Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara'da konuştu
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin Ankara 7. Olağan İl Kongresi'ne katıldı, buradan Ordu ve Şanlıurfa 7. olağan il kongrelerine de canlı bağlantı yaptı.
Kongrelerde görev alacak partilileri tebrik eden Erdoğan, kuruluşundan bugüne kadar parti teşkilatlarında görev alanlara şükranlarını sundu, vefat edenlere Allah'tan rahmet diledi.
Bugün gerçekleştirilen kongrelerle 72 il kongresini tamamladıklarını belirten Erdoğan, "İnşallah önümüzdeki hafta kalan illerimizin kongresini de yaparak 24 Şubat'ta İstanbul İl Kongresi'yle bu işi hitama erdireceğiz. Ardından da tüm AK Parti kadroları olarak mart sonunda gerçekleştireceğimiz 7. Olağan Büyük Kongremize yoğunlaşacağız." diye konuştu.
Koronavirüs salgını dolayısıyla kongreleri arzu ettikleri gibi yapamasalar da coşku ve heyecanın eksik olmadığını dile getiren Erdoğan, "İnsanımızın sağlığını riske atmadan, tedbirlere uyarak kongrelerimizi birer demokrasi şölenine çeviriyoruz. Kongrelerimiz vesilesiyle bir taraftan kardeşliğimizi güçlendirirken diğer taraftan da kadrolarımızı yenilemeye çalışıyoruz. Kongrelerimizde bir kez daha gördüm ki AK Parti Türkiye'nin en dinamik, en kuşatıcı, 11 milyonu aşan üyesiyle ülkemizin temsil kabiliyeti en yüksek siyasi hareketidir." dedi.
"Partimize yönelik teveccühün önüne geçemiyorlar"
AK Parti'nin milletin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini en sağlam, en güçlü şekilde muhafaza eden siyasi parti olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hal böyleyken kendi yaptıkları her kurultayı birer gladyatör arenasına dönüştürenlerin AK Parti kongrelerine çamur atmasını doğrusu tebessümle karşılıyorum. FETÖ taktikleriyle, önünü arkasını kırkıp kuşa çevirdikleri görüntüler üzerinden bizim şu coşkumuzu örselemek isteyenler boşuna uğraşıyor. Mızrak çuvala sığmaz, hakikat güneşi balçıkla kapanmaz. Nitekim bunların da sabah söyledikleri yalanlar daha akşam olmadan tek tek ellerinde patlıyor. Her seferinde iftiranın dozunu biraz daha artırsalar da milletimizin şahsımıza ve partimize yönelik teveccühünün önüne geçemiyorlar. AK Parti'de siyaset yapmak isteyen, AK Parti çatısı altında ülkeye hizmet etmek isteyenlerin sayısı hamdolsun giderek artıyor. Aynı şekilde birlik ve beraberliğimizin güvencesi olan Cumhur İttifakı da maruz kaldığı onca saldırıya rağmen her geçen gün daha da güçleniyor."
Erdoğan, üzerinde fotoğrafının ve "En güzel başkentin çocukları sever" ifadesinin yer aldığı pankartı açan AK Partili gençlere, "Ben de sizlere aşığım." karşılığını verdi.
Gençlerin heyecanından ve ak saçlıların engin tecrübesinden ilham alarak mücadelelerini sürdürdüklerini vurgulayan Erdoğan, "Biz bu yolda gözlerini kırpmadan şehadete koşan yiğitlerin fedakarlığıyla yürüyoruz. Biz bu yolda dağları teröristlere dar eden kahramanların cesaretiyle yürüyoruz. Biz bu yolda 534 gündür evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerinin sabrıyla yürüyoruz." dedi.
