D. Emin Bilge

D. Emin Bilge

Çocukların  yetişmesinde aile ve okulun önemi

Çocukların  yetişmesinde aile ve okulun önemi

Toplumun temeli ve en küçük parçası ailedir. Aile, çocuğun eğitiminde en önemli kurumdur. Aile iyi olursa toplum da düzgün olur.  

Eğitimin en iyi gerçekleştirileceği yer ailedir. İnsanlar¸ temel değerlerini yeni nesillere aile aracılığı ile aktarırlar. Dini ve ahlaki bilgi ve davranışları ailesinden öğrenir çocuklar.

Aile çocuğa milli ve manevi değerlerini öğretmeli. Helal haram, saygı sevgi, şehitlik gazilik, vatan, bayrak vb. değerleri anlatarak, yaşayarak, yaşatarak filmlerle, dergilerle kitaplarla öğretmeli.

Çocukların  yetişmesinde aile ve okulun önemi

Küçükken  çocuklara  gösterilen ilgi ve ilgisizlik o büyüdüğü  zaman olumlu veya olumsuz olarak geri dönmektedir.

Aile ortamındaki yakın ilişkiler, kültürümüz, aile içinde sağlam bir  bağ oluşmasını sağlar. Bu değerlerle yetişen çocuklar  kişilikli olurlar, kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenirler.

Aile bireylerinin birbirlerine karşı olan sevgi saygı, iletişim ve davranışları  çocuğu etkileyen en önemli faktördür. Çocuğa olumlu veya olumsuz örnek önce aile bireyleri olmaktadır.  Çocuklar anne babalarına bakarak onlar gibi olmaya, onlar gibi konuşmaya, onlar gibi davranmaya başlarlar.

Aile içindeki huzur, çocuğun sağlıklı yetişmesinde en önemli faktördür. Çocuğun ruh dünyasını  olumlu etkiler. Ne ekilirse o biçilir. Başarı konusunda en önemli faktör düzenli bir aile yapısıdır.

Küçük yaşlar çocuğun hem öğrenmesi hem ahlakının gelimesi bakımından çok önemlidir. Çocuğun olumlu veya olumsuz davranışları küçük yaşlarda yaşadığı hayattan çok etkilenir ve küçük yaşlarda kişiliği şekillenir. Yazılarımızda zaman zaman anlattığımız değerler bu yaşlarda ailede verilir. Çocuk cömertlik¸ cimrilik¸ dürüstlük, doğruluk, temizlik, merhamet, yardımseverlik vb. diğer olumlu değerleri hep ailede öğrenir. Maalesef tam bu değerlerin zıtlarını da genelde yine ailede öğrenir veya ailenin çocuğa gereken ilgiyi göstermemesinden veya gösterememesinden dolayı  sokakta öğrenir.

 

Çocukların  yetişmesinde aile ve okulun önemi

 

Çocuklarımızın iyi insan olmasını istiyoruz veya bir başka deyişle ’’adam gibi adam’’ olmalarını istersek  ailecek onlara adam gibi örnek olmalıyız.

 

OKUL

Çocuk okula başladıktan sonra, artık  ailenin görevinin  bir kısmını okul üstlenmektedir.  Okul her çocuk için gereklidir, okulsuz bir hayat düşünülemez. Okul, çocuğun bilgi edindiği bir yerdir, çocuğun sosyalleşmesini sağlar. İyi vatandaş yetiştirmek için eğitir.

Ailenin çocuğun durumu ile  ilgili bilgileri, olayları öğretmenlerle paylaşmaları gerekir. Öğretmenler de  öocuğun okuldaki durumunu velilerle paylaşmalı. Öğrenci, veli ve öğretmen arasındaki olumlu bir iletişim öğrencinin gelişimi için çok önemlidir. Bu iletişimin en kolay  ve etkili yolu  öğretmen ve veli iletişiminin sağlıklı olmasıdır. 

Öğrenciler zamanlarının önemli bir bölümünü 7-8 saatini okulda geçirir. Yaş ve sınıflarına göre ailesiyle daha az zaman geçirir.  Evde geçirdiği zamanın önemli bir bölümü uykudur.

Çocukların okul başarısı için veli ve öğretmen iletişiminin,  işbirliğinin önemli olduğu ve okulun  velilerle görüşmekten memnun olmaları velilere açık bir şekilde anlatılmalı, okul kapısı velilere her zaman açık olmalı. Fakat veli de öğretmenler üzerinde baskı kurmak istememeli.

