleriniz neler?
Özellikle hukukçular, "Yaptığım her retweet onayladığım anlamına gelmez, retweetlerden sorumlu değilim," mesajının cezadan kurtulmaya yetmeyeceği konusunda görüşlerini dile getirmektedirler. Zira bir hakareti alıp paylaşmak, ister istemez o suça ortak olmak anlamına gelmektedir. Ortam sanal olsa da işlenen suç gerçektir. Bu nedenle özgürlük alanımızı tespit etmeli ve başka insanlara yönelik bu tip eylemlerde bulunmamalıyız. Zira yaptırımı açıktır.
- Sosyal medya bağımlılığı toplumu nasıl tehdit ediyor?
Sosyal medya bağımlılığı fenomeni, büyük ölçüde sosyal ağ sitelerinin sağladığı dopamine neden olan sosyal ortamlara atfedilebilir. Bir kişi sosyal ağ sitelerini stres, yalnızlık veya depresyondan kurtulmak için önemli bir başa çıkma mekanizması olarak gördüğünde sosyal medya kullanımı sorunlu hale gelir. Sosyal medya kullanımı, bu bireylere gerçek hayatta almadıkları sürekli ödüller sağlar, bu nedenle aktiviteye giderek daha fazla katılmaya başlarlar. Böyle bir sürekli kullanım sonunda gerçek yaşam ilişkilerini, iş veya okul sorumluluklarını ve fiziksel sağlığı görmezden gelmek gibi birden fazla kişilerarası soruna yol açar ve bu da kişinin istenmeyen ruh hallerini şiddetlendirebilir. Dijital detoks bağımlılıkla mücadele noktasında son derece önemlidir.
Bu önemli bilgileri bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim.
Röp: Hande İpekgil
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.