"Bay Kemal, acaba sen o Diyarbakır annelerinin feryatlarını duydun mu?" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Utanmadan, sıkılmadan 13 şehidimizle ilgili olarak 'bunun sorumlusu Cumhurbaşkanıdır' diyorsun. Ya sen ne yüzsüzsün, sende yüz var mı? Sen nasıl oluyor da 5 yıldır 6 yıldır bu şehitlerimizi yakından takip eden bizlere 'bunların sorumlusu Cumhurbaşkanıdır' diyorsun? Terbiyesiz herif. Sana Milli Savunma Bakanımı gönderiyorum, sana İçişleri Bakanımı gönderiyorum, seni bilgilendirsinler diye, sen bunlara layık değilsin. Utanmadan, sıkılmadan kalkıp Cumhurbaşkanına fatura kesmeye kalkıyorsun.
Senin bu yaklaşımlarınla bu ülkede biz terörizmle mücadeleyi durdurmayacağız. Sen teröristlerle el ele, kol kola Ankara'dan İstanbul'a yürüyebilirsin ama biz teröristlere karşı Gara'da, Cudi'de, Tendürek'te, Bestler Dereler'de mücadelemizi sürdüreceğiz, sen de tribünlerden seyret. Biz bu yolda, 'ağlayarak teröristi sevindirmeyeceğim' diyen şehit babalarının asaletiyle yürüyoruz. Biz bu yolda gecenin karanlığını dualarıyla aydınlatan pirifanilerimizin samimiyetiyle yürüyoruz. Biz bu yolda 15 Temmuz gecesi tanklara meydan okuyan kadınlarımızın dirayetiyle yürüyoruz. Sen 15 Temmuz gecesi tankların arasından korumalarla beraber Bakırköy Belediyesine giden ürkek, korkak bir adamsın."
Pir Sultan Abdal'ın "Koyun beni Hak aşkına yanayım, dönen dönsün ben dönmezem yolumdan. Yolumdan dönüp mahrum mu kalayım? Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan." mısralarını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte bunun için Aşık Yunus gibi diyoruz ki 'Yol odur ki doğru vara, göz odur ki Hakk'ı göre, er odur alçakta dura yüceden bakan göz değil.' Evet gönüller yapmak, gönüller kazanmak gayesiyle çıktığımız bu kutlu yolda şehitlerimizden ilham alarak yürüyoruz ve yürüyeceğiz. Bu teröristlere o inleri mezar edeceğiz, mezar." ifadelerini kullandı.
Hırsları için Türkiye düşmanlarına el açanlara inat vakarlarından ve onurlarından taviz vermediklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bölücü örgütün yandaşlarına koltuk değnekliği yapanlara inat bu mücadeleyi milletimiz için milletimizle birlikte yürütüyoruz. İttifak ortaklarını incitmemek için bölücü terör örgütünü kınayamayanlar bize insanlıktan bahsedemez. Bay Kemal şu teröristlere bir gün 'terörist' de. Diyebiliyor mu? Diyemez. Niye? Onlarla ortak. Diyemez ve demeyecek ama biz gümbür gümbür, üzerine üzerine gidiyor ve bunları çökertiyoruz ve çökerteceğiz. PKK'nın Suriye'ye uzantısını 'Terör örgütü olarak görmüyorum' diyenler, Bay Kemal ve yandaşlarıdır. Bunlar bize terörle mücadele dersi veremez. Masumların alçakça katledildiği 6-8 Ekim olaylarının faillerini yargıdan kaçırmak için Silivri önünde milletvekillerini ip gibi sıraya dizenler bize vicdandan söz demez. Biz siyaseti başkaları gibi ülke ve millet düşmanlarına şirinlik için değil can borcumuz olan aziz milletimize hizmet etmek için yapıyoruz. Her ne yapıyorsak bu uğurda özellikle yapıyor gerektiğinde kendi istikbalimizi ve canımızı ortaya koymaktan da çekilmiyoruz."
