Konya
Kapalı
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,8729 %0,77
47,8724 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara

KÖTÜ YAŞAM İYİ YAŞAMI KOVAR: SÜRDÜRÜLEBİLİR KRİZ VE DELİRYUM

YAYINLAMA:

Yaşamak iyiye kullanmamız gereken bir çile olabilir mi?

Hayatın yanlış yaşanma imkânı yoktur.

Bazen hatalar yapabiliriz ama sürdürülebilir bir yanlış yaşamak distopik bir durum bile değil.

İhtimal ki yaşamayı bilmemek yanlış yaşamın ana kaynağı.

Yaşamı bilmemek ne demek?

NEFES ALIP VERMEK YAŞAMAK MI?

Her gün geri çekilerek yaşamak, yaşamak mı?

Yaşanmadan pratik edilen bir hayata Tanrı’yı dâhil ederek kader ve şükrü yaşanmayan hayatın iki üretken teması haline getirmek yaşamak mı?

İYİ YAŞAMIN BİLİNMEDİĞİ YERDE KÖTÜ YAŞAMDIR HAYAT.

Öyle insanlar var ki bir tür Tanrı lütfuna, yardımına erişmişlerdir: Her şeyleri mutlaka bir sonuca varır, mutsuzlukları, hatta felaketleri dâhi.

Bir de bir türlü sonuca varmayan insanlar var; onların zaferleri de başarısızlığa denktir. Kendilerini göstermek istediklerinde, hatta sıçrama yaptıklarında dışarıda bir uğursuzluk, direnme güçlerini kırmak, onları başlangıç noktalarına geri getirmek için işin içine karışır. Tüm şansları ellerinden alınmıştır, gülünç olma şansları bile. Çünkü bu insanlar hayatı yanlış yaşamaktadırlar.

Yazgı düşüncesi: Var gücümle reddediyorum onu.

Varoluşunun hiçbir anlamı olmadığını düşünmek ama bu varoluşun kutsandığını da düşünmek. Yaşamadan yaşamak bir paradoks

Zan yaşamak olabilir mi?

Böyle bir yaşam gün içinde ani zihinsel değişimler yaşamanın da dinamiğini oluşturuyor.

Bir anda milliyetçi olabiliyor insanlar, bir anda dinci olabiliyor;

bir anda pahalılıktan şikâyet ederken, bir anda iktidarın yanında olduklarını söyleyebiliyor,

şükretmek gerektiğini ifade edebiliyor; bir batık gibi kendinden geçerek “kader” diyor…

Bir yandan göçmen istemiyorsun bir yandan göçmenlerle alış-veriş yapıyor, onlara evlerini kiraya veriyorsun…

KABAK TADI VEREN DELİRİYUM.

Marazi bir mutluluk ve huzur.

Kuşku duyuyorsunuz acaba ölü de ben mi yaşıyor zannediyorum diye.

Keşke BÖYLE GEÇMİŞE BÖYLE ŞİMDİ deyip işin içinde çıkabilsek. Ya gelecek?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *