EZİYETİN HİKAYESİNİ KABULLENMEK: BİR PRANGADAN KURTULMAK
Çektiğimiz eziyet konusunda belli bir hikayeyi kabullendikten sonra ona karşı çıkmak zor oluyor. İnsan, acıya bir anlam yüklediğinde o acıya boyun eğme eğilimindedir. Bir eziyeti kabullenmek, genellikle onu normalleştirmekle başlar. “Böyle gelmiş, böyle gider,” “Herkesin bir derdi var,” ya da “Sabır her şeyin ilacıdır,” gibi söylemlerle acılarımızı mantıklı hale getiririz. Oysa bu hikayeler, bizi farkında olmadan bulunduğumuz yere zincirler. Kabullenmek, hayallerimizden, cesaretimizden ve özgürlüğümüzden vazgeçmek anlamına gelir.
Örneğin, toksik bir iş ortamında çalışan bir birey düşünelim. Bu kişi, “Bu kadar maaşa ancak bu kadar eziyet çekilir,” diye düşünerek mutsuzluğunu rasyonalize edebilir. Ama bu hikaye, onun daha iyi bir iş arama cesaretini kırar. Belki daha keyifli bir kariyer, daha mutlu bir yaşam olasılığı masanın öbür ucunda bekliyordur, ancak o bu ihtimali hiç göremez. Kabulleniş, bireyin potansiyelini adeta bir kafese hapseder.
Benzer şekilde, kötü bir ilişkide kalmayı seçen birisi, bu durumu “Sevgi fedakarlık ister,” ya da “Kimse kusursuz değil,” gibi düşüncelerle savunabilir. Ancak bu hikaye, karşılıklı saygı ve sevgi üzerine kurulu bir ilişki yaşama ihtimalini yok eder.
Eziyetin hikayesine karşı çıkmak cesaret ister, çünkü bu durum bilinmeyene atılan bir adımdır. İnsan, alıştığı eziyetin konforlu hapishanesinden çıkmak istemez. Oysa bu hapishaneden çıkmak, hem özgürlüğe hem de farkındalığa açılan kapıdır. Karşı çıkmak, belirsizlikle yüzleşmek ve bedel ödemeyi göze almak demektir. Karşı çıkmak; özgürlüğe, mutluluğa ve hak ettiğimiz yaşam kalitesine ulaşmamızın anahtarıdır.
Hayatımızdaki eziyetlere karşı koymanın yolu, o eziyetin hikayesini değiştirmekten geçer. “Bunu hak ediyorum” yerine “Daha iyisini hak ediyorum” diyebilmek bir başlangıçtır. “Bu durum değişmez” yerine “Bu durumu değiştirebilirim” demekse bir devrimdir.
Kendi hayatınızın yazarı olduğunuzu unutmayın. Çektiğiniz eziyetlere bir anlam yüklemek yerine, bu eziyetlerin neden var olduğunu sorgulamaya cesaret edin. Zira hikaye değiştiğinde, hayat da değişir.
Eziyetin hikayesini kabullenmek pasif bir yaşamı getirir; buna karşı çıkmak ise aktif bir yaşamı. Seçim sizin: Ya hikayeyi olduğu gibi kabul edip prangalarınızla yaşamaya devam edersiniz, ya da hikayeyi değiştirip özgürlüğünüzü kazanırsınız. Unutmayın, en güzel hikayeler cesur karakterlerin elinden çıkar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.