Çocukların  yetişmesinde aile ve okulun önemi

SINIF ORTAMI, SINIF ÖĞRETMENİ

Öğretmen, aile ile okul arasında köprü görevini yapar. Çocuğun geleceğinin parlak olması, yetişmiş iyi bir insan, iyi bir vatandaş olması için  gayret eder.

Öğretmen, çocuğun durumunu, aile şartlarını ne kadar iyi bilirse, çocuğa o kadar faydalı olur. Çocuğun başarısızlığından yalnızca okulu sorumlu  tutmak yanlış bir düşüncedir, kolaya kaçmaktır, sorumsuzluktur.

İyi okul kadar iyi sınıf önemlidir, hatta sınıfın havası okuldan daha da önemlidir.Sınıf arkadaşlarını seven, öğretmenlerini seven çocuklar haliyle okulu da çok severler ve başarılı olurlar.

Sınıftaki öğrencilerin ahlaki değerlere bağlı olmaları, kavgacı olmamalar, başarılı olmaları sınıftaki tüm öğrenciler  için bir şanstır. Sınıftaki tecrübeli ve fedakar öğretmen, sınıftaki öğrenciler için bulunmaz bir hazinedir.

Öğretmenlerin çoğu,  öğrencilerine kendi evlatlarından daha sıcak, daha  şefkatli davranır.

İyi eğitimciler sınıfındaki çocuklara güzel davranırlar, güzel anlaşırlar ve onlarla iyi geçinirler. Bu ilk başta  zor olsa da daha sonra bunun tatlı meyvesini yerler.

Öğretmen, öğrencilerinden  beklediği güzel özellikleri önce kendi yaparak onlara örnek olmalıdır. Onlarda görmek istemediklerini kendisi  yapmamalı. Öğretmen derse geç gelirse, öğrencilerin derse geç kalmasını önleyemez.

Öğrenciler arasındaki güzel ilişkiler onların okuldaki davranışlarını ve başarılarını etkiler. Bunların başında öğrencilerin birbirlerini daha iyi tanımalarına yönelik etkinlikler gelir. Öğrencilerin birbirlerini ziyaret etmeleri, arkadaşlıklarının gelişmesi, ortak yemek yemek, ortak doğum günü vb. kutlamalar, ortak oyun ve etkinlikler arkadaşlığı geliştirir  ve sınıfın havasını olumlu olumlu etkileyerek  sınıf başarısısnı yükseltir.

Çocuğun sınıfında arkadaşları ile problemi olursa,  veli önce öğretmenle konuşmalı, çocukların velileri ile irtibata geçmeli, velilerden izin alarak o çocukları pasta veya dondurma yemek için evlerine davet etmeli, eğlenceye çağırmalı, oyun oynatmalı. Bu yapılanları çocuk çok hissetmemeli. Çünkü her daraldığı zaman çocuk anne babadan yardım istememeli. Kendi ayakları üstünde durmalı. Kesinlikle kavga yapmamalı.

ÖDEV DENGESİ

Önceki yazılarında çocuğun yaşına ve sınıfına uygun olmayan ödevlerin verilmesi çocuğu okuldan soğutacağının önemini belirtmiştim. Öğretmenlerimizin çoğunun bu konuya dikkat ettiğine inanıyorum. Çocuğun yaşına uygun olmayan beceri ve yeteneklerinin altında  veya üstünde ödev verilmesi çocuğu yeteneklerini geriletir, psikolojik baskı olur ve ezilir. Başarısız olunca okuldan soğur.

ÇOCUĞUN EĞİTİMİNDE ÜÇGEN AİLE, OKUL VE ÇEVRE OLSA DA EĞİTİMİN TEMELİ AİLEDİR

İmam Gazali'ye göre bilgi¸ beceri ve kişilik kazanmada çevrenin rolü büyüktür. Çocuk önce farkında olmadan taklit eder¸ zamanla bu davranışlar alışkanlık haline gelir; böylece bilgi dağarcığı ve kişiliği oluşur. Gazali¸ "İnsan bulunduğu kabın şeklini alan sıvı gibidir.” benzetmesiyle kişiliğin oluşmasında çevrenin önemine dikkat çeker.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D. Emin Bilge Arşivi