Saydam: Bedeli Konyalılar ödüyor!

Saydam: Bedeli Konyalılar ödüyor!

Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam; “İşin başındakiler için bir zararı yok. Onlar şimdilik herhangi bedel ödemiyorlar. Sonuçta bu bedeli Konyalılar olarak biz ödüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi Konya Mart ayı İl Divan Toplantısı çevrim içi olarak gerçekleştirildi. Toplantıya İl Başkanı Hüseyin Saydam, İl Müfettişi Ali Mücevher, İl Yönetim Kurulu Üyeleri, İlçe Başkanları ve ilçe teşkilat mensupları katıldı. Toplantının basına açık bölümünde konuşan Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam; “Mart ayı Divan Toplantımızı icra ediyoruz. Geçtiğimiz yıl Kasım ayında kongremizi gerçekleştirdik. Ondan bu tarafa çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sizlerin de gayretleriyle sürdürüyoruz. Bu manada çalışmalarınızdan dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İlçelerimizin kongreleri var. Bir taraftan bunları gerçekleştiriyoruz. Kongresini gerçekleştiren ilçelerimize ve ilçe başkanlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. 

Yıllardır mücadelesini verdiğimiz emperyalistlerin yeni dünya düzeni adını verdikleri, küresel bir dünya devletine doğru hızla ilerliyoruz. Hatta bugün virüs üzerinden verilen şekillendirmeye bakacak olursak, dijital şirketler dünyaya hükmediyorlar. Ve dünya üzerindeki bütün toplumları, insanları ifsad etmeye devam ediyorlar. Fıtrat bozulmaya çalışılıyor. Allah’ın yarattığı ve karakterini belirlediği tüm canlıların şeklini bozmaya, onlara yeniden görev ve rol vermeye çalışmaktadırlar. Düşünebiliyor musunuz? Bizler Müslümanız Elhamdülillah. Allah insanı eşref-i mahlûk olarak yaratmış ve diğer canlıları da onun emrine vermiş. İnsanlar sebepsiz yere ölürken, öldürülürken, kıllarını kıpırdatmayanlar, doğada yaşayan birinci derecede insanoğlunun sorumluluğunda olmayan vahşi hayvanlar için ise bütün imkânlarını seferber edebiliyorlar.” İfadelerini kullandı.

 GENELDEKİ YANLIŞ SİYASET YERELDE DE HAKİM!

Saydam, konuşmasının devamında ise “İki-üç gün önce bir haber çıktı. Karaleylek dedikleri farklı bir kuş türü Afrika’dan Avrupa'ya göç ederken Konya'da konaklamış. 4 gündür Konya'da imiş. Ayağına halka takmışlar, bundan dakika dakika haber alan adamlar, Aylan Bebekler ancak sahilimize vurunca haberleri oldu. Ama bu leylek kadar değeri olmadı. Bunu garip karşılamıyorum. Şu anda öyle bir durumdayız ki, garibime giden biz Müslümanlara bile bu durumu kanıksattılar ve kurdukları bu zalim düzeni bize bekletiyorlar. Koruyucusu, hamisi bizi yaptılar. Dünya bir yerlere sürükleniyor. İslam Coğrafyası asimile ediliyor. Değerlerimizden kopartılıyoruz. Ülke olarak biz de gereksiz bir döngünün içerisinde dönüp duruyoruz. Ülkeye patinaj yaptırılıyor. 70 senedir özellikle adını sağcı koydukları siyasetçiler tarafından, kürsünün arkasına geçip, milletin değerleri ile ilgili birçok ilahiyatçıya, birçok âlime taş çıkartacak sözler edip, ama icraata gelince akla hayale gelmeyecek yasalar, kanunlar, icraatlar yapıyorlar. Millet olarak her seferinde de kanıyoruz bunlara. Artık yeter.

Bu durum ilk defa karşılaştığımız bir durum değil. Hep aynı senaryo. Bu kaçıncı oldu. Çok tuttuğu için her devrin yönetmenleri, farklı aktörlerle aynı filmi yeniden çekiyorlar biz de tekrar tekrar izliyoruz. Mutlu sonla biteni hiç görmedik. Hep acı, hep sıkıntı. Bu oyunlar, dünya ve ülkemiz üzerinde oynanan sürekli oyunlar. Kaç defa izledik. Bu oyunların mikro planda aynısını yerelde de görmekteyiz. Yani geneldeki zihniyet tabi ki yerele de sirayet ediyor. Aynı zihniyet burada da kendini göstermektedir. Aynı şekilde hesapsızlık, plansızlık, ben yaptım oldu, israf, gösteriş, pireyi deve yapma vs. Ülke yönetiminde ne varsa aynısı aşağıda da devam etmekte.” dedi.