"Sen önce teşkilatlarındaki DHKP-C'lileri temizle ey Kılıçdaroğlu"
"Kılıçdaroğlu ve şürekası bilsin ki baş veririz ama onlar gibi teröristler ve destekçileri karşısında baş eğmeyiz. Her karışında bir şehidin yattığı bu cennet vatanı, canımız pahasına hainlere de PKK'lı katillere de DEAŞ'lı canilere de teslim etmedik, etmeyiz." diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Biz bu yola tam bağımsız Türkiye idealiyle çıktık. Biz bu yola bölgesinde ve dünyada lider ülke hedefiyle çıktık. Bugünlere de birilerinin ihsanıyla değil DEAŞ'ından PKK'sına, FETÖ'sünden DHKPC'sine kadar nice katil sürüleriyle mücadele ederek geldik. Sen önce teşkilatlarındaki DHKP-C'lileri temizle ey Kılıçdaroğlu. Sen önce onları temizle, bunların da sana bütün her şeyini ortaya çıkararak önüne koyacağız merak etme."
Manşetlerle ve devletin içine çöreklenmiş çetelerle çarpıştıklarını, Cumhuriyet mitinglerinden Gezi olaylarına kadar nice provokasyona, 15 Temmuz gecesi tanklara, uçaklara ve ölüm kusan silahlara meydan okuduklarını aktaran Erdoğan, "Ama Allah'a hamdolsun, milletin emanetini yere düşürmedik. Milletimizin teveccühünü hiçbir zaman boşa çıkarmadık. İnşallah bu şekilde de yolumuza devam edeceğiz." diye konuştu.
Salondaki gençlere seslenen Erdoğan, Rabia işareti yaparak, Ankara'dan tüm Türkiye'ye seslenilmesini istedi ve "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." dedi.
"Allah bizi ülkeye ve millete hizmet yolundan ayırmasın"
Türkiye'de terör sorununu kökten çözene kadar mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörün başını ezene, bu ülkede terör sorununu kökten çözene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Sınırlarımız içinde ve dışında son teröristi de etkisiz hale getirene dek operasyonlarımızı devam ettireceğiz. Rabb'im bizlere daha nice seneler bu millete, ekranları başında bizi izleyen aziz milletimize hizmetkar olmayı nasip etsin diyorum. Son nefesimizi verene kadar Allah bizi ülkeye ve millete hizmet yolundan ayırmasın diye dua ediyorum." ifadelerini kullandı.
Yarın gece idrak edilecek Regaip Kandili'ni de canı gönülden kutlayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Mevla'dan bizi recep ayına kavuşturduğu gibi mübarek şaban ve ramazan aylarına kavuşturmasını ve ardından da Ramazan Bayramı'yla müşerref olmayı bizlere nasip eylesin diyorum. Allah'ın rahmeti, merhameti ve bereketinin tüm dünyayı kuşattığı bu aylar bizim için bir arınma vesilesi olmasının yanında ebedi ve ezeli kardeşliğimizi perçinlediğimiz müstesna zamanlardır. Bu mübarek günler yardımlaşmayı ve dayanışmayı en üst seviyede tutmamız gereken dönemlerdir. Özellikle koronavirüs salgınıyla mücadele ettiğimiz şu sancılı süreçte AK Parti kadrolarının daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerekiyor. Bu arada birçok kardeşimizi de uğurladık. Malum Burhan Hoca'mızı, malum İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir ağabeyimizi uğurladık. Bütün bunlarla beraber birçok mesai arkadaşımızı, kardeşlerimizi uğurladık. Bir şeye inanıyoruz, 'İnna lillahi ve inna ileyhi raciun', 'Allah'tan geldik ve yine ona döneceğiz.'"
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de salgın şartlarının insanları çeşitli sıkıntılarla karşı karşıya getirdiğini, devletin salgının ilk günlerinden itibaren yurt içi ve yurt dışında yaşayan hiçbir vatandaşı sahipsiz bırakmadığını ve 5 milyon 200 bin kişiye aşılama yapıldığını belirten Erdoğan, çok büyük olduğunu iddia eden ülkelerin bu başarıyı elde edemediğini söyledi.
