Abdulkadir Karaduman helallik istedi
Abdülkadir Karaduman, "Öncelikle önümüzdeki seçimlerin aziz milletimize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyor, 28. Dönem parlamentosuna şimdiden başarı dileklerimi iletiyorum. Milli Görüş hareketinin en büyük zaferler kazanmasını umuyorum.
Beş yıl önce seçildiğim Milletvekilliği makamında sadece bu millete hizmet için bulunmayı nasip eden Allah'a şükrediyorum.
Her zaman ifade ettiğim gibi aslolan siyaset yapmaktır. Milletvekili olmak ya da olmamak sadece bir pozisyondur.
Milletvekilliği sürecimde; savunduğum bütün ilke- leri bana miras bırakan liderim Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı ve vefatına kadar desteğini esirgemey- en Oğuzhan Asiltürk ağabeyimi minnetle anıyorum. Bilhassa Genel Başkanımız Sayın Temel Karamo- llaoğlu'na, zarafetiyle topluma değer katan kadın kolları teşkilatlarımıza, enerjileriyle çalışmalarımıza güç katan gençlik kolları teşkilatlarımıza, inançla ve kararlılıkla gayret gösteren teşkilat mensuplarımıza, tüm insanlığın saadeti için gece gündüz çalışan Mil- li Görüşçü Kuruluşları MILKO'larımıza, yüreklerini omuzumda hissettiğim gibi dualarını da hissettiğim aziz milletimize en kalbi duygularımla teşekkür ed- erim. Vekilliğim süresince beni bağrına basan Kony- alılara, yolumuz daha önce hiç kesişmemiş olsa da hayır duasını ve fiili desteğini eksik etmeyen bütün kardeşlerime özel bir teşekkürü borç bilirim.
Milletvekilliğim süresince başta Konya'mız olmak üzere, bütün illerimizle ilgili çalışma yürütmeye gayret ettim. Bir ayağım Konya'da diğer ayağım Edirne'de, bir gözüm Malatya'da diğer gözüm Van'da olacak şekil- de mücadele ettim. Ülkemiz genelinde 69 ilimizin yaşadığı sorun ve problemleri meclis gündemine taşı- mak, her biriyle ilgili en az bir çalışma yapmak nasip oldu. Diğer yandan; 75 il ve 400'ün üzerinde ilçemizi zi- yaret ederek her bir insanımızın sesi olmanın mücade- lesini verdim. Meclis sıralarında; çiftçi, memur, esnaf, öğrenci, yaşlı, genç, kadın, erkek ayırmadan 84 milyon insanımızı temsil etmeye çalıştım.
İyiye iyi, kötüye kötü dedim, eleştirilerimi ve tavsiye- lerimi açık kanallardan ifade ettim. Noktasal sorunlara bizzat ilgililere ulaşarak sorunları çözmeye çalıştım.
Merhum Akif'in ifadesiyle; "Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim," diyerek Doğu Türkistan- lıların, Filistinlilerin, Hindistan'da zulme uğrayan Müslümanların ve yeryüzündeki bütün mazlumların, mahrumların sözü olmaya çalıştım.
Bizlere analarımızın ak sütü gibi temiz bir dava bırakanların yolundan gitmeyi nasip eden rabbime şükürler olsun ki; kaderin ve halkımızın verdiği mesuliyeti yerine getirirken; dinen günah, ahlaken ayıp, yasalar açısından suç olan hiçbir şey yapmadım.
Bu benim ve partimiz için bir son değil, bilakis yeni bir başlangıçtır. Milli Görüşçüler; bütün makam ve mevkilerin birer araç olduğunu bilir, buna inanırlar. Şahısların değil ilkelerinin peşindedirler. Bizleri, davamızın temel ilkelerini günün şartlarına uygun şekilde eğip bükmekten sakındıran da bu inancın kendisidir. Araçların mahkûmu bir muktedir olmak- tansa davasına sadık bir fert olarak kalabilmek mükâfattır. Her bir Milli Görüşçü gibi ben de haksız bir davada zirve olmaktansa haklı bir davada zerre olmayı tercih ederim.
Kabul edilen, reddedilen, şartlara-konjonktüre uygun görülmeyen, şerh düşülen, uç bulunan veya makul olduğu söylenen her sözüm ve davranışım için şunu rahatlıkla söyleyebilirim;
Ne yaptıysam Allah rızası için yaptım!
Bilinmelidir ki, Milli Görüşçü olarak Hakk'ın hâkim kılınması mücadelesinde bütün gücümle çalışmaya devam edeceğim.
Zafer inananlarındır ve Zafer yakındır" ifadelerine yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.