Parti içi kavgalardan AK Parti'yi mesul tutmak yüzsüzlüktür

Parti içi kavgalardan AK Parti'yi mesul tutmak yüzsüzlüktür

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, "Parti içi kavgalardan AK Parti'yi mesul tutmak yüzsüzlüktür, pişkinliktir, siyasi arsızlıktır." dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Adana, Antalya, Bursa ve Muğla il kongrelerine canlı bağlantıyla katıldı.

 

Kongrelerin hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Erdoğan, yeni görev alacak teşkilat üyelerine de başarılar diledi.

Erdoğan, 14 Ağustos 2001'den bugüne kadar AK Parti çatısı altında büyük ve güçlü Türkiye sevdalarına gönül vermiş il başkanlığından, sandık müşahitliğine kadar hizmet etmiş olanlara teşekkür etti.

AK Parti olarak sadece 83 milyon vatandaşın değil gözünü ve kalbini Türkiye'ye çevirmiş yüz milyonlarca mazlumun da emanetini taşıdıklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"İşte bunun için AK Parti emperyalist niyetler karşısında şanlı bir direnişin adıdır. AK Parti 19 yıldır olduğu gibi bugün de umudun ve cesaretin remzidir. AK Parti milletimizin maziden atiye kurduğu köprünün kilit taşıdır. AK Parti geleneğin olduğu kadar, geleceğinde partisidir. Bizim yol arkadaşlığımız pazara kadar değil mezara kadardır. Bizden tesadüflerin, çıkarların ve hesapların bir araya getirdiği değil, ortak hayallerin, ortak hedeflerin, ortak ideallerin buluşturduğu insanlarız. Bizler birlik olmadan dirlik olamayacağına inanan aynı davaya aynı sevdaya gönül vermiş bir kadroyuz. Bizler toplu vuran yürekleri sindirecek hiçbir gücün olmadığını, bunu özellikle bilen böyle bir mücadeleye yaklaşan bir hareketiz."

Kongrelerde kadroların yanı sıra kardeşlik de tazeleniyor

Erdoğan, kongrelerde sadece kadroların değil kardeşliklerinin tazelendiğini, muhabbetlerinin daha da perçinlendiğini anımsattı.

Adana'da, Antalya'da, Bursa'da ve Muğla'daki partililere teşekkür eden Erdoğan, "Çünkü biz şuna inandık bir olacağız, 'iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız ve hep birlikte Türkiye olacağız' dedik ve bu yola böyle çıktık." diye konuştu.

Gençlerin heyecanı ve emektarların tecrübesini aynı potada eriterek, geçmişten aldıkları güç ve ilhamla hep birlikte istikbale yürüdüklerini anlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Böyle bir bilince ve müktesebata sahip olmayanlar, AK Parti'nin her biri demokrasi şölenine andıran kongre sürecini anlayamaz. Siyaset sahnesindeki varlıklarını parti içi ayak oyunlarına borçlu olanlar bizim şu dayanışmamızı ve şu muhabbetimizi bir türlü içlerine sindiremiyor. İşte bizim güzelliğimiz burada, biz gücümüzü şu salonlardaki bu yapıdan alıyoruz. Teşkilatlarını saran taciz, tecavüz, hırsızlık ve arsızlık furyasının üstünü kapatmak için her gün olmadık yalanlarla bize ve AK Parti'ye saldırıyorlar. Daha önce milletin gündemini haftalarca 'Külliye'ye giden CHP'li' yalanıyla meşgul etmişlerdi. Hatta sahte araç plakaları üzerinden hem kendilerini hem de vatandaşlarımızı kandırmaya çalışmışlardı. Tabii sonra tüm bu kuyruklu yalanların CHP Genel Merkezinde üretildiği, medyaya da yine buradan servis edildiği ortaya çıktı." 

