Bisikletli hayat ve ehliyet almak
Bütün Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, Danimarka da bir bisiklet dünyası. Çocuk, genç, ihtiyar herkes bisikletli. Bisiklet hayatın bir parçası, bisikletsiz bir hayat düşünülemez. Her evde, kişi başına en az iki üç bisiklet bulunur. Bisiklet parkları bisikletlerle dolu. Çocuklar, iki üç yaşında bisiklete binmeyi öğrenirler ve mutlaka kask takarlar.
Bisiklet kullanmanın de kuralları var. Bisiklet yolu varsa mutlaka bisiklet yolunda sürecek. Güneş batınca bisikletin lambalarının yanması gerekir. Bisikletin zili, reflektörü ve frenlerinin sağlam olması gerekir. Kurallara uymayanlar, suça göre 700 -1000 kron (bir kron = bir lira) arası ceza alır.
Hem şehir içinde, hem şehir dışında her taraf bisiklet yolu. Yolun her iki tarafında da gelişli gidişli yaya ve bisiklet yolları mevcut. Türkiye’de dükkanının önündeki kaldırıma eşya koyan esnaflar ve kaldırtmayan belediyelerin kulakları çınlasın, burada kimse dükkanının önündeki kaldırıma en ufak bir eşya koyamaz.
Özellikle büyük şehirlerde, trafikteki araç kadar da bisikletli yollardadır. Bisikletliler yollarda, araçlardan daha öncelikli bir konuma sahipler. Bisikletin şehir içi ulaşımda yaygınlığı hava kirliliğini, trafik sorununu ve park sorununu azaltıyor. Bisikletliler aynı zamanda açık havada sağlıklı spor yapmış oluyorlar. Hangi meslekten olursa olsun, halk bisikleti tercih eder, sade vatandaş da, milletvekili de, bakan da, iş adamı da bisikletiyle işine gitmekten zevk alır.
Burada bir anekdotumu anlatayım. 1998 veya 1999’un Mayıs ayında, Konya Belediye Başkanımız Halil Bey, belediyelerle ilgili bir toplantıya davetliydi. Toplantıdan sonra Halil Bey ile birkaç arkadaş beraber sohbet ettik, başka önerilerimin yanında özellikle Konya’ya bisiklet yolunun yapılmasını talep ettim. Sonraki yıllarda Konya Belediyesi, Türkiye’nin en uzun bisiklet yolunu yaptı. Halk henüz tam olarak alışamasa da umarız ileride alışır. Gönlümüz, şehir içine de bisiklet yolunun yapılması ve trafiği hafifletmesi ama, galiba onun gerçekleşmesi için uzun yıllar bekleyeceğiz.
Konya’da bisiklet yolları güzel olmasına güzel de, bisiklet yollarına park eden araçları, ters yönde giden bisikletlileri ve karanlıkta lambasız bisiklet sürenleri vb. görünce kahroluyorum. 35 yıldır buradayım, bisiklet yoluna araba park eden, ters yönde giden bisikletli hiç görmedim.
Danimarka’da okullarda öğrenciler bisiklet kullanmaya teşvik edilir. Her yıl ülke genelinde en çok bisiklet kullanan sınıf seçilir, kazanan sınıf öğrencilerine ve sınıf öğretmenine kaliteli birer bisiklet hediye edilir. İkiz çocuklarım dördüncü sınıfa devam ederlerken, sınıfları birinci seçildi ve birer bisiklet kazanmışlardı.
Bisiklet yolları şehri bir ağ gibi sarar geniş ve güvenliklidir. Kopenhag, 2017 yılında ikinci kez üst üste dünyanın en iyi bisiklet şehri seçildi.
Danimarkalı bir arkadaşım, bisiklet ile Danimarka’dan Hacca gitmişti. İnşallah ileride o arkadaşımı ve yol macerasını yazarım.
Ehliyet almak ve trafik cezaları
Sürücü adayları ehliyet sınavına girebilmek için, 17 yaşından gün almalılar. Sürücü kurslarında en az 16 saat direksiyon ve teori eğitiminin yanında ilk yardım kursunu almaları da zorunludur. Bu kurslardan sonra teori ve direksiyon sınavına girilir. Ehliyet alma konusunda torpil sıfır. 17 yaşında ehliyet alanlar, 18 yaşından gün alıncaya kadar, yanında ehliyeti olan birisi olmadan araba kullanamazlar.
Üç yıl içinde önemli kuralları üç kez ihlal eden kişi ehliyetini kaybeder. Tekrar sınava girip ehliyet alması gerekir. Birkaç örnek verelim: Arabada kemer bağlamamanın cezası 1.500 kron ve bir puanın silinmesidir. Arabada 14 yaşından küçük kimseler kemer bağlamazsa, cezası 2.000 kron ve cezayı sürücü öder, ayrıca sürücünün bir puanı silinir. Kırmızı ışıkta geçmek mümkün mü? Aşınmış her teker için ceza 1.000 kron. Yaya geçitinde durmayan sürücünün bir puanı silinir ve para cezası alır.
Hız yapmanın cezası
Aracın belirtilen hızdan yüzde 30-60 fazla gitmesi durumunda bir puan silinir. Hız sınırı yüzde 60’ı aşarsa ehliyetini kaybeder ve 2.500 kron ceza alır. Örnek: 50 kilometre hızla gidilmesi gerekirken, 81 km hızla giden ehliyetini kaybeder.
Bisikletlilere çarpmanın cezası
Bisikletliye çarpmanın cezası çok ağırdır. Çok zaman ehliyet kaybedilir, ayrıca bisikletin değeri ödenir vs. Yedi sekiz yıl önce Trafik Bakanı bir bisikletliye çarpmış ve ehliyetini kaybetmekten kıl payı kurtulmuştu.
Alkollü araba kullanmanın cezası
Trafikte alkollü araba kullanmanın cezası çok ağır, aldığı alkol derecesine göre ceza öder. Örnek: 0.93 promil alkol ile yakalanan bir kimse aylık kazancının üçte ikisini ceza olarak öder, ehliyet alabilmesi için, tekrar teori ve direksiyon sınavına girmesi gerekir. Alkollü araba kullanan bir politikacının politik hayatı çok zarar görür. Yıllar önce bir politikacı, alkollü araba kullandı ve kaza yaptı. O politikacı, partisinin başkan yardımcısıydı, potansiyel başkan adayı idi ve politik hayatı bitti.
Trafik kazaları
Ülkemizde her gün onlarca kaza oluyor. Televizyon başında hepimiz kahroluyoruz. Kaza sonucu ocaklar sönüyor, can kaybımız çok oluyor, sakat kalan insanlarımız, öksüz ve yetim kalan çocuklarımız... Milli servete yazık oluyor... Arkasından da trafik canavarı diyoruz. Canavar bizim ruhumuz, bizim cehaletimiz, bizim sorumsuzluğumuz...
Kontrol yapan askere, polise çarpan alkollü sürücülere verilen cezalar adalete ve devlete güveni zedeliyor. Trafik magandalarına, alkollü araba kullanıp mala ve her şeyden önce cana zarar verenlere verilen komik cezaları duyunca insan şoke oluyor...
Her konuda olduğu gibi, elbette trafik konusunda da en iyi çözüm ailede ve okulda eğitim. Saygı, sevgi, empati ve kul hakkı duygularının gönüllere yerleşip ahlak haline gelmesidir. Sürücü kurslarında adaylara verilen teori ve direksiyon ders saati sayılarının artırılarak daha fazla eğitim verilmeli. Teori ve direksiyon sınavlarında sıfır tolerans olmalı. Suç işlemeyi caydırmak için de çok sıkı denetim ve çok ağır ceza şarttır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.