D. Emin Bilge

D. Emin Bilge

Danimarka’da Gönüllülük Kültürü (1)

Danimarka’da Gönüllülük Kültürü (1)

Peygamberimiz (sav), “Hikmet mü’minin kaybolmuş malıdır, nerde bulursa onu alır.” buyurmaktadır. Bu durumda başka ülkelerin bilgi ve kültürlerinden bize uygun olanlar varsa onlardan faydalanmalıyız.

Uzun yıllardır yaşadığım Danimarka’nın kültürünü önceki yazılarımda olduğu gibi bu yazımda da sizlere tanıtmaya devam edeceğim. Bizde bu olur mu demeyiniz sakın. Kötüye kullananlar olsa da, bunların bir kısmı bizde de gerçekleşse çok faydalı olur.

Danimarka, gönüllülük kültürü bakımından çok zengindir. İnsanları bu konuda çok fedakârdır. Danimarka adeta bir dernekler ülkesidir. Ülkede toplum yararına gönüllü çalışan binlerce dernek ve vakıflar var.  5.8 milyonluk Danimarka’da 40 milyon dernek üyesi var.

Milletimiz de bu konuda Danimarka’dan hiç de geri kalmaz, atalarımızın kurduğu, medeniyetimizin temel taşlarından olan binlerce  vakıflarımız  övünç kaynağımızdır. Batılılar hayvanlarına idam cezası verirken atalarımız yük hayvanlarına cuma günü izin veriyordu.

Danimarka’daki gönüllülük kültüründen  bizde olmayan veya bizdekilerin bir başka versiyonu olanlarından birkaçını sizlere tanıtmak istiyorum.

Danimarka’da Gönüllülük Kültürü (1)

DERSLERE YARDIM-ÖDEVLERE YARDIM

İlkokuldan üniversite son sınıfa kadar ihtiyacı olan öğrencilere  gönüllü ders veren, onlara yardımcı olan kimseler bildikleri konularda yardımcı olurlar. Bu yardımlar tamamen gönüllülük esasına dayanır, onlardan herhangi bir ücret ve hediye kabul etmezler. Ders ve ödev yardımları genel olarak kamuya açık olan belediyelerin kütüphanelerinde verilir. Lise ve üniversitelilerin sınavlarına rehberlik ederler, yazılarındaki yanlışları anlatarak düzeltmelerine yardımcı olurlar.

Bilgi paylaştıkça çoğalır, bilgilerimizi  başkaları ile paylaşınca bizden bir şey eksilmez, aksine bildiklerimiz daha da pekiştirilmiş olur. Bizde de  bir muhasebeci veya matematik öğretmeni çocuklara matematik dersi verebilir. Emekli öğretmenlerimiz branşlarına göre haftada birkaç saat ders verse ne güzel olur, binlerce öğrenciye yardım etmiş olurlar. Üniversitede çalışan hocalarımız vakitleri  nisbetince üniversite öğrencilerine haftada iki saat ders vermeleri ne kadar faydalı olur.  Vakti olan imamlarımız, emekli olan imamlarımız bu konularda bildiklerini paylaşsa ne kadar faydalı olurlar...Üniversitede okuyan gençler haftada iki saat  ortaokul ve lisede okuyan kardeşlerine  ders verse sosyal dokumuz daha da sağlamlaşır.

Bu salgın hastalık dönemidende paranın çok da önemli olmadığını insanlar daha iyi anladı. “Veren el alan elden üstündür.”  İnsan başkasına yardım ettikçe huzur bulur, sağlık bulur. Yapılan araştırmalarda başkasına yardımcı olanlarda sorumluluk projelerinde, vakıflarda, yardım kuruluşlarında çalışanlarda bazı psikolojik hastalıklar daha az oluyormuş. “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.

