Cumhurbaşkanı Erdoğan: Diyarbakır anneleri bölücü örgüt ve siyasi uzantılarının kalleş yüzünü deşifre ettiler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 81 vilayetten gelen gençlerle AK Parti İl Danışma Toplantısında bir araya geldi. Erdoğan, teröristler tarafından yıkılan ve devletin onardığı Kurşunlu Camii'nde cuma namazını kıldığını belirtip, buradan Diyarbakır annelerini ziyarete gideceğini ifade ederek, "Diyarbakır anneleri evlatlarına kavuşmak için açtıkları bayrakla hem korku duvarlarını yıktılar hem de bölücü örgüt ve siyasi uzantılarının kalleş yüzünü deşifre ettiler" dedi.
Diyarbakır annelerinin 688 gündür sabırla sürdürdükleri mücadeleleri ile ülkedeki sözde insan hakları kuruluşlarının ikiyüzlülüğünü göstermenin yanında muhalefetin nasıl bir hassasiyet altında olduğunu da ortaya serdiklerini belirten Erdoğan, "Sadece ülkemizdekiler değil, yurt dışındaki insan hakları dernekleri acaba kaç kez gelip de Diyarbakır annelerini ziyaret ettiler? Böyle bir dertleri var mı? Onların yok, gelip burayı görmediler ama bunun aksi olsaydı bir gider bir gelirlerdi. Fakat yapmadılar, yapmazlar. Çünkü onların derdi başka. Onların derdi buradan kaçıp oraya giden teröristlerle evet, Avrupa'da bir arada olmak. Bu kahraman anneleri, bugün bizzat ziyaret edeceğim. Bugüne kadar bakan arkadaşlarım, belediye başkanlarım, bunun yanında kadın kollarım defaatle gelip kendilerini ziyaret ettiler. Haklı davalarında yanlarında olduğumuzu ifade ettiler. Bugün de ben tüm heyetimizle birlikte ziyaret ederek bu gerçeği ortaya koyacağız. Ramazan ayında sağ olsun, İstanbul'da onlar beni ziyaret etmişlerdi. Birlikte bir miktar sohbet etme imkanımız oldu. Bugün de inşallah biz onları ziyaret edeceğiz. Toplu açılış töreninde ise Diyarbakır'ımıza kazandırdığımız eser, hizmet ve yatırımların sevincini yaşayacağız. Tabi bu vesileyle geçmişten bugüne kapsamlı bir muhasebeyi de Diyarbakırlılarla paylaşacağız" diye konuştu.
"Sadece Diyarbakır'ı ziyarete gelmedim"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün sadece Diyarbakır'ı ziyarete gelmediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kardeşlerim burada öncelikle bir hususu açıklığa kavuşturmakta fayda görüyorum. Biz bugün Diyarbakır'a sadece açılış ve ziyaret yapmak için gelmedik. Biz bugün buraya aynı zamanda Diyarbakır'ı dinlemek, Diyarbakırlılarla istişare etmek, Diyarbakırlı olan kardeşlerimizle kalplerimizi birleştirmek için geldik. Sizlerin görüşlerine, sizlerin değerlendirmelerine ve fikirlere büyük önem veriyorum. Diyarbakır il başkanımıza ve il yönetimimize bizlere böyle bir imkan sundukları için teşekkür ediyorum. Kesinleşmiş il danışma toplantımızın partimiz ve teşkilatımız için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Sizlerin şahsında şehre geldiğimiz andan itibaren bize büyük bir teveccüh gösteren tüm Diyarbakırlı vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Bu zorlu yolculuğumuzda dava arkadaşlarımızdan vefat edenler olduğu gibi bölücü terör örgütü tarafından kalleşçe şehit edilenler de var. Diyarbakır eski gençlik kolları başkanımız Yunus Koca. 31 Ağustos 2015 tarihinde iş yerinde, Dicle ilçe başkanımız Deryan Akterk 10 Ekim 2016 tarihinde iş yerinde. Lice başkan yardımcımız Orhan Mercan, 30 Haziran 2017 tarihinde evinin ve evlatlarının gözü önünde hainler tarafından alçakça şehit edildi. Gerek terörle mücadele sırasında gerekse millet ve memleket yolunda siyaset yaparken şehit düşen tüm kahramanları rahmetle yad ediyorum. Rabbim şehitlerimizin ruhlarını şad, makamlarını âli, mekanlarını cennet eylesin. Biz onların samimiyetine gayretine yine şahidiz. Gençler Rabbimiz ayetinde ne buyuruyor? Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz. Şimdi bu gençler, bu kardeşlerimiz. Allah yolunda öldüler. Millet ve ümmet için çarpan yüreklerin büyüklüğüne şahit. Rabbim de onları fedakarlıkların karşılığı olarak Rasul-i Ekrem Aleyhissalâtü vesselâm efendimize komşu eylesin. Bizleri de son nefesimize kadar şehitlerimizin kutlu yolundan sıratı mustakimden ayırmasın. Şehitlerimizin kanları pahasına bize emanet ettiği sancağı namusumuz bilip biz de canımız pahasına koruyacağız inşallah daha da yücelteceğiz" şeklinde konuştu.
