Yabancıya konut satışı 5 yıllığına durdurulsun önerisi

Yabancıya konut satışı 5 yıllığına durdurulsun önerisi

"Biz yabancıya konut satışının 5 yıllığına durdurulması hususunda ısrarcıyız. Bu, yeni yatırımlar devreye girerken en azından kısa vadede konut arzının toparlanmasına katkı verecektir."

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, yabancıya konut satışının 5 yıllığına durdurulması gerektiğini belirterek, "Bu, yeni yatırımlar devreye girerken en azından kısa vadede konut arzının toparlanmasına katkı verecektir." dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

Toplantı sürerken açıklama yapan Öztrak, 6 Şubat'taki depremlerin ilk 48 saatinde büyük ihmaller yaşandığını belirtti.

CHP milletvekillerinin önemli bir kısmının, hafta sonunda deprem bölgesinde görevli olduğu için dün Meclis grubuyla uzaktan bağlantıyla bir araya gelindiğini, daha sonra da Parti Meclisi ile toplanıldığını belirten Öztrak, yaklaşan seçimlerle ilgili partinin tüm yetkili kurullarının cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na sürecin yürütülmesi konusunda oybirliğiyle tam yetki verdiğini hatırlattı.

Faik Öztrak, "Böylece Cumhuriyet Halk Partisinin yetkili kurulları 13. cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte olduğunu kararlılıkla bir kez daha ilan etti." dedi.

Hükümetin, millete depreme dayanıklı şehirlerde, "güvenli evlerde oturma" imkanı sağlayamadığını savunan Öztrak, depremin ardında da milletin enkazın altında canıyla boğuşurken yardımına koşamadığını öne sürdü.

Depremin üzerinden üç hafta geçtiğini, yitirilenlerin sayısının 44 bin 374'e ulaştığını belirten Öztrak, enkaz altında kalan, enkazdan çıkarılamayan, bedenleri dahi bulunmayan çok sayıda vatandaş olduğunu kaydetti.

Bu felaketin ülkede en başta gelen milli güvenlik sorununun deprem olduğunu gösterdiğini ifade eden Öztrak, hükümetin bu milli güvenlik sorununa gereken tedbiri almadığını ileri sürdü.

Öztrak, hükümetin kullandığı "olağanüstü zaman ve kaynağa" karşın deprem için hiçbir hazırlık yapmadığını, depremzedelerin 48 saat boyunca enkaz altında bir başına kaldığını, Mehmetçiğin hızla sahaya intikal ettirilmediğini, arama kurtarma çalışmalarına zamanında katılamadığını öne sürdü.

Daha önceki felaketlerde depremden 6 saat sonra Mehmetçiğin bunları yerine getirebildiğini dile getiren Öztrak, şöyle konuştu:

"Ama bu sefer olmadı. Peki, neden? Bunun sebebi hikmeti işte bu kararda. 6053 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı. Karar tek satır, 'Ekli 'Türkiye Afet Müdahale Planı'nın' yürürlüğe konmasına karar verilmiştir. Tarih 14 Eylül 2022. İmza, Recep Tayyip Erdoğan. Depremden yaklaşık 5 ay önce Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş. 6 Şubat 2023 sabahı NATO'nun ikinci büyük ordusu, Türk Silahlı Kuvvetleri deprem bölgesine tüm imkan ve kabiliyetleriyle sürülmediyse sebebi işte bu karardır."

Bu kararla Afetlere Müdahale planında Türk Silahlı Kuvvetlerine doğru dürüst bir rol verilmediğini öne süren Öztrak, "Hadi Türk Silahlı Kuvvetlerine, böyle bir felakette ana çözüm ortağı rolünü vermediniz. Peki, Milli Savunma Bakanlığı neden ana çözüm ortakları arasında yok?" dedi.

