CHP Grup Başkanvekili Altay, gündemi değerlendirdi

CHP Grup Başkanvekili Altay, gündemi değerlendirdi

Altay, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünkü il başkanları toplantısındaki açıklamalarına işaret etti.

Erdoğan'ın, Doğu Akdeniz ve Ege Denizi ile ilgili yaşanan gelişmeler karşısında sessizliğini bugün bozduğunu ifade eden Altay, şöyle konuştu:

"Erdoğan, bu konulara değinirken, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne yaptığı ziyarete, bu ziyaretin geçmişte yapılan uluslararası anlaşmalara aykırılığına da değinmeliydi. Bu ziyaretin Türk-ABD ilişkileri için ne kadar sakıncalı ve tehlikeli bir durum olduğunu ortaya koyup, bu konuda Türkiye'nin ciddi refleksini en üst noktadan göstermesi gerekiyordu. Böyle bir tepkiyi bütün Türkiye gibi ABD de bekliyordu. Ayrıca Yunanistan'ın adaları silahlandırmasına ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin menfaatlerine göz diken Fransa gibi ülkelere de bir tepki verilmedi." 

Altay, hükümetin darbe gerekçesiyle Mısır ile ilişki kurmadığını ancak darbenin olduğu bir başka ülke olan Mali'ye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun gittiğini söyledi.

Kurulan Doğu Akdeniz Doğal Gaz Forumunda İsrail, Filistin, Güney Kıbrıs, İtalya, Fransa, Yunanistan ve Mısır yer alırken Türkiye'nin bulunmadığını aktaran Altay, "Türkiye, Doğu Akdeniz ve Ege'de çok haklı davasında diğerlerini geçtik kardeş Filistin halkının bile desteğini alamadık?" dedi.

Altay, Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin muhatabı olmadığını ve Türkiye'nin bu konuda Yunanistan ile baş başa masaya oturmaması gerektiğini belirtti. Altay, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki muhataplarının İsrail, Fransa, İtalya, Mısır ve Suriye gibi ülkeler olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin Yunanistan ile ancak Ege'deki sorunları konuşabileceğini savunan Altay, "Bugün Erdoğan'ın bütün yanlışlarına rağmen Doğu Akdeniz ve Ege'de söz konusu paydaş ülkeler fazla diklenemiyorsa bunun sebebi Türkiye'nin geçmişinden gelen caydırıcı gücüdür." diye konuştu.

Altay, Türkiye'nin Mısır ile menfaatlerinden taviz vermeden diplomatik ilişki kurması gerektiğini söyledi.

"Oruç Reis gemisi bakımda mı? Yoksa 'Yunanistan'a bir jest olsun, Yunanistan Türkiye'nin iyi niyetini görsün' diye mi Antalya'da bekletiliyor?" sorularını yönelten Altay, "Hükümeti taviz vermemeye çağırıyoruz. Taviz vermediği, haklarımızı koruduğu sürece arkasında duracağız." değerlendirmesinde bulundu.

Yunanistan ile sorunların 15 yıldır devam ettiğini, bu süre içerisinde Yunanistan'ın adaları silahlandırdığını ve AK Parti hükümetlerinin bu gelişmeler karşısında kayıtsız bir tutum sergilediğini öne süren Altay, "Yunanistan'ın karasularının 12 mile çıkması demek, Ege'deki hakimiyetinin yüzde 70'e çıkması demek. Bu bizce de bir savaş sebebidir. Yunanistan bunu yapar mı? Zor yapar ama sen taviz verir, umursamaz, gevşek ve kayıtsız bir tutum içinde olursan Yunanistan böyle fiili durum oluşturur." ifadelerini kullandı.

- Koronavirüsle mücadele

 Altay, Sağlık Bakanlı Fahrettin Koca'nın iyi niyet ve gayretine inandığını ancak koronavirüsle mücadelede devre dışı bırakıldığını öne sürerek İstanbul İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi'nin dört saat içinde iki ayrı karar aldığını, ilk kararla düğün, nişan ve etkinlikleri yasakladığını ama aynı gün bu kararları erteleyerek revize ettiğini söyledi.

İstanbul İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisinin aldığı kararları gösteren Altay, "Bu kararlar varsa artık Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu yoktur. AK Parti'ye 100 bin yeni üye programı nedeniyle bu kararı 4 saat sonra ortadan kaldırdılar. Hiç mi İstanbul'da yaşayan vatandaşların sağlığını düşünmediniz? AK Parti toplantı yapacak diye İstanbulluların sağlığını feda etmek bir valiye yakışır mı? Bu karara imza atan içinde sağlıkçıların da olduğu kurul üyelerine de yazıklar olsun." dedi.

- "2014'teki Devlet Bahçeli'yi özlüyorum" 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TTB'ye ilişkin açıklamalarına işaret eden Altay, şu değerlendirmeyi yaptı:

"2014'teki Devlet Bahçeli'yi özlüyorum. Erdoğan, ne zaman sıkışsa Bahçeli açıklama yapıyor. Hatırlatmak isterim ki; Sayın Bahçeli de bir sağlık sorunu yaşadı. Sayın Bahçeli'yi sağlığına kavuşturanlar da TTB üyeleriydi. Doktorlara gönül borcumuz var. Sayın Bahçeli, 30 bin sağlık çalışanının koronavirüse yakalandığını biliyor mu? 100'e yakın sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini bilmiyor mu? Sayın Bahçeli’nin gündeminde sarayın israfı, sağlık çalışanlarının artan iş yükü, esnaf, çiftçi, öğrenci, çöpten ekmek toplayanlar, öğrenci yok. Varsa yoksa Erdoğan sıkıştığında, kamuoyunda prestij kaybettiği anda  Sayın Bahçeli ortaya bir laf atıyor kendince Erdoğan'ı rahatlatmaya çalışıyor." 

CHP Grup Başkanvekili Altay, "İçişleri Bakanı, tehdit etmediği bir Anayasa Mahkemesi Başkanı kalmıştı onu da tehdit ederek 'tehdit işleri bakanlığı' olarak görevini yapmanın derin iç huzurunu yaşıyordur herhalde. Bir ülkede bir İçişleri Bakanı Anayasa Mahkemesi kararlarına tahammül etmiyorsa iki şey olmalı, ya mahkemenin kapanması lazım ya İçişleri Bakanı’nın o koltukta oturmaması lazım. Böyle şey olur mu? Hepimizin güvenliğinden sorumlusun. Anayasa Mahkemesinin aldığı karardan dolayı güvenlik zafiyeti olmaz." ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.