“Hemoroid belirtilerini başka hastalıklarla karıştırmayın”
Hemoroidin iç ve dış olmak üzere 2 çeşidi bulunduğunu belirten Prof. Dr. İlker Sücüllü, “Dış hemoroid makat bölgesinin en hassas ve ağrıya duyarlı olan bölgesinde yerleşir. Buradaki damar pıhtılaşırsa ağrılı bir şişlik oluşturur. İç hemoroidin ise en sık rastlanan belirtisi ağrısız makattan dışarıya sarkan şişlik ve kanamadır. Hemoroidal hastalığın belirtileri başta kanser olmak üzere birçok hastalıkla karıştırılabilir” dedi.
Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Genel Cerrahi, Cerrahi Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. İlker Sücüllü ile Dr. Öğr. Üyesi Tuba Mert, her 4 kişiden birinde görülen hemoroid hastalığına ilişkin önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Sücüllü, iç ve dış olmak üzere 2 çeşit hemoroid bulunduğunu belirterek, “Hemoroidler sindirim sisteminin son bölümü olan ve anüs olarak adlandırılan bölgede yerleşik damarsal yapılardır. Dışkı ve gazın tutulması, anüsü tam kapanmasını sağlamak gibi önemli görevleri vardır. Bazı durumlarda kanama ve sarkma gibi belirtiler gösteren hemoroidal hastalık haline gelebilirler. Dış hemoroid makat bölgesinin en hassas ve ağrıya duyarlı olan bölgesinde yerleşir. Buradaki damar pıhtılaşırsa aşırı ağrılı bir şişlik oluşturur. İç hemoroidin ise en sık rastlanan belirtisi ağrısız olarak makattan dışarıya sarkan şişliktir. Çoğunlukla hastalar tarafından dışkılama sonrasında temizlik işlemi sırasında tesadüfen fark edilir. Hemoroid veya basurun dışarıya tam olarak sarkması veya fıtıklaşması ve içeri itilememesi durumunda şiddetli ağrıya neden olabilir” diye konuştu.
“Bu faktörler hemoroide zemin hazırlar”
Uzun süre oturma, hareketsiz yaşam hemoroidal hastalık için risk faktörü olduğuna dikkati çeken Dr. Öğr. Üyesi Tuba Mert, şöyle devam etti: Kronik kabızlık veya ishal, dışkılama güçlüğü, gebelik, kalıtım, fazla dışkı yumuşatıcı veya lavman kullanımı, crohn ve ülseratif kolit gibi inflamatuar bağırsak hastalıkları hemoroid için zemin oluşturmaktadır. Bazı kişiler de hemoroid için risk altındadır. Örneğin; sekreterlik, memurluk, mimarlık, mühendislik, bankacılık gibi uzun süre oturmayı gerektiren meslek sahiplerinde hemoroid çok sık karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca vücut geliştirme, bisiklet-motosiklet kullanma, ata binme gibi sporlarla uğraşanlar da riskli grubun içindedir. Öte yandan ileri yaş, kronik kabızlık veya ishal, dışkılama güçlüğü, gebelik, lohusalık, tuvalette uzun süre oturma veya tuvalette kitap okuma alışkanlığı da hemoroidal hastalık riskini artırmaktadır. Hemoroidi rahatlatmak için liften zengin beslenmeye dikkat edilmelidir. Ayrıca evde ılık su banyoları yapılabilir, topikal anestezik kremler ve dışkı yumuşatıcılar kullanılabilir, dışkılama süresi mümkün olan en kısa sürede tamamlanmalıdır.
“Dışkıda kan, kaşıntı, ağrı ve şişliğe dikkat”
Prof. Dr. İlker Sücüllü, hastaların ne zaman doktora başvurması gerektiğini şu şekilde açıkladı: “Hastalığın başlangıç döneminde sadece makattan kanama yakınması varken, daha sonraki dönemlerde kanamaya dışkılama sırasında makatta oluşan şişlikler eşlik eder. Hemoroid ilerledikçe bu şişlikler artık içeriye girmez hale gelir. Özellikle ilerlemiş olduğu dönemlerde hemoroid memelerinin dışarı çıkmış olması nedeniyle makat devamlı ıslak hale gelir. Makat ıslaklığı nedeniyle kaşıntı da diğer yakınmalara eklenir. Bir de hemoroidin (basur) akut dönem özellikleri vardır. İç hemoroidler (basur memeleri) dışarıya çıkar, içeriye giremez ve şişer. İçleri kanla dolar. Bu dönemde makatta büyük, şişkin bir kitle oluşur ve bu safha çok ağrılıdır. Erken evrede kolayca tedavi edilebilen hemoroidal hastalık için gecikmeden bu alanda uzmanlaşmış hekime başvurulmalıdır.”
