Başkent Bağdat’a varır varmaz konuşan 19 yaşındaki Ahmet, “Almanya’dan 8 Haziran’da okul çıkışı bisikletimle yola çıktım ve 139 gün sonra ülkeme giriş yaptım.” dedi.
Yaklaşık 5 ay süren bisiklet yolculuğunda birçok ülke ve şehirle tanıştığını ve çok sayıda arkadaş edindiğini ifade eden Ahmet, şunları anlattı:
“Yolculuk sırasında Almanya’yı dolaştım ve Berlin’den geçtim. Berlin’den sonra Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’a da uğradım. Daha sonra Viyana, Bratislava ve Budapeşte’den geçtim. Ardından Hırvatistan ve Sırbistan’a da uğrama planım vardı ancak Kovid-19 vakaları bu iki ülkede çok olduğu için sınırlar kapandı ve gidemedim. Bulgaristan’dan Türkiye’ye giriş yaptım. 27 gün geçirdiğim bu güzel ülkede Kırklareli ve İstanbul’dan sonra Şanlıurfa, Gaziantep, Eskişehir, Afyon ve Konya’yı da gördüm. Konya beni en çok büyüleyen şehir oldu. En sonunda da Irak’a giriş yaptım. Yaptığım yolculuk ve edindiğim dostluklar benim için çok değerli.”
- “Mevlana kenti Konya beni büyüledi”
Iraklı genç, “Mevlana kenti Konya beni büyüledi. Daha önce bu şehri bilmiyordum ancak varınca tarih ve uygarlığın zenginliğini orada gördüm. Konya, keşfedilmesi, üzerine okunması ve yazılması gereken bir şehirdir. Konya’yı gördüğümde tarihin derinliğine indiğimi hissettim.” diye konuştu.
Irak’a varana kadar 10 ülke gezen Ahmet, maceralı yolculuk boyunca birçok dağ ve vadiyi bisikletiyle aştığını belirtti.
Ülkesine giriş yaptıktan sonra kuzeyde, Duhok’ta birkaç gün bir arkadaşında kaldığını daha sonra savaş yorgunu Musul’a geçtiğini kaydeden Ahmet, “Musul’u çok görmek istiyordum çünkü bence bu şehir tüm dünyanın yerine en büyük savaşı (DEAŞ) verdi. Orada hayata tutunmak isteyen gençlerin şehrin yeniden güzelleşmesi için gayretleri beni sevindirdi.” değerlendirmesini yaptı.
Ahmet, Kerkük’e vardığında ise Iraklı bisikletçiler grubu tarafından karşılandığını söyleyerek, bu arkadaşlarıyla Bağdat’a geldiğini dile getirdi.
- Neden yorucu yolculuğu seçti?
Almanya’dan Irak’a bisikletle gelme macerasının nedenine ilişkin ise Ahmet, şunları aktardı:
“Almanya’daki birçok kişi, Irak’a dair hiçbir fikre sahip değil ve bırakın bisikletle, uçakla bile gidilmesi zor bir ülke olduğunu düşünüyorlar. Dışarıdaki arkadaşlarıma hep savaşla andıkları ve bildikleri Irak’ın diğer hayat dolu yüzünü anlatma gayesindeyim. Arkadaşlarıma Irak’ta hayatın ve kültürün olduğu, her şeye rağmen insanların gelişme ve yenilikten yana olduğunu göstermek istiyorum. Memleketimin uygarlığın beşiği Babil olması bana ayrıca onur veriyor. Avrupa’da bazıları Babil’in tarihi bir eser bakiyesinden ibaret olduğunu ve bir şehir olmadığını sanıyorlar.”
Çevreye olan ilgisini de anlatan Ahmet, “Irak’ta çevreye olan ilgisizlik dolayısıyla kuraklık var ve binlerce ağaç yok edildi. Hurma ağacıyla bilinen Irak, malesef artık öyle değil.” ifadelerini kullandı.
Iraklı genç bisikletçi Fazıl Ahmet, Almanya’da lise eğitimini tamamladığını ve üniversite için ABD veya Avrupa’yı seçeceğini kaydetti.
