Hayatı yaşamaya ne zaman başlar ki insan?..

Hayatın insana verdiği en değerli ders, yeteneklerini ve yeteneksizliklerini fark etmeni sağlamasıdır diye düşünüyorum.

Çevremde onca insan aylardır birisiyle yüzyüze bir kahve içmediğini söylüyor.

Ne acayip bir durumdan geçiyoruz.

Zenginlik şimdi nerde?

Asıl meselemiz neydi?

Hepimiz umutlarla yaşıyoruz.

İnsanlar bize neyin önemli olduğunu söyleyecektir ama bunu sadece biz bilebiliriz.

Sahi, hayatı yaşamaya ne zaman başlar ki insan?

Kaybedecek zamanınız yok.

Yaşadıklarınıza minnet duymalıyız belki de. Her şey çok hızlı değişiyor. Her şey değişiyor ve biz de bu değişimin parçasıyız.

Bazen neyin değerli olduğunu unuturuz.

Oysa sadece ve tek bir şey vardır olmamız gereken: Mutlu. Mutlu olmalıyız. Bedenimize ve ruhumuza mutlu olmayı öğretmeliyiz.

Mutsuzluk imal edilen bir şeydir.

Mutluluk fizikidir.

Mutluluk bedenimizdeki diğer hastalıkların oluşumu gibidir.

Nasıl ki kanserin sebebi şu salgıysa veya bu hücredeki değişim ise mutsuzluk da öyle bir şey. Belki çok kolay ve hızla kanser olmayız ama çok kolay ve hızla mutsuz oluruz.

Ve mutsuzluğun sonları kanserden beterdir.

Çünkü kanser oluruz ve ölürüz.

Oysa mutsuz nasıl yaşar?

Düşüncelerimize ve duygularımıza mutlu olmayı dayatmalıyız.

Şu da bir gerçek: Karar verdiğinde Tanrı’da seninle birlikte olur.

Şimdi tekrar sorayım: Hayatı yaşamaya ne zaman başlar ki insan?

Son bir cümle: HAZIR OLDUĞUMUZDA HER ŞEY HAZIRDIR!