Erdoğan, salgın nedeniyle yapılan kısıtlamaların esnaf, işveren ve çalışanlar üzerinde oluşturduğu yükün en aza indirebilmesi için pek çok destek paketi açıkladıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bugün de yine aynı şekilde Kabine toplantımızda yapacağımız çalışmalarla aldığımız kararları, 'Millete Sesleniş'te açıklayacağız. Her kesime yönelik hayata geçirdiğimiz özel programlarla ekonomimizi ayakta tuttuk. Avrupa'daki toplam kapasiteye yaklaşan yoğun bakım yatak sayımızla 1 milyon 100 bini aşan sağlık ordumuzla süreci alnımızın akıyla yönettik. Yine bu dönemde toplamda 16 bin yataklı 16 hastaneyi ve 11 ek hizmet binasına açarak sağlık altyapımızı tahkim ettik. Milletimizi 'sahra hastanesi' diye yutturulmaya çalışılan, Bay Kemal'in var ya Adana'da sahra hastanesi. Ya bunlar akşam yalan, sabah yalan, hayatları bu. Derme çatma barakalara mahkum etmedik vatandaşımızı."
"'İsraf' dedikleri şehir hastaneleri on binlerce vatandaşımızın hayatının kurtulmasına vesile oldu"
Erdoğan, şehir hastaneleri başta olmak üzere tüm sağlık tesislerinin salgınla mücadelede öncü rol oynadığına işaret ederek, İstanbul'da Atatürk Havalimanı'nın bünyesinde 45 günde 1008 odalı acil durum hastanesi yapıldığını hatırlattı.
Aynı hastanenin Sancaktepe'ye de yapıldığını ve iki hastanede de 18 ameliyathanenin bulunduğunu aktaran Erdoğan, "Türkiye'deki muhalefetin yüzsüzlüğü, vizyonsuzluğu, çapsızlığı şehir hastanelerinin bu süreçteki başarılarıyla bir kez daha tescillendi. Engellemek için gece gündüz uğraştıkları bu devasa yatırımlar, bugün salgınla mücadelede tüm dünyada örnek alınan kurumlar haline dönüştü. 'İsraf' dedikleri, ne gerek var diyerek çamur attıkları bu hastaneler, hamdolsun on binlerce vatandaşımızın hayatının kurtulmasına vesile oldu." diye konuştu.
Erdoğan, Amerika başta olmak üzere Batı'daki birçok ülkede hasta insanların ilgisizlikten öldüğünü ve maske bulunmadığını belirterek, "Biz vatandaşımıza böyle bir sorun yaşatmadık. Yaşlı bakım evlerinin morga döndüğü görüntülerin hiçbiri hamdolsun bizim ülkemizde yaşanmadı." açıklamasında bulundu.
"Kılıçdaroğlu, Türkiye ve millet için atılan her adımın nasıl engellemeye çalışıldığını çok çabuk unutuyor"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son günlerde, "AK Parti'nin hangi hayırlı hizmetine taş koyduk?" sorusunu dile getirdiğini anımsatan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun, AK Parti'nin demokrasiden hak ve özgürlüklere, sağlıktan eğitime kadar Türkiye ve millet için attığı her adımın nasıl engellemeye çalışıldığını çok çabuk unuttuğunu ifade etti.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun biraz tarih okuması durumunda CHP'nin "takoz siyaseti" ve eski gazeteleri karıştırması durumunda da CHP'nin "yasak, yokluk ve yolsuzluk" demek olduğunu göreceğini ifade ederek, "Hadi bunları yapmıyor. Sokakta yaşı 40'ın üzerinde bir vatandaşımızı çevirip sorsa CHP'nin bu ülkeye hangi bedelleri ödettiğini öğrenecektir." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun hafızasını tazelemesi için bazı sorular yönelten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz kamuda başörtüsüne serbestlik getirdiğimizde engellemek için Danıştay'a koşan siz değil miydiniz? Hatta üniversitelerde başörtüsü yasağı kalkmasın diye Anayasa Mahkemesine başvuran bizzat sen değil miydin? Meslek liseleri ve imam hatiplere yönelik katsayı zulmüne sahip çıkanlar siz değil miydiniz? Daha bir yıl öncesine kadar şehir hastanelerimizi kötüleyenler siz değil miydiniz? Avrasya Tüneli'ne, asrın projesi Marmaray'a, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne Osmangazi Köprüsü'ne karşı çıkanlar siz değil miydiniz? Ankara'da kendisinin de her gün kullandığı Malazgirt Bulvarı'na karşı çıkarlar siz değil miydiniz?