BU KADAR İSRAFI ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUZ!

Saydam, Büyükşehir Belediyesi ve KOSKİ binalarının boşaltılıp başka bir noktaya taşınmasıyla ilgili ise; “Bilindiği üzere mevcut belediye binası sağlam olmadığı gerekçesiyle boşaltılmış, birimler şehrin farklı yerlerine dağıtılmış durumda. Bu dağınıklıktan dolayı vatandaşımız bayağı bir mağdur durumda. İşini görebilmek için şehrin dört bir yanını dolaşıp durmakta ve vatandaşta ciddi mağduriyetler oluşturmaktadır. Ve belediye binasının nereye ve ne zaman yapılacağı, eski bina madem sağlam değil ve yıkılması gerekiyorsa neden yıkılmadığı ve ne zaman yıkılacağı belirsizliğini korumaktadır. Bu işin bir boyutu.

Diğer boyutu da yapılan israf ve gereksiz harcamalar. Belediye kendi binasından çıktıktan sonra 3-4 farklı binaya taşınmış ve geçici olan bu binalar içinde birtakım tadilatlar yapılmış. Örneğin KOSKİ’nin taşındığı Hacıveyiszade Camiinin karşısındaki bina. Özel bir şahsa ait olan bu binada birçok tadilat yapılmış. Kısa bir süre oturulduktan sonra bu bina eski haline getirilerek, buradan da SSK’nın taşındığı eski binaya taşınmış. Aynı şekilde burada da bir sürü tadilatlar yapılmış. Bunlar için milyonlarca para harcanmış. Neticede burada da geçici olarak bulunuluyor. Anlamakta güçlük çekiyoruz. Geçici olarak oturulacak binalarda tadilat yapmanın mantığını, yapılan israfların mantığını anlamakta güçlük çekiyoruz. Hep söylediğimiz plansızlık, liyakatsizlik, fazla özgüven. Tabi ki işin başındakiler için bir zararı yok. Onlar şimdilik herhangi bedel ödemiyorlar. Sonuçta bu bedeli Konyalılar olarak biz ödüyoruz.” şeklinde konuştu.

ASFALT DEĞİL YAMA SEZONU!

Saydam, trafik sorunuyla ilgili ise; “Diğer taraftan şehrin trafik problemi her geçen gün daha da büyüyor. Çözümüne dair şimdilik pansuman tedbirlerle geçiştiriliyor. Çevre yolu, ödenek ayrılmadığı için biraz daha bekleyecek görünüyor. Haliyle yük araçlarının da şehrin içinden geçmek zorunda oluşu sabah akşam trafiği ciddi manada etkiliyor. Biz bunların hiç birisine mahkum değiliz, mecbur da değiliz.

Malûm bahar geliyor. Havalar biraz daha ısınmaya başlasın. Basında ‘asfalt sezonu’ açıldı haberleri göreceğiz. Asfalt sezonu açıldıdan maksat “yama sezonu” açılmasıdır. Şehir merkezinde yamasız 1 km gidebileceğimiz bir cadde veya sokak yoktur herhalde. Şehir merkezinde ana arterlerde biz bunları yaşıyorsak, taşra ilçelerimizde, uzak yerlerde vatandaşlarımız ne mağduriyetler yaşıyordur Allah bilir.” ifadelerini kullandı.

KILINÇARSLAN KÖŞKÜ’NÜ UCUBE BİR YAPIYA DÖNÜŞTÜRDÜLER!

Saydam, Konya’da tamamlanmayan ve eksik bırakılan diğer projelerle ilgili ise; “İşte kısa süre önce gündeme gelen Eğiste Mahallemizdeki mağduriyetler. Vatandaş suyun içinde, suyun yanı başında susuz kaldı. Ereğli-Halkapınar arasındaki yol yıllardır bitirilemiyor. Bunun gibi birçok problem. Çözüm? Çözüm şu. Lokal olarak sadece oranın vatandaşı biliyor kendi sıkıntısını. Genel olarak halının altına süpürülüyor. Gündeme getirilmiyor. Getirildiği zaman da Konya'nın imajı kötü gösterilmek isteniyor oluyormuş. Bunu da kendileri söylemiyorlar. Başkalarına söylettiriyorlar.

