Abdullah Ali Ozan

Abdullah Ali Ozan

SUÇLAMAK MI, SORUMLULUK ALMAK MI?

SUÇLAMAK MI, SORUMLULUK ALMAK MI?

Birini suçladığımızda kendimiz için sorumluluk almıyoruz demektir. İnsan doğası gereği, hatalar yaptığında ya da olumsuz durumlarla karşılaştığında, suçlayacak birini arar. Bu refleks, bizi rahatlatan geçici bir mekanizmadır. Ancak, birini suçlamak her ne kadar rahatlatıcı olsa da uzun vadede sürekli karşılaştığımız bir engele dönüşür. Çünkü suçlamak, aslında kişisel sorumluluğumuzu almaktan kaçtığımızı gösterir.

Peki, neden suçlama eğilimindeyiz? Bunun ardında yatan en büyük sebep, hatalarla yüzleşmenin getirdiği rahatsızlıktan kaçma isteğidir. Hataları kabullenmek cesaret gerektirir. Oysa suçlama, sorunu başkasına yükleyerek o cesareti göstermemize gerek kalmadan durumu çözmeye çalıştığımızı düşündürür.

Suçladığımızda, bizden kaynaklanmadığını düşündüğümüz etmenlere odaklanırız. Oysa sorumluluk almak, kontrol alanımıza giren şeylere bakmamızı sağlar. Başarıya ve mutluluğa giden yol, başkalarını suçlamak değil, kendi üzerimize düşeni yapmaktır. Kendi hatalarımızı kabul ettiğimizde, olaylara daha objektif bakabilir, dersler çıkarabilir ve bu dersler sayesinde daha güçlü bir şekilde ilerleyebiliriz.

Özellikle insan ilişkilerinde suçlama döngüsüne girmek tehlikelidir. Suçlama, iletişimi kapatan, iki tarafı da savunmaya geçiren bir tavırdır. Bu tavır, çözüm bulmayı zorlaştırır ve ilişkileri zedeler. İlişkilerde sorumluluk almak ise hem kendimize hem de karşımızdaki kişiye dürüst olmamızı sağlar. Bu da ilişkilere derinlik ve güven getirir.

Hayatın kontrolünün bizim elimizde olduğunu fark etmek, gerçek özgürlüğün anahtarıdır. Hatalarımızdan dersler çıkararak öğrenmek, kişisel olarak büyümek ve gelişmek, ancak sorumluluk alarak mümkündür.

Birini suçlamak, sorumluluk almaktan kaçmanın kolay yolu gibi görünse de uzun vadede hem bireysel gelişimimize hem de ilişkilerimize zarar verir. Hayatta ilerlemenin, hatalardan ders çıkarmanın ve daha iyi bir insan olmanın yolu, başkalarını suçlamak değil, sorumluluk almaktan geçer.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Ali Ozan Arşivi