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne olmadık iftiraları atanlar siz değil miydiniz Bay Kemal? Yattın kalktın, yattın kalktın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile uğraştın. Danıştay'ın kararları ortada olduğu halde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile uğraştın. Gezi olayları sırasında vandallar ile beraber İstanbul'u, Ankara'yı ateşe verenler, belediye otobüslerini yakanlar siz değil miydiniz? PYD'li teröristler tam 5 sene önce bugün Merasim Sokak'ta 28 vatandaşımızı şehit ederken, 'Vatanlarını savunuyorlar.' diyerek bu terör örgütünü aklamaya çalışanlar siz değil miydiniz? Türk ekonomisi krize girsin diye el ovuşturan, eline geçirdiği her fırsatı Türkiye'yi Batılı ülkelere şikayet için kullanan siz değil miydiniz? Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarmak için attığımız adımları sabote eden siz değil miydiniz?"
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun bu yaşanan olayları unutmuş olabileceğini ancak vatandaşların CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun neler yaptığını gayet iyi hatırladığını dile getirdi.
"Millet, CHP'nin takoz siyasetini gayet iyi biliyor"
İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'a ait "Şarka bakmaz, garbı bilmez, edepten yok payesi. Bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi." dizelerini okuyan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Arsızlıktan kızarmayan yüzleri, nasır tutmuş kalpleri ile onlar unutsalar da bu millet CHP'nin takoz siyasetini gayet iyi hatırlıyor, gayet iyi biliyor. CHP'nin yaptıklarını unutmadığı için de milletimiz emaneti bunlara asla teslim etmedi, etmiyor. Muhalefetin bu tükenmişliği, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bizim yükümüzü daha da ağırlaştırmaktadır. Biz günü kurtarmanın değil, her karışı şehit kanlarıyla sulanmış bu güzel ülkeyi geleceğe taşımanın gayretindeyiz. Bay Kemal kimi savunuyor? Şu anda Almanya, o bölgelere kaçmış olan Dündar'ı savunuyor ve onun arkasında duruyor. Kimi savunuyor? Selo'yu savunuyor. Bunların suçlu olmadığına adeta hükmediyor.
Biz, Türkiye'ye dair hedefleri, bu ülkeye dair hayalleri olan bir kadroyuz. Bizim teröristleri savunmak diye bir derdimiz olamaz. Bunun için hiçbir zaman gözümüzü ufuktan ayırmayacağız, hedeflerimize ve hedeflerimiz ile aramıza kimsenin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Kardeşliğimize leke sürdürmeden, davamıza halel getirmeden, halka hizmet Hakk'a hizmettir prensibi ile çalışacak, daha fazla koşturacağız. Meşrebi, mezhebi siyasi görüşü, hayat tarzı ne olursa olsun 83 milyonun tamamına mesajlarımızı ulaştırmaya gayret edeceğiz. Siyaseti başkaları gibi sırça köşklerde değil, milletin arasında milletimizle birlikte yapacağız. Kibri, gururu, böbürlenmeyi kapımıza asla yaklaştırmayacağız. Sevincinde, tasasında, iyi ve kötü gününde bize oy versin vermesin tüm vatandaşlarımızın bugün olduğu gibi yanında olacağız."
"Hiçbirimizin bu güveni boşa çıkarmaya hakkı da lüksü de yoktur"
Erdoğan, parti olarak gariplerin kapısını çalıp, yetimin, öksüzün başlarını okşayacaklarını belirterek, "İhtiyaç sahibinin imdadına AK Parti kadroları olarak ilk biz koşacağız. Milletle arasına mesafe koyan, vatandaşla arasına aşılmaz duvarlar öğren, sokaktan, pazardan, çarşıdan uzaklaşan bir hareketin varacağı yer tarihin tozlu sayfalarıdır. Siyasi tarihimiz bunun sayısız örneği ile doludur. AK Parti yaşadığı onca saldırıya, ihanete, operasyona rağmen halen dimdik ayaktaysa, bunun sebebi milletle kurduğu samimi gönül bağıdır. Bizi, kuruluşumuzdan 15 ay sonra iktidara taşıyan, 18 yıldır da iktidarda tutan güç, aziz milletimizin geleceğini AK Parti'de görmesidir." ifadelerini kullandı.
