Türkiye tam 28 yıl süren bu uygulamayı yaşadı, Kibritte Tekel
Türkiye bir dönem tam 28 yıl süren kibritte devlet tekeline tanıklık etti. Uzun yıllar devlet tekelinde tutulan kibrit yapımı işi 5 Mayıs 1952'de serbest bırakıldı ve bu tarihten sonra özel fabrikalar kuruldu. Kibrit ve Çakmak İnhisarı Cumhuriyetten önce de yabancıların elindeydi. Cumhuriyetin ilanından sonra 30 Nisan 1924 tarihli ve 490 numaralı Muvazene-i Umumiye Kanununun sekizinci maddesiyle kibrit imal, ithal ve satışı devlet inhisarı altına alındı. Yerli sermayenin var olmadığı bu yıllarda eski girişimlere benzer bir durum ortaya çıktı. 1924 yılında devlet tekeline alınan kibrit ithalatı, imalatı ve satışı için fabrikası Türkiye’de kurulmak şartıyla Belçikalı aracı bir şirketle anlaşma imzalanmıştır. Sinop’ta Zingal ormanları yakınında inşasına başlanan Kibrit fabrikası binası, yaşanan toprak kaymaları sebebiyle tamamlanamayınca aracı şirketle yapılan anlaşma feshedilmiştir.
BELÇİKALI ŞİRKET FABRİKAYI KURAMADI
Maliye Bakanlığının inhisarı devretmek için verdiği ilana başvuran Belçikalı şirketin teklifi kabul edildi. 8 Aralık 1924 tarihinde imzalanan sözleşme ile Ozin Şirketine verilen kibrit tekelini uygulamak üzere, Monsieur-R. de Bodt tarafından Türkiye Kibrit İnhisarı T.A.Ş 18 Ocak 1925 tarihinde kuruldu. Şirketin sermayesi 600.000 TL iken 1927’de 1.200.000 TL’ye çıktı. Şirketin % 50.57’si yabancılara aitti. Yirmi beş bin sandıktan fazla satılacak kibritler gelirinin yüzde sekseni hükümete aitti. 19.6.1924 tarihli Muvazenei Umumiye Kanununa göre 1 Mart 1925’ten itibaren tüccarın elindeki kibritlere karşılığı ödenerek el koyuldu. Şirket, sözleşmeye göre kibrit fabrikası yapacak, fabrika yapılana kadar kibrit ithali işini yürütecekti. Fakat yapılan fabrika çöktü, Belçika şirketi yeni fabrika da kurmadı.
KİBRİT DEVLET TEKELİNE ALINDI
1929 yılında 1503 sayılı kanun ile kibrit, çakmak ve suni çakmak taşları imal, ithal ve satışı, devlet tekrar tekeline alındı. 1930 yılında 1722 sayılı kanun ile kibrit ve çakmak inhisarı işletmesi The American-Turkish Investment Corporation şirketine devredildi. 25 yıllık sure ile işletme imtiyazı elde eden şirket, buna karşılık Türk Hükûmetine yüzde 6,5 faiz ve 25 yıl vade ile 10 Milyon altın dolarlık bir kredi açtı. Amerikan şirketi bu antlaşma ile iki yıl içinde İstanbul’da bir kibrit fabrikası kuracak ve her yıl devlete 1.750.000 lira ödeyecekti. Türkiye, Amerikan şirketinin iflas etmesi ve başkanının ölmesi sebebiyle kredinin 8,5 milyon dolarlık kısmını kullanabildi. Bu şirket aracılığı ile 1930’da Büyükdere’de kurulan tesisle üretime başlamıştır. 1932 yılında Avrupa’da kibrit sanayinin kuruluşundan 100 yıl sonra ilk Türk kibriti piyasaya sürülmüştür. Amerikan şirketinin kibrit tekeline, imtiyaz süresi dolmadan 1943 yılında son verildi. Merkez Bankası’nın kuruluş sermayesinin önemli bir kısmı bu inhisardan alınan kredi oluşturdu.
KİBRİT TEKELİNE SON
1949 yılına kadar üretimi bu şekilde sürdürülen kibritten istenilen gelir elde edilemediği ve çakmak ile çakmaktaşı kaçakçılığı önlenemediği için nihayet faaliyet durdurulmuştur. 1952 yılında 5865 sayılı “Kibritin Tekelden Çıkarılmasına ve İstihlak Vergisine Tabi Tutulmasına Dair Kanun” ile tekel idaresinin tasarrufundan çıkarılmıştır. 60 Böylece özel şirkete imtiyazının verilmesi yolu ile tekel idaresi sağlanmaya çalışılan kibrit denemeleri başarısız olmuş ve sonunda tekelden çıkarılması ile kibritin serüveni tamamlanmıştır. Kibrit imali tekrar serbest bırakılınca da özel sektöre ait ilk kibrit fabrikası İstanbul-İstinye’de kurulmuş ve 1956 yılında faaliyete geçmiştir.
Kibritin Tarihçesi
Kibrit, 1809'da İngiliz bilimadamları tarafından icat edildi. Bu küçücük âlet, sadece uçlarından biri, içinde potasyum klorat bulunan bir karışıma batırılmış küçük bir kükürtlü tahta parçasından ibaretti. Tutuşturmak için yoğun sülfürik aside daldırmak gerekiyordu. Bu da tehlikeli ve oyalayıcı bir işti. Kullanılışı daha basit olan ilk kibrit 1831 yılında, Dole'de, on dokuz yaşındaki genç bir Fransız öğrenci olan Charles Sauria tarafından geliştirildi. Sauria bu karışıma, en basit sürtünmeyle alev alıveren beyaz fosfor katmayı akıl etti. Daha sonra, İsveç'te, çakma yerine sürülen bir başka karışıma kırmızı fosfor katıldı ve kibritin ucunda sadece potasyum klorat kaldı, böylece İsveç kibriti bulunmuş oldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.