CHP Grup Başkanvekili Özkoç, Şener'e teşekkür etti
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, "Enerji Bakanı diyor ki; 'Tasarruf yapın'. Nasıl tasarruf yapacağız? 'Doğal gazınızı kısın' diyor. Sarayda altın musluklarla iş gören insanlar, 'öğünlerinizi azaltın' diye bize sesleniyorlar. 'Evi az ısıtalım, porsiyonları küçültelim'. Niye evimizi az ısıtıp, porsiyonlarımızı küçültüyoruz, siz daha çok para kazanın diye mi?" dedi.
Özkoç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, ülke tarihinde 19 yılın önemine işaret ederek, "AKP iktidarı tam 19 yıldan beri Türkiye'yi yönetiyor. AKP, 19 yıl önce iktidara gelirken, milletin yüzüne bakıp onlara bir söz verdi; 'Biz 3 Y ile mücadele edeceğiz' dedi. Neydi bu 3 Y? Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar. AKP iktidarı, 3 Y'nin de üstüne oturdu." diye konuştu.
"Bu 19 yıl; AKP'nin parti lideri olan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Keçiören'deki apartman dairesinden etrafı duvarlarla örülü bin odalı saraya geçişin hikayesidir" diyen Özkoç, "Bu 19 yıl; milletten kopup, israf, kibir ve kayırmanın hikayesidir." değerlendirmesinde bulundu.
CHP'li milletvekillerinin, 15 Temmuz'da Meclis'in kapısını açıp direnişe geçen ilk milletvekilleri olduğunu kaydeden Özkoç, "15 Temmuz'da bu terör örgütü cumhuriyet tarihimizin en kanlı darbe girişimini gerçekleştirdi. 251 insanımız şehit oldu. Meclisimiz bombalandı. Devlet sistemimiz ise yaralandı. AKP, kendi elleriyle yol açtığı yarayı onarabildi mi? Hayır. 20 Temmuz'da sivil darbe yaptı. Ülkemizi, cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şekilde yasaklara boğdu." ifadesini kullandı.
Özkoç, "'Cumhurbaşkanına hakaret' diye ucube bir suç tanımı yaptılar. 38 bin 608 insan yargılandı. Yaklaşık 33 bin kişi mahkum oldu. 'Yasaklar getirmeyeceğiz' diyen AKP iktidarında 3 bin 637 kişi hapse girdi." sözlerini sarf etti.
Konuşmasında "Bugün dünyanın en nitelikli, bilgili mahkumları Türkiye'de ve biz, bunda birinciyiz" iddiasında bulunan Özkoç, aydınlar, gazeteciler, bilim insanları ve öğrencilerin cezaevlerinde olduğunu öne sürdü.
- "Türkiye'yi borç kamburuna soktunuz"
Türkiye'nin G20 liginden düştüğünü iddia eden Özkoç, "'Şahlandıracağız' dediğiniz Türkiye'yi borç kamburuna soktunuz. Devletin borcu 65 milyar dolardan 180 milyar dolara çıktı. Özel sektörün borcu 43 milyar dolardan 240 milyar dolara çıktı. Vatandaşın borcuysa yüzde 150 kat arttı." diye konuştu.
Türk lirasının 2020 yılından bugüne kadar yüzde 64 oranında değer kaybettiğini savunan Özkoç, Türk lirasının değerinin cumhuriyet tarihinin en düşük noktasına geldiğini iddia etti.
Türkiye'nin doğru bir diplomasiye sahip olmadığını, egemen güçler arasında savrulup durduğunu ileri süren Özkoç, "'Fırat'ın doğusunda bir koridor oluşturacağız' dediler. 'Burayı terör yuvası olmaktan kurtaracağız, buraya yerleşim alanlarını koyacağız ve buraya mültecileri yerleştireceğiz' dediler. Son tezkerede, Fırat'ın doğusunu tezkereden çıkarttılar. Hiçbir şey yapmadılar." görüşünü paylaştı.
- "Cumhuriyete bağlı yargıçlarımız, hakimlerimiz, bürokratlarımız var"
"Türkiye, dünyanın kokain durağı haline geldi" iddiasında bulunan Özkoç, ülkede uyuşturucu kullanımının 10 yılda yüzde 189 arttığını dile getirdi.