"Dicle'nin kuzularını çakallara kaptırmamak için gece gündüz çalışıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dicle'nin kuzularını çakallara kaptırmamak için gece gündüz çalıştıklarını ve çalışmaya da devam edeceklerini söyledi. Erdoğan, "40 yıllık siyasi hayatımızın herhangi bir safhasında 20 yıla varan AK Parti döneminde teröre, şiddete, zorbalığa asla teslim olmadım, olmayacağız. Milli iradeyi savunmak için gerektiğinde bedel ödedim. Sıkıntı çektik ama zalimler karşısında hiçbir zaman başımızı eğmedik. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolda bize milletimize ve ülkemize kefen biçen müstevlilere inat Allah'a hamd olsun dimdik yürüyoruz. Dicle'nin kuzularını çakallara kaptırmamak için gece gündüz demeden çalışıyor, mücadele ediyor, gayret gösteriyoruz. Vesayet odaklarının gölgesinde değil. Gece karanlığında seccadeleri gözyaşlarıyla ıslatan pirifani temalarıyla yürüyoruz. Başkaları gibi şu veya bu terör örgütüne değil, Rabbimizin takdirine halkın iradesine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Başkaları gibi sırtımızı terör örgütlerine değil, milletimize dayadık"
Konuşmasında HDP'ye yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP'li Figen Yüksekdağ'ın 'Sırtımızı YPG'ye dayadık' söylemine göndermede bulunarak "Biz başkaları gibi sırtımızı terör örgütlerine değil, millete dayıyoruz. Bu güne kadar hür yaşadık, hür yaşarız, hangi çılgın bize zincir vuracakmış şaşarım. Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım, yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım. Biz akrebin kıskacında yoğrularak geldik. 2023'e giden süreçte de bizi ağır imtihanların beklediği anlaşılıyor. Ülkemize yönelik yurt dışı mahreçli planların yeniden devreye alındığını görüyoruz. Muhalefet dozunu her gün biraz daha yükselterek nefret söylemleriyle bu kirli planlara destek oluyor. Dikkat ederseniz son günlerde CHP'li siyasetçilerin artık hezeyana varan beyanlarında çok ciddi bir artış yaşanıyor. Nasıl 17/25 girişiminde FETÖ'cülerin sözcülüğünü yapmışlarsa şimdi de organize suç örgütlerinden karanlık sosyal medya mecralarından medet bulmaya başladılar. Ülkeler arasında imzalanan rutin iş birliği protokollerini bile istismar edecek kadar muvazeneyi kaybettiler. Kulaklarına ne fısıldadılarsa, ajans önlerine ne koyarsa, Türkiye düşmanları bunlara ne telkin ederse onu söylemeyi siyaset zannediyorlar. Kimi taşeron basın yayın organlarını da yanlarına alarak AK Parti'ye, Cumhur İttifakı'na ve siyaset kurumuna karşı yalan ve çarpıtma üzerine kurulu bir psikolojik harekat yürütüyorlar. Parti teşkilatlarını sanal taciz, tecavüz, hırsızlık, yolsuzluklarla cesaretle yüzleşmek yerine kendi pisliklerini bize ulaştırmaya çalışıyorlar. Hazreti Mevlana testinin içinde ne varsa dışına o sızar buyuruyor. Az önce Hazreti Mevlana'nın, testinin içinde ne varsa dışına o sızar ifadesini söyledim. Yani bir insanın kalbinde ve varsa kafasında ne varsa dil onu söyler" dedi.