Danimarka’da Gönüllülük Kültürü (1)

YAŞLILARA YARDIMCI OLMA

Danimarka’da da pek çok insan diğer batı ülkelerinde yaşayanlar gibi yalnız yaşarlar. Bir kısmının çocukları, akrabaları yoktur, olanlar da çok uzaklarda veya başka ülkelerde yaşamaktadırlar. Ekonomik bakımdan ihtiyacı olmasa da konuşmak, dertlerini paylaşmak için başka insanlara ihtiyaçları vardır. Bu insanlara yardıncı olmak için dernekler kurulmuştur. Bu kimselere yardım edecek kimseler çok iyi araştırılıp, ince elenip sık dokunarak seçilir. Bu insanlara yardım için müracaat ettim ve kabul edildim. Ama daha sonra daha önemli başka bir nedenden dolayı maalesef o insanlara yardımda bulunamadım. Bu tip insanlara, haftada birkaç saat yanına gelip, gerekirse ufak tefek ihtiyaçlarını karşılamak ve onlarla sohbet etmek için yardımcı olan insanlar vardır. Geçmişten, gelecekten, tarihten, edebiyattan vb. konulardan  konuşarak onlarla sohbet edip hayata bağlanmalarını ve mutlu yaşamalarına yardımcı olurlar. Bir insanı mutlu etmenin ne kadar güzel şey olduğunu tarif etmek mümkün değil...  İnsanlar sohbet ederek birbirlerinden güzel şeyler öğrenirler, bilgi, tecrübe ve mutluluklarını paylaşırlar. Son yıllarda yaşlılarla telefonda sohbet ederek yardımcı olunmaktadır.

LİSE 1. SINIFLAR FAKİRLER İÇİN ÇALIŞIRLAR

Danimarka’da lise 1.sınıf öğrencileri, yılda bir gün bir iş yerinde çalışarak kazandıkları  gelirler okullarında bir hesap numarasında toplanır ve okul yönetimi öğrencilerle işbirliği yaparak fakir ülkelerden birinin su, okul vb.ihtiyaçları  için ilgili ülkelere  gönderir. Bu güzel bir gelenektir. Aslında Türkiye’de de bunun versiyonları uygulanabilir. El bebek, gül bebek büyüyen, fakirlik nedir bilmeyen, açlık nedir bilmeyen yalnız edebiyatını yapan bir kaymak tabaka var Türkiye’de. Belki böyle bir uygulama olursa empati yaparak diğer insanları anlamalarına yardımcı olur bu gelenek.

MÜLTECİLERE YARDIM

Bir başka ülkede yabancı olmak zordur. Hele hele mülteci olmak daha da zordur. Kendi ülkesinden ayrılmaya, kaçmaya zorlanmış, evini barkını, malını mülkünü kaybetmiş, belki de aile fertlerinden bazılarını,  kaybetmiş olan insanların hikayeleri çok acıklıdır... İşte bu insanlara devlet yardımının dışında yardım etmek isteyen gönüllüler onlar için yardım toplarlar ve onların topluma uyumu için projeler geliştirerek, projelerini hayata geçirerek yardımcı olurlar.

SPORTİF  ÇALIŞMALAR İÇİN YARDIM

Branşına göre sportif faaliyetleri biraz bilenler, tamamen gönüllülük esasına dayanarak  belediye veya spor klüplerine müracaat ederek çalışmak istediklerini söylerler, kabul edilirlerse ücretsiz olarak zamanınına göre haftada 2-3 defa çocuklara antraman ve maç  yaptırırlar, hafta sonlarında yapılan maçlarda yardımcı olurlar. Bu şekilde yabancı çocuklar ve gençler toplumu, toplumun kültürünü tanırlar,  topluma uyum sağlamış olurlar ve kötü alışkanlıklar kazanmaktan uzak dururlar. Avrupa ülkelerindeki bazı yıldız sporcuların bir kısmı bu şekilde yetişmiştir.

Danimarka’da Gönüllülük Kültürü (1)

KIZILHAÇ ve DİĞER MİSYONERLER

Avrupa’da şehirler iç içedir. Şehrin biri bitmeden biri başlar. Bulunduğum şehrin nüfusu 19.000. Yardım kuruluşlarının açmış olduğu dört dükkan ve üç küçük  konteynır var. İnsanlar evde kullanmadıkları eski veya yeni fazla eşyalarını, genelde ayakkabı ve elbiselerini, çocuklarının kullanmadığı oyuncaklarını getirip verirler veya o konteynırlara atarlