Baha Durmaz

Baha Durmaz

Soydaşlarımızın yanında olma vakti!

Soydaşlarımızın yanında olma vakti!

Son günlerde Azerbaycan-Ermenistan sınırında çatışmalar yaşanıyor. Ermenistan devletinin tahrikleri bir kez daha bölgedeki gerilimi artmış vaziyette. Her ne kadar şuan büyük ağabey Rusya duruma müdahale etmemiş olsa da Türkiye'nin kendisine yakışır şekilde açıklamalardan çok siyasi ve askeri faaliyetlerde bulunması önem arz etmektedir.

Transkafkasya bölgesinin yakın geçmişine baktığımızda yaklaşık yüz yıl öncesinde Kafkas İslam Ordusunun büyük başarılar sağladığını söyleyebiliriz. Fransa ve Rusya'nın Osmanlı Devleti üzerinde emellerinin ortaya çıkmasından sonra Ermenilerin XIX. YY’ın sonlarına doğru, sadık millet anlayışından taraf değiştirdiğini görmekteyiz. Bu öyle bir taraf değiştirme olmuş ki yıllar boyunca istedikleri her şeyi kazanan, devletin en önemli konumlarına gelen Ermeniler, onlara yaşam alanı tanıyan Türkleri ilk fırsatta kesmeye, katletmeye çalışmışlar. Keza bakıldığında özellikle Doğu Anadolu Bölgesinde ve yakın coğrafyalarda büyük bir Türk soykırımının yaşandığını yutkunarak ifade ediyoruz. Daha öncesinde buna benzer ifadelerle yazdığım bir yazımda, bir Ermeni gazetesi tarafından yazımın hedef gösterilerek paylaşıldığını ve şahsımı rencide edici bir ifade ile kendi okuyucularına aktardıklarını da söylemiş olayım. Ne sizden, ne de sizin davanıza hizmet eden hain işbirlikçilerinizden en ufak çekinme duygusu olmadan yazmaya devam ediyorum. Hodri meydan bu yazımı da umarım paylaşırsınız. Neyse gelelim Kafkas İslam Ordusuna...

Dünya Savaşının başlangıcı ile iktidarda bulunan İttihatçılar, devleti birçok farklı noktada, askeri anlamda çeşitli mecralara sokmayı başarmıştı.  Bunlardan çok fazla bilinmeyeni de Enver Paşanın emriyle kurulan Kafkas İslam Ordusuydu. Bahsedilen bu ordunun asli görevi Türkçülük düşüncesi ile kargaşa içinde bulunan Dağıstan ve Azerbaycan bölgelerini Rus işgalinden kurtarıp bölgedeki soydaşlarımıza yardım etmekti. Nitekim tamamı Müslüman askerden oluşan Kafkas İslam Ordusunun hamleleri neticesinde bölgedeki soydaşlarımız 10 Temmuz 1918 yılında Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Devletini kurmayı başarmışlardı. Sonrasında Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Paşa komutasındaki bu ordunun, Ermenilerin de destek verdiği İngiliz ordusunu mağlup etmesiyle, 15 Eylül 1918 yılında Bakü’nün kontrolü Osmanlı Devletine geçmiş oldu. Ne yazık ki bu ilerlemeler devam etmeye yakın bir durumdayken yapılan Mondros Ateşkes Antlaşması ile Kafkas İslam Ordusu 15 Aralık 1918’de Azerbaycan topraklarından ayrılmak zorunda kaldı. Osmanlı ordusunun ayrılmasından sonra bölge Sovyetlerin sömürge alanına doğru dönüştü. Kafkas İslam Ordusu'nun askeri kısmının çoğu Doğu Anadolu'ya döndüğünde 15. Kolordu'ya katıldı. Bu kolordunun milli mücadele döneminde büyük başarılar kazandırdığını da bir kez daha hatırlatmış olalım.

Devletimize ve milletimize yakışan daha öncesinde olduğu gibi soydaşlarımızın yanında, zulme karşı omuz omuza durmaktan geçer. Azerbaycan hususu hem doğrudan devletimizi hem de soydaşlarımızı ilgilendirdiği için gündemde tutulması ve kamuoyunda desteklenmesi gereken özel bir durumdur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kardeş devletinin yanında olmalı, desteğini Azerbaycan'a, gücünü ise Ermenistan’a göstermelidir. Atılacak adımlar bölgedeki gücümüzün ne denli fazla olduğunun bir göstergesi de olacaktır. Umarım içimizde bu duruma sessiz kalmayı tercih edenler, Karabağ’da katledilen öz kardeşlerinin ve Anadolu'daki binlerce Türk’ün hazin dolu sonlarını vicdanlarına kabul ettirirler. Mesele sadece Filistin'e ya da Suriye'ye gösterilen hassasiyet olmadan, ayrı bedenlerde tek ruhta toplanmış kardeşlerimizin içinde gerekirse bedel ödeme, bedel ödettirme günüdür. Bu kutlu dava uğruna canlarını hiçe sayan aziz şehitlerimizin de bir kez daha ruhların şad olması temennisiyle. Allah Türk diyarlarını emperyalistlerin zulmünden korusun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Baha Durmaz Arşivi