“Belirtiler birçok hastalıkla karıştırılabilir”
Hemoroid belirtilerinin başka hastalıklarla da karıştırılabildiğine değinen Dr. Öğr. Üyesi Tuba Mert, “Hemoroid belirtileri makat çatlağı, fistülü, apsesi, siğili, anüs kanseri, rektum kanseri, rektal polip, makat sarkması, ülseratif kolit, crohn hastalığı, makatta mantar hastalığı, gonokok, sifiliz, klamidya gibi makat bölgesi enfeksiyonları ile karıştırılabilir. Bu nedenle eğer bir hastada ıkınma sırasında makattan kan geliyorsa ya da ıkınma sırasında makattan dışarıya sarkma oluyorsa, makat bölgesinde kaşıntı, ağrı veya ele gelen ağrılı şişlik varsa doktora başvurmalıdır” ifadelerini kullandı.
“En sık kullanılan 5 cerrahi yöntemle tedavi mümkün”
Prof. Dr. İlker Sücüllü, hemoroid tedavisinde en sık kullanılan 5 farklı cerrahi yöntemi şöyle sıraladı:
“Klasik Yöntem: Sarkmış ve özelliğini kaybetmiş olan hemoroidin cerrahi olarak çıkarılması ameliyatıdır. ‘Hemoroidektomi’ adı verilen bu yöntem özellikle ileri evre hastalıkta uygulanmakta ve günümüzde modern cihazların (damar mühürleme-ultrasonik disektör gibi) kullanımı ile son derece konforlu yapılabilmektedir.
Lazer Yöntemi: Hastalarımız tarafından en rağbet gören tekniktir. Burada amaç hastalıklı olan pakenin içerisine lazer cihazı ile girilerek söndürülmesidir (ablasyon). Lazer yöntemi özellikle erken evre hastalıkta etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Anüsün hassas cilt yapısına zarar vermemesi nedeniyle hastalarımızın en büyük endişesi olan ameliyat sonrası ağrı bu teknikte son derece az görülmektedir. Ancak önemle vurgulamak gerekir ki Lazer yöntemi hemoroidal hastalığın her evresine kullanıma uygun değildir. Burada ameliyat öncesi yapılacak dikkatli bir muayene büyük önem arz etmektedir.
Longo Yöntemi: Burada amaç hastalıklı olan hemoroid paklerinin çıkarılması değil yukarıya asılmasıdır. Ameliyat makat derisine oranla tamamen sinir ağından daha fakir bir bölge olan makatın içinde gerçekleştirilir, bu da ameliyat sonrasındaki ağrı duyusunu azaltır. Makat sarkması ve ileri evre hemoroidlerde iyi sonuçlar verdiği bildirilen tekniktir.
Doppler Yöntemi (DG-HAL): Doppler klavuzluğunda hemoroid damarının bulunup bağlanması yöntemi. Makatın içerisine ucunda doppler bulunan cihaz yerleştirilerek hemoroide giden damar bulunmakta ve bu damar bağlanarak hemoroidin sönmesi hedeflenmektedir. Bu işlem sırasında, uygun hastalarda sarkan hemoroid pakesi yukarıya doğru dikilerek asılması da sağlanabilir. Böylece sarkma yakınmaları da kısmen kontrol altına alınabilir. Bu teknik de yine anüs travmatize etmeden uygulanabilmekte ve ameliyat sonrası ağrı son derece az olmaktadır.
Lastik Bant Ligasyon Yöntemi: Halk arasında “boğma yöntemi” olarak bilinen tekniktir. Hastalıklı hemoroid pakesi aspire edilerek (özel bir cihaz ile emilerek) ucunda lastik bir bant bulunan bir cihazın içerisine alınmakta ve lastik bant ile boğulması sağlanmaktadır. İşlem ağrısız bir biçimde, ameliyathaneye gereksinim olmadan gerçekleştirilebilmekte ve doğru uygulama sonrasında işlem sonrası ağrı da olmamaktadır.
Tüm yöntemlerin başarısı uygun evrede, uygun yöntemin seçilmesinde yatmaktadır. Burada da cerrahın tecrübesi ön plana çıkmaktadır.”
Kaynak:İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.