Uzmanların yaptığı çalışmalara göre deprem bölgesinde atılması gereken moloz miktarının en az 100 milyon ton civarında olduğunu dile getiren Öztrak, deprem bölgesine 5 bin kamyon tahsis edilse bölgedeki molozların atılmasının 4,5 ay süreceğini ifade etti.

Öztrak, "Bu molozların kullanılması ve işlenmesi için ihale yaptınız mı? Yaptıysanız bu ihaleler kimlere verildi? Kaçtan verildi? Bunları derhal açıklayın. Buradan elde edilen gelirleri de depremzedelere derhal tesis edin." diye konuştu.

- "Kızılay öyle sıradan bir kurum değildir"

Şanlıurfa'da depremzede çiftçilerin elektrik borçları mahsup edildikten sonra destek ödemelerini alabildiğini savunan Öztrak, depremden sonra vatandaşın elektriğini hızla bağlayamayanların elektrik borcu alacağı için hızla tahsile giriştiğini söyledi.

Öztrak, "Yapılan bu işlem ne hukukidir ne de ahlakidir. Çiftçilerin elektrik dağıtım şirketlerine borçları kamu alacağı tahsil usulüne tabi değildir. Bu konuda Danıştay'ın açık kararları var. Ama devleti yönetenler depremzede çiftçiye tarlasını eksin diye verdiği destekten yandaş şirketlerin elektrik faturasını tahsil peşinde. Yazıklar olsun. Enerji ve tarım bakanları bu işe derhal el atsın. Depremzede çiftçilerimiz deprem fırsatçılarının elinde perişan olmasın. Bunu siz yapmazsanız, birkaç ay sonra geldiğimizde biz zaten yapacağız." değerlendirmesini yaptı.

Faik Öztrak, konut fiyatları ve kiralarda fahiş artışlar görüldüğünü, deprem bölgesinden diğer illere yoğun bir göç olduğunu, böyle bir dönemde özellikle büyük şehirlerde kiralarda olağanüstü artışlar yaşandığına dair şikayet aldıklarını ifade ederek, "Biz yabancıya konut satışının 5 yıllığına durdurulması hususunda ısrarcıyız. Bu, yeni yatırımlar devreye girerken en azından kısa vadede konut arzının toparlanmasına katkı verecektir." dedi.

Deprem bölgesinde en önemli sorunun geçici barınma sorunu olduğuna işaret eden Öztrak, "Böyle acılı bir dönemde dayanışma ve yardımlaşmanın ticarileştirilmesi asla kabul edilemez. Kızılay öyle sıradan bir kurum değildir. Geçmişi 1868'e kadar gider. 1935'de Atatürk'ün himayesinde Türkiye Kızılay Cemiyeti'ne dönüşmüştür. Milletimizin benimsediği, desteğini esirgemediği Kızılay, işte bu Kızılaydır. Ama Kızılayın 155 yıllık geçmişi, tüm birikimleri holdingleşmiş, ticarileşmiş." diye konuştu.

- "Yüksek Seçim Kurulunun seçim sürecinde neleri yapacağı bellidir"

CHP Sözcüsü Öztrak, açıklamasının ardından, bir basın mensubunun "YSK'nin depremin etkilediği 11 ile heyet gönderdi, heyetlerin raporları doğrultusunda bölgede seçimin nasıl yapılacağına ilişkin karar alması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın YSK Başkanı ile seçim için 14 Mayıs tarihini görüştüğü şeklinde iddia var. MYK toplantısında seçimin tarihine ilişkin bir değerlendirme yapıldı mı?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın YSK yönetimiyle bu kadar sık görüşme yapması normal bir durum değildir. Müdahale izlenimi yaratır, seçime gölge düşürür. Anayasamıza ve Seçim Kanunu'na göre Yüksek Seçim Kurulunun seçim sürecinde neleri yapacağı bellidir. Yüksek Seçim Kurulunun görevi, seçimleri Anayasa ve yasalarla çizilen çerçeveye uygun olarak güven içerisinde yapmaktır."

Kaynak:Hümeyra KARADAĞ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.