MHP'li Mevlüt Karakaya'dan afet değerlendirmesi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Türkiye'de on günlük sürede yaşanan sıra dışı iklim olaylarının tarımdaki olumsuz etkisinin "afet" denilebilecek sonuca yol açtığını bildirdi.
Karakaya, yazılı açıklamasında, mayıs ayının ortalarından itibaren yaklaşık on gün süreyle yaşanan olumsuz hava şartları nedeniyle tarımsal ürünlerde ciddi zararlar meydana geldiğini belirtti.
15 Mayıs'ta başlayan ve 24 Mayıs'a kadar devam eden çöl sıcaklarıyla esen poyrazın Adana, Osmaniye, Mersin, Hatay ve Antalya gibi illerin yer aldığı Akdeniz'in tamamına yakın bölgede etkili olduğuna dikkati çeken Karakaya, aynı günlerde İç Anadolu, Ege bölgelerinde ise Manisa, Konya, Kütahya, Eskişehir, Afyon gibi bazı illerdeki ısı değerinin sıfırın altına düştüğünü, ani hava değişiminin tarıma büyük zarar verdiğini kaydetti.
Olumsuz iklim şartlarında çiçekten yeni kurtulmuş erkenci limon, portakal, mandalina gibi ürünlerin ya dalında kuruduğunu ya da yanarak yere döküldüğüne dikkati çeken Karakaya, şöyle devam etti:
"Kimi yerlerde zeytin ve Antep fıstığı da zarar gördü. Tarla bitkilerinde ise buğday, patates, ayçiçeği, domates, mısır, kabak, salatalık, biber gibi ürünler aynı olumsuz etkiye maruz kaldı. Özellikle narenciye ürünlerinde zararın yüzde 90'ları bulduğu ifade edilmektedir. Türkiye, on günlük sürede sıra dışı iklimi yaşarken bunun tarımdaki olumsuz etkisi 'afet' diyebileceğimiz bir sonuca yol açtı. Kökü kuruyan, dalında yanan, yere dökülen her ürün milli servettir. Emeğin kaybolması, alın terinin karşılıksız, işçinin işsiz kalması, ihracatın azalması demektir. Aşırı sıcak ve poyrazın tarım poliçelerinde bulunmaması, çiftçilerimiz açısından ciddi sıkıntıya neden olmuştur. Ekerek, dikerek risk alan ve ekmeğini topraktan kazanan çiftçilerimiz, hem ülkemizi doyurmakta hem de ekonomimize destek olmaktadır. Her zaman zor şartlarda üretim yapan çiftçilerimiz daha çok desteği hak etmektedir."
Karakaya, devletin erken davranarak zarar tespit çalışmalarını başlatmasının sevindirici olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kısa zaman sonra zarar tespit çalışmalarının tamamlanıp mağduriyetlerin giderileceğine inanıyoruz. Küresel düzeyde devam eden virüs salgını sürecinde tarımın stratejik bir alan olduğu yaşanarak daha net anlaşılmıştır. Bu vesileyle ifade etmek gerekirse TARSİM'le ilgili şikayetler giderilmeli, üreticilerimizin istekleri doğrultusunda daha çok risk çeşidi ve teminat kapsamı poliçeye dahil edilmeli, daha çok poliçe kesilmesi sağlanmalıdır.
Üretim maliyetlerini azaltmamız, finansal destek politikasını daha etkin hale getirmemiz, Türk çiftçisini rekabet edebilir seviyeye çıkarmamız gerekmektedir." AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.