Geçmiş herkes için farklı tecrübelerle dolu bir anı defteridir. Hepimizin geçmişte yaşadığı kötü olaylar ve deneyimler, gelecekteki hedeflerimize odaklanmakta zorluk çekmemize neden olmuştur. Yaşadıklarımız bizi şimdiki zaman içerisinde mevcut halimize dönüştürmüştür.

Geçmişin gerçekten yaşandığını ve bittiğini kabul etmemiz gerekiyor. Zaman yaşarken ilerlemeyen bir saat gibi görünse de geçmişe dönüp baktığımızda şu anımıza gelmek parmaklarımızı şıklatmak kadar hızlı gerçekleşti. Geçmişte yaşanılanlar her ne kadar geride bırakılmış gibi görünse de, istemsizce yahut isteyerek sürekli düşündüğümüz bir döngü gibi peşimizi bırakmayabilir.

Peki kaçımız gerçekten de bu anın içerisindeyiz? Biz fiziksel olarak geçmişin yaşandığına ikna olsak da ruhsal olarak halen geçmişe takılıp kalabiliyoruz. Bu geçmişe takılı kalma durumu, geçmişte yaşadığımız olumsuz deneyimler nedeniyle bugünümüzü ve geleceğimizi etkiliyor.

Geçmişi fazla düşünmemiz duygu durumumuzu negatif etki ediyor. Gün içerisinde geriye yönelik kötü deneyimlerimizi beynimizde tekrarlayarak mutsuz, kederli ve üzgün bir ruh haline bürünebiliriz. Bu durum aşırıya kaçarsa yaşamaktan zevk almamaya da başlarız.

Bu nedenle, geçmişe takılı kalmaktan kurtulmak ve gelecekteki hedeflere odaklanmak için bazı adımlar atmamız yararlı olabilir. Geleceğimiz hemen bir adım ötede dururken geçmişi sürekli hatırlamak ve hesaplaşmaya çalışmak bizi yormaktadır.

Geçmişte yaşadığımız olumsuz deneyimleri anlamaya çalışıp, bu deneyimleri kabullenmemiz gerekir. Yaşamımız sabit bir şekilde ilerlemez ve sürekli değişir. Yaşamımızda asıl hedefimiz geçmişten ders almak olmalıdır.

Geçmişte yaşananları kabul edin! Çünkü her şey kabul ederek başlar. Geçmişi asla yok saymayın ama onunla da günü yaşamayın. Odaklanmanız gereken tek zaman, mevcut bulunduğunuz anın içerisidir.