Erdoğan, CHP'ye yönelik eleştirilerde bulunarak, "Şimdi de partilerinde yaşanan istifalar dolayısıyla bizi hedef alıyorlar. Bölücü örgütün siyasi uzantılarıyla kurdukları ittifakı sorgulamak yerine aslı astarı olmayan hezeyanlarla AK Parti'yi ilzam ediyorlar. Oysa bugün kime sorsanız Atatürk'ün CHP'si ile Kılıçdaroğlu'nun CHP'si arasında isim benzerliği dışında hiçbir bağın hiçbir ilişkinin olmadığını size söyleyecekler. CHP yönetimi ayaklarına taş değse AK Parti'yi suçlayan siyasi kurnazlıklarla bu gerçeklerin üzerini kapatamaz. Siz gizlemeye çalışsanız da millet sizin kimlerle yol yürüdüğünüzü, hangi kirli pazarlıkları yaptığınızı, kime hangi imkanları peşkeş çektiğiniz görüyor." şeklinde konuştu.

"Menemeni gizleyebilir misiniz?" ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Siz saklamak için yırtınsanız da bu millet sizin her hafta bir milletvekilinizi 6-8 Ekim olaylarının faillerinin ayağına gönderdiğinizi biliyoruz. Aynı şekilde bu millet 520 gündür evlat nöbeti tutan Diyarbakır Annelerini bir kez olsun ziyaret etmediğinizi de biliyor. Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda karşımıza çıkan manzara şudur, CHP Genel Başkanı FETÖ'cülar için Ankara'dan İstanbul'a kimlerle yürüdü, terörist uzantıları ile yürüdü. CHP milletvekilleri günlerce FETÖ'nun paçavraları önünde nöbet tuttu. CHP'li yöneticiler marjinal terör örgütlerinin militanlarına sahip çıktı. Gezi olaylarından itibaren nerede bir provokasyon varsa CHP'liler daima ön saflarda yer aldı. Fakat ne CHP Genel Başkanı ne de CHP'li üst düzey bir yönetici evlatlarına kavuşma mücadelesi veren Diyarbakır annelerini ziyarete gitmedi.

Gazetecilerin ısrarlı soruları karşısında yasak savma kabilinden yaptıkları 1-2 açıklama dışında bu meseleyi hiçbir zaman sahiplenmediler. Teröristler için gösterdikleri empatinin binde birini dahi o teröristlerin kastettiği ve katlettiği insanlar için göstermediler. Devletin valisine, kaymakamına, hakimine, savcısına, subayına, askerine ve öğretmenine karşı 'militan' iftirası satarken, teröristleri 'arkadaş' diyerek koruma yarışına girdiler. Tüm bunlar apaçık ortadayken parti içi kavgalardan AK Parti'yi mesul tutmak yüzsüzlüktür, pişkinliktir ve siyasi arsızlıktır."

"Mumla arasak bulamayacağımız bir rakiple karşı karşıyayız"

Parti olarak CHP yönetiminden memnun olduklarını belirten Erdoğan, "Biz her hafta bir pot kıran, bir gün söylediğini ertesi gün inkar eden gaf ebesi bu CHP Genel Başkanından da memnunuz. Bizim endişemiz ülkemiz adınadır. Türkiye'nin en büyük ikinci partisinin üç, beş marjinalin oyuncağı haline getirilmesine içimiz el vermiyor." diye konuştu.

CHP'ye oy verenlerin yaşadıkları mahcubiyete üzüldüklerini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bizim sıkıntımız demokrasimiz adınadır, Türk siyaseti adınadır. Yoksa kendi siyasetimiz adına mumla arasak bulamayacağımız bir rakiple karşı karşıyayız. Tabii bizim için bunların çapı, kalibresi, tarzı asla ölçü değildir. Varsın onlar siyaseti ikbal kapısı olarak görmeye devam etsinler. Varsın onlar kirli senaryolarla koltuklarını koruma mücadelesi versinler. Biz gözümüzü ufuktan bir an olsun ayırmayacağız. Hedeflerimizle aramıza kimsenin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Kardeşliğimize halel getirmeden, davamıza leke sürmeden, 'halka hizmet Hakk'a hizmettir' düsturuyla çalışmaya devam edeceğiz." 

"Bu ülkenin her bir insanı bizim için bir değerdir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koyana dek durmak, duraklamak ve vazgeçmenin asla mümkün olmayacağını" vurguladı.