Konya'nın imajını düzeltmek istiyorsanız ilk önce Alaaddin Tepesinden bir başlayın. Şehrin göbeğinde yıllardır süren bu kazı ve restorasyon nedir Allah aşkına?  Brandalarla, saclarla çevrilmiş bir alan. Bunu bir sonlandırın artık. Alaadin Tepesinin eski, orijinal halini unuttuk. Devam edilecekse bile yırtılmış, eskimiş brandaları bari değiştirin. Şehre gelip giden açısından çok kötü bir görüntü. Sonra Kılıçarslan Köşkü’nün şemsiyesi yıkılıp yeni farklı bir koruma yapıldı. Buraya kadar her şey normal. Ancak sonradan, güya köşkün bir parçasıymış gibi yapılan ekleme de derhal kaldırılması gerekir. Bu ekleme ne yeniden yapıldığına benziyor ne restore yapıldığına benziyor.  Acayip, ucube bir yapı haline geldi. Bizce o yapılan eklemenin yıkılması, köşkün o eski haliyle kalması ve koruma altına alınması gerekmekte ve o bölgede yapılan brandalarla çevrilmiş alanda yapılan neyse, yapılıp yapılmadığı da belli olmayan bu işe bir son verilmesidir.” dedi.

YUMUŞAK ATIN ÇİFTESİ PEK OLUR!

Saydam, Konya’daki pandemi önlemleriyle ilgili ise; “Hep birlikte görüyoruz ki pandemi süreci de en başından beri idare edilemedi. Hala da idare edilemiyor. Vaka sayıları noktasında yurtdışı ve yurtiçi birçok bağlantısı olan illerin adı anılmıyor. Nüfus açısından bizden daha fazla olan iller olmasına rağmen, ama nedense Konya her zaman ilk sıraları oynuyor. Sürekli vatandaşın dikkat etmediği, sanki kendileri çok ciddiye alıyorlarmış gibi vatandaşın işi ciddiye almadığı ima ediliyor. Vatandaş töhmet altında bırakılıp, sizin yüzünüzden esnaf dükkanını açamıyor bak demeye getiriliyor. Cezası da esnafa kesiliyor. Bu şekilde vatandaşla esnafı karşı karşıya getirip, kendileri de seyrine bakıyorlar. Sadece pandemide mi? Her şeyde böyle. Üretimle ilgili atmadıkları adımdan dolayı herhangi bir ürün yokluğu veya sıkıntısı yaşanırsa yine esnafı fırsatçılıkla suçlayıp, esnafla vatandaşı karşı karşıya getiriyorlar. Harita ilk açıklandığında belli yerler kırmızı idi. Tabi ki Konya’mızı her zaman olduğu gibi yine ön sıralarda olduğu gerekçesiyle en yüksek riskli iller arasında saydılar. Çünkü sahipsiz olduğunu zannettikleri, sessiz, ensesine vur ekmeğini al gözüyle baktıkları bir şehir Konya. Ama şunu unutmayın. Bakın atalarımız bir şey söylemiş. Ne demiş atalarımız ‘Yumuşak atın çiftesi pek olur.’ demişler. Atalarımız hiç boşa konuşmamış.

Bugüne kadar en başından beri en fazla desteği ve en fazla müsamahayı bu şehir gösterdi size. Kaç sefer genel olarak vatandaş istemediği halde, istenmeyen adamları aday gösterdiniz. Kendilerine zarar geleceğini bile bile hatır için yine size destek verdi. Ama siz bir sefer bile yaklaşımda bulunmadınız. Hep oy deposu olarak gördünüz. Göstermelik birkaç yatırımla şehri aldattığınızı sanmayın. Herkesin her şeyden haberi var. Sadece bazı değerleri için size fazla avans verdi o kadar. Şimdi her yer kırmızıya döndü deniyor. İllerin birçoğunda kısıtlama uygulanmazken Konya hâlâ yasaklı. Kural varsa kurala herkes uysun. Yok kural bozuldu ise Konya için de serbest bırakılsın. Süreçte hepimiz şahidiz gerçekten hemşehrilerimiz duyarlı davrandılar ve bugüne kadar seslerini çıkarmadılar. Daha da çıkarmazlardı ama haksız uygulamalarınız onların da sabrını taşırdı ve en sonunda patladılar. Allah onların da bizlerin de tüm milletimizin de yardımcısı olsun. Gündeme gelecek o kadar çok mesele var ki. Günlerce konuşacağımız kadar. 19 senede birçok problem ve buna bağlı mağdurlar oluştu. Vatandaş üzerinden saltanat sürmek, sefa sürmek, ülkenin kaynaklarını kendi şahsi emelleri için kullananlar, kullanmak isteyenler sürekli  oldu ve olmaya da devam edecek. Vatandaşımız artık bu oyunlara gelmemeli. Aynı filmi her seferinde seyredip, sonunun acı ve hüsranla bitişinde üzülmemeli.” şeklinde konuştu.

     

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.