Ülkede işleyen adalet mekanizmasının yok edildiğini öne süren Özkoç, "Siyasetin oyuncağı haline geldi adalet sistemi. Elbette mücadele eden, vicdanlı, cumhuriyete bağlı yargıçlarımız, hakimlerimiz, bürokratlarımız var. Ama onların çarkına su taşıyanlar çoğaldı." dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in enerji tasarrufu ile ilgili konuşmasına değinen Özkoç, "Enerji Bakanı diyor ki; 'Tasarruf yapın'. Nasıl tasarruf yapacağız? 'Doğal gazınızı kısın' diyor. Sarayda altın musluklarla iş gören insanlar, 'öğünlerinizi azaltın' diye bize sesleniyorlar. 'Evi az ısıtalım, porsiyonları küçültelim'. Niye evimizi az ısıtıp, porsiyonlarımızı küçültüyoruz, siz daha çok para kazanın diye mi?" sorusunu yöneltti.
Türkiye'nin hep böyle olmayacağını kaydeden Özkoç, "Türkiye'nin kaynaklarının hakça paylaşıldığı bir Türkiye'yi inşa etmeye geliyoruz." diye konuştu.
Tek başlarına olmadıklarını, Millet İttifakı ile birlikte geldiklerini belirten Özkoç, "Millet İttifakı tek başına değil. Terör örgütleriyle birlikte hareket eden, onlarla kucaklaşan, yol yürüyen ve daha sonra Türkiye'nin kaynaklarını satıp bir avuç insana peşkeş çeken iktidara karşı olan dostlarımızla geliyoruz. Türkiye'nin tabelalarından T.C. damgasının kaldırılmasını kendi yüreğine sindiremeyen, Türkiye'nin Süleyman Şah Türbesi olan kendi toprağının terör örgütleriyle kaçırılmasını hazmedemeyen insanlarımızla geliyoruz." ifadesini kullandı.
- "Asgari ücrete en az yüzde 50 zam"
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) yıllık enflasyonun yüzde 19,89'a yükseldiğini açıklamasına karşılık, Enflasyon Araştırma Grubu'nun bu rakamın yüzde 49,87 olduğu yönündeki iddiasının sorulması üzerine Özkoç, "TÜİK artık sarayın, ona hizmet ediyor, onun yalanlarını paylaşıyor. Bilim insanları ise gerçekleri paylaşıyorlar." yanıtını verdi.
Asgari ücretin 3 bin 500 liraya çıkarılsa dahi vatandaşın huzur içinde hayat yaşamasının mümkün olmadığını savunan Özkoç, "En az şimdilik yüzde 50 civarında yapılacak bir zamla, üstelik de vergi alınmayacak bir asgari ücretle, insanlarımız, doğal gazını kısmadan, kuru ekmek yemeden, çocuklarının elbisesini giydirerek, huzur içerisinde, kimseye muhtaç olmayacak bir dengede yaşama fırsatı bulabilirler." değerlendirmesinde bulundu.
Özkoç, "Bizim sarayın değil, bilimin aklına ihtiyacımız var. Milletimiz yoksul, milletimiz aç, milletimiz evinde elektrik, doğalgaz kullanamıyor. Devletin kaynakları gani gani birilerine aktarılıyor ama yurttaşlara aktarılmıyor. Biz, asgari ücretten asla vergi alınmamasını ve asgari ücretin en az bilim insanlarımızın söylediği noktalara getirilmesinden tarafız." görüşünü dile getirdi.
- Özkoç, Abdüllatif Şener'e teşekkür etti
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeleri sırasında CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener'in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alarak "Viva Zapata" adlı filmin kesitlerinden örnek vermesi üzerine, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile yaşadığı tartışmaya ilişkin değerlendirmesi sorulan Özkoç, şunları söyledi:
"Kendisine (Abdüllatif Şener) teşekkür ediyoruz. Hangi siyasi partiye mensup olursanız olun, birincisi; vatana, millete ve bayrağa olan bağlılığınızdan vazgeçmeyin, ikincisi; asla kul hakkı yiyenlerle yol yürümeyin. Abdüllatif Şener, neden ayrıldığının gerekçesini, çok açık bir şekilde bakana söyledi. O da ağzının payını aldı, oturdu. Biz bu kürsülerde, bizle nasıl konuşursanız size öyle hitap ederiz. Biz, diplomasiyi bilen, Cumhuriyet'in 100 yıllık birikimine sahip bir siyasi partiyiz. Biz, adaleti bilen, konuşmasını bilen, eğitim alan çocuklarımızla birlikte koskoca bir Cumhuriyet'i kurduk. Onun için kendi seviyenizi ne kadar aşağı indirirseniz, o kadar seviyesiz cevaplar alırsınız. Ama Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışır şekilde davranırsanız, biz de ona göre size davranırız."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.