Muhalefete yüklendi
Konuşmasında muhalefete yüklenen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Art niyetliler söylemde nefreti besler, kutuplaşmayı, körükler, siyaseti zehirler ama insanın içinde aşk varsa samimiyet varsa, hoşgörü varsa dürüstlük varsa bu yaptığı işten kullandığı dile kadar her şeyine akseder. Demokrasimizi güçlendirecek, insanımızın kardeşliğini perçinleyecek, ülkemizin dertlerine derman olacak tek bir önerileri tek bir sözleri yok. Sadece milletten ve milletin değerlerinden kopuk değiller. Ülkenin ve bölgenin gerçeklerinden de habersiz de şimdi yeni bir adım atıyorlar. Neymiş doğu masası, doğu projesi ya neredeydiniz bugüne kadar? Biz bugüne kadar ne doğudan koptuk ne güneydoğudan koptuk. Buralarda olduk. Bölücü terör örgütünün bu topraklarda yaşattığı yıkımdan işlediği cinayetlerden akıttığı kan ve gözyaşından habersiz de, kol kola girdikleri örgütün güdümündeki partinin bölge insanının umutlarına hayallerine verdiği zararlardan habersiz de, evladını Kandil'deki terör baronlarına kaptıran adamın dinmeyen yürek sızısından habersiz değiller. Askerimizin, polisimizin, güvenlik korucularımızın vazifelerini hakkıyla yapmaya çalışan kamu görevlilerimizin, fedakarlıklarından habersiz de, ülkemiz sınırları içinde ve dışında yürütülen mücadelenin büyüklüğünü habersizler kafalarına geçirdikleri at gözlüklerinden sadece kendi sığ dünyalarında görüyorlar, çıkarlarından, illerinden başka hiçbir şeyi umursamıyor. Kardeşlerim, muhalefetin içinde bulunduğu siyasi sessizlik cenderesi AK Parti olarak bizim yükümüzü daha da ağırlaştırıyor. Her zaman ifade ettiğim gibi. Biz siyaseti milletimiz için ve milletimizle birlikte yapıyoruz. Bunun için milletimizle irtibatımızı korumamız, gönül bağımızı sürekli canlı tutmamız gerekir. Nasıl hayat boşluk kabul etmezse unutmayın, siyaset de boşluk kabul etmez. Şimdiden size özellikle söylüyorum 2023 Haziran'a kadar kapı kapı dolaşmaya gece gündüz demeden çalışmaya var mıyız? Mesele bu, ben artık sizden müjdeler bekliyorum. Çünkü bir yeri boş bırakmayacağız. Eğer biz geri durursak, başta bölücü örgütün uzantıları olmak üzere başkaları muhakkak gelin bu boşluğu doldurur. Siyasetteki adaletin, gevşemenin maliyeti çok daha ağır olacaktır. Ulaşamadığımız, kapısını çalmadığımız kimse kalmamalı. Neşe veya sevincine ortak olamadığımız her insanımızın vebali bizlerin üzerindedir. Teşkilattan ayağı soğuyanlar olabilir. Bize düşen en önemli görev bu kardeşlerimizi tespit edip iletişim kurarak gerekirse ayaklarına giderek yeniden davamıza kazandırmaktır. Bugün itibariyle ülkemizin en büyük en kuşatıcı siyasi hareketiyiz. Bu partinin çatısı altında terörü ve şiddeti övmediği sürece her türlü fikre ne kadar farklı olursa olsun, her türlü düşünceye, meselesi, millet ve memleket olan herkese yer var. Kadrolarımız içindeki muhabbet iklimini daha da güçlendirmek mecburiyetindeyiz. Sizlerden sandık müşahidinden mahalle temsilcisine, il başkanından milletvekiline tam kadro sahada olmanızı istiyorum. Unutmayınız en önemli referansımız arkamızdaki 19 yıllık demokrasi ve kalkınma müktesebatını sadece bölge insanın hayatına dokunan hak özgürlük, yatırım hizmetlerimizi tek tek sıralamaya kalksak günler yetmez. Bu şehre ve ülkeye kazandırdığımız hizmetleri, teröre ve arkasındaki güçlere karşı verdiğimiz mücadeleyi proje ve hayallerimizi insanımıza sabırla anlatacağız. Muhalefetin yalan, iftira ve çamur siyasetini geçmişte olduğu gibi bugün de yine hakikatin güneşi ile bertaraf edeceğiz. Biz samimiyetle çalışırsak insanımıza doğruları ulaştırırsak Allah'ın izniyle istikametimiz de istiklalimiz de aydınlıktır. Biz omuzlarımızdaki yükün hakkını verirsek AK Parti Türkiye'nin geleceğine hizmetleri ile damga vurmaya devam edecektir. Bu konuda ben sizlere güveniyorum. Her birinizi bu yüksek vazife bilinciyle hareket ettiğine ve edeceğine inanıyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.