AK Parti'nin başarı formülünün son 19 yıldır asla değişmediğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz, ilk günden itibaren milletimizin gönül sarayında yer edinmeyi hedefledik. Şimdiye kadar girdiğimiz 15 seçimin tamamını sandıktan önce kalplerde kazandık. Sadece seçim sandığı ufukta belirince değil günün 24 saati, yılın 365 günü milletimizin kapısını çaldık, halini hatırını sorduk. Meşrebi, mezhebi, siyasi görüşü, hayat tarzı ne olursa olsun 83 milyonun tamamına mesajlarımızı ulaştırmaya gayret ettik. Vatandaş, çarşıda, pazarda, sokakta veya başının dara düştüğü her yerde derdiyle dertlenen, sevincine ortak olan AK Partili kadroları gördü. İnsanımız taleplerini, beklentilerini, endişe ve umutlarını kimi zaman ailesinden önce bizim teşkilatlarımızdaki arkadaşlarımızla paylaştı. Tekebbürü, gururu, böbürlenmeyi hele hele vatandaşlarımıza tepeden bakmayı, kapımıza asla yaklaştırmadık. Çünkü bizim kapımız tevazu kapısıdır, gayret kapısıdır. Hakk'ın rızası için gece gündüz demeden halka hizmet kapısıdır. Bu kapı, 83 milyonun tamamını kuşatan, kucaklayan muhabbet kapısıdır. Bu ülkenin her bir insanı, bizim için bir değerdir." 

"Gençler, şuradan dikkat etmenizi istediğim bir rakama geliyorum." diye seslenen Erdoğan, "Üye sayısı 11,5 milyona yaklaşan Türkiye'nin en büyük siyasi partisi olan AK Parti'de 'önce millet, önce memleket' diyen herkese yer vardır." ifadesini kullandı.

Kimseyi dışlamadıklarını, ötekileştirmediklerini ve yargılamadıklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kimseye husumet beslemiyoruz. Teröre, ahlaksızlığa, sapkınlığa ve şiddete bulaşmadığı sürece her görüşe, her fikre saygılıyız. Başkaları gibi 'küçük olsun benim olsun' zihniyetiyle değil 'büyük olsun hepimizin olsun' şiarıyla hareket ediyoruz. Birliğimizi, beraberliğimizi, insicamımızı hedef alan onca saldırıya rağmen milletimiz geleceğini hala AK Parti'de ve Cumhur İttifakı'nda görüyor. Gönül seferberliği anlayışıyla sürdürdüğümüz yeni üye kampanyamızın başarısı bu gerçeği teyit ediyor. Salgın şartlarına rağmen, son bir yılda partimize hamdolsun 1 milyon 300 bini aşkın yeni üye kazandırdık. Üstelik yeni üyelerimizin yarıdan fazlasını 18-35 yaş grubu gençlerimiz oluşturuyor. Yeni katılımlarla beraber kadın kollarımızın üye sayısı yaklaşık 5,5 milyonu, gençlik kollarımızın üye sayısı ise 1 milyon 300 bini buldu. Şimdi bunu hep beraber bir üst aşamaya taşımamız gerekiyor.

Adana'ya, Antalya'ya, Bursa'ya, Muğla'ya soruyorum, Büyük Kongreye kadar inşallah 1 milyon 300 bin üye daha yapmakta hazır mıyız? Öyleyse durmak yok yola devam. Hem yeni insanlar kazanmalı hem de mevcut arkadaşlarımızla bağımızı daha da güçlendirmeliyiz. Öyle veya böyle partimizden şu veya bu nedenle uzaklaşmış, ayrılmış olan arkadaşlarımızı tekrar yeniden saflarımıza kazandıralım. Biz, biliyorsunuz dost edinmeye çalışacağız, kaybetmeyeceğiz, yeniden kazanacağız. Buna dikkat edeceğiz. Büyük kongre sürecimizi bu bakımdan bir fırsat olarak görüyorum. Sizlerden 19 yılın birikimiyle önümüzdeki dönemde bu doğrultuda çok sıkı bir çalışma ortaya koymanızı bekliyorum. Tüm kardeşlerimin, taşıdıkları sorumluluğun, bütün bunların bilinciyle hareket edeceklerine yürekten inanıyorum."

Erdoğan, isimler, makamlar ve mevkilerin hep gelip geçici olduğunu, esas meselenin geride iz, eser ve gök kubbede hoş bir seda bırak olduğunu ifade etti.