Milletin, 2 Kasım 2002'de emaneti ehline teslim edip, kendilerine olan inancını, itimadını da girdikleri 15 seçimde sandıkta verdiği destekle ortaya koyduğuna dikkati çeken Erdoğan, gençlere, "Konumu, görevi, makamı ne olursa olsun, şahsım başta olmak üzere hiçbirimizin bu güveni boşa çıkarmaya hakkı da lüksü de yoktur." diye seslendi.
Daha yapacak çok işleri olduğunu dile getiren Erdoğan, "Türkiye, AK Parti'den, bu teşkilattan daha çok hizmet bekliyor. Ankara, Ordu, Şanlıurfa bizden daha fazla çalışmamızı bekliyor. Bütün teşkilat mensuplarımızdan, ilk günkü aşkla ilk günkü heyecanla davamıza dört elle sarılmalarını bekliyorum." diye konuştu.
Kongrelerde görev üstlenenleri tebrik eden Erdoğan, AK Parti bayrağını bugüne kadar gururla taşımış herkese teşekkürlerini iletti.
Erdoğan, Ordu ve Şanlıurfa 7. olağan il kongrelerine de canlı bağlantı yaptı
Konuşmasının ardından Erdoğan, Ordu ve Şanlıurfa kongrelerinin düzenlendiği salonlara canlı bağlantı yaparak, partilileri Rabia işaretiyle selamladı.
Erdoğan, il başkanları, kadın kolları başkanları ve gençlik kolları başkanlarını tanıtarak, söz verdi.
Ordu'da yaptığı bağlantıda, yeni dönemde görev alanlara başarılar dileyen Erdoğan, Rabia işareti yaparak, "Rabia'yı unutmayın, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." dedi. Erdoğan'ın sözlerini, canlı olarak bağlandığı kongredekiler de tekrarladı.
Daha sonra Erdoğan, Şanlıurfa'ya da canlı bağlantı gerçekleştirdi.
Kongrede AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'nin Şanlıurfa'nın ilçelerinden AK Parti'ye yeni katılan üyeleri tanıtması üzerine Erdoğan, partiye katılanlara "Hayırlı olsun, Allah mübarek etsin." dileklerini iletti.
Ardından Ankara'daki kongreye katılan bakanlar ve milletvekilleri, parti yöneticilerin takdimini yapan Erdoğan, "Bu vesile ile Ankara il kongremizi, Ordu, Şanlıurfa kongrelerini de yapmış olduk. Bundan sonrası 2023'e çok daha güçlü bir şekilde yürüyüp, 2023 seçimlerinden Allah'ın izniyle sandıkları patlatarak çıkmak olacak. Ben bu vesile ile Ankara'dan Ordu'ya, Şanlıurfa'ya selam, sevgi, saygılarımı gönderiyorum." diye konuştu.
Notlar
Erdoğan'a Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan tarafından hediye takdim edildi.
Kongre salonunda Erdoğan'ın fotoğrafının bulunduğu ve üzerinde "Sen bu cihana sığmazsın" ve "En güzel başkentin çocukları sever" yazan dev pankartlar açıldı.
Kongreye, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, eski TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeleri Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, AK Parti TBMM Grup Başkanı Naci Bostancı, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Mahir Ünal, Erkan Kandemir, Hazma Dağ, Vedat Demiröz, Fatma Betül Sayan Kaya, Çiğdem Karaaslan, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Büyükgümüş, milletvekilleri, MHP Ankara İl Başkanı Turgay Baştuğ ve BBP Ankara İl Başkanı Mahir Alay da katıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.