Siyasetin ancak bu niyetlerle yapıldığı zaman harcanan emeğin, verilen mücadelenin, çekilen zahmetin bir karşılığı olduğuna işaret eden Erdoğan, bu anlayışla son 18 yılda 81 vilayetin her birine eserlerle, projelerle, hizmetlerle mührü vurduklarının altını çizdi.

Eğitimden sağlığa, ulaştırmadan enerjiye, spordan sosyal devlet uygulamalarına kadar her alanda Türkiye'ye çağ atlattıklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Ülkemize cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamının katbekat fazlasını sadece 18 yılda kazandırmış olmakla iftihar ediyoruz. Türkiye'nin sendelemesini, ekonomik krize veya sosyal kaosa sürüklenmesini umanlara inat ülkemizi aydınlık bir geleceğe hazırlıyoruz. Ardı ardına hizmete açtığımız hastaneler, barajlar, sulama tesisleri, millet bahçeleri, ulaşım ve enerji yatırımları, eser ve hizmet siyasetimizin yeni nişaneleri olarak ülkemizin dört bir köşesinde yükseliyor. Tüm dünyada yatırımların durma noktasına geldiği bir dönemde, yatırım seferberliğimizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu vesileyle şimdi Manavgatlı kardeşlerime müjde veriyorum, 300 yataklı olarak planladığımız hastanemizin yatırım programına alındığının ve yakında inşaatına başlanacağının müjdesini sizlere veriyorum. Rabb'im bizlere daha nice yıllar bu milletin hizmetkarı olmayı nasip etsin. Son nefesimize kadar alnımızın akıyla ülkemiz, milletimiz ve insanlık için çalışmayı bizlere mukadder eylesin diye dua ediyoruz. Bu duygularla il kongrelerimizin tekrar hayırlı olmasını diliyor, göreve gelecek arkadaşlarımızı tebrik ediyorum."

Notlar

Konuşmasının ardından Adana, Antalya, Bursa ve Muğla kongrelerinin düzenlendiği salonlara bağlanan Erdoğan, partilileri Rabia işaretiyle selamladı.

Erdoğan, konuşması sırasında il başkanları, kadın kolları başkanları ve gençlik kolları başkanlarına da söz verdi.

Adana kongresinde "Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda" şarkısına eşlik eden Erdoğan, "Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda, şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bize her şey Türkiye'yi hatırlatıyor." ifadesini kullandı.

Erdoğan, kongrede şarkısı seslendirilen Müslüm Gürses'i de andı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Gençlik Kolları Başkanı Ali Bayram Doğan'ın konuşmasının ardından, "İnşallah gençliğimizi LGBT gençliği değil, tarihten gelen bu milletin o şanlı tarihindeki gençlik olarak geleceğe taşıyacağız. İşte siz, bilgisayarların klavyelerinde olan gençliksiniz, LGBT gençliği değil. Siz, kıran döken gençlik değil, tam aksine kırılan, dökülen o kalpleri ayağa kaldıran gençliksiniz. Size inanıyorum, size güveniyorum." diye konuştu.

Bursa kongresinde ise Kayahan'ın "Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi" şarkısının çalınmasının ardından Erdoğan, 15 Temmuz şehidi Erol Olçok'u anarak, "Bunu dinlerken Erol Olçok kardeşimizi hatırlamamak mümkün değil. Bu arada Erol Olçok kardeşimize de hep birlikte birer Fatiha okuyalım." dedi.

Erdoğan, Bursa Gençlik Kolları Başkanı Tarık Köse'nin konuşmasının ardından, "Sizin heyecanınız benim heyecanımdır. İnanıyorum ki Genel Başkanınızın heyecanı da sizin heyecanınızdır. Durmayacağız, usanmayacağız ve Allah'ın izniyle 2023'te sandıkları patlatacağız. Bazıları diyor ki: 'AK Parti gençlikte yok'. Nerede gençlikte yok? Az önce rakamları verdim. Hiçbir siyasi partinin bizim kadar şu anda genç olarak üyesi yok. Buna biz sahibiz ama durmayacağız, rehavete kapılmayacağız ve 2023'e gençlik olarak da en güçlü gençlik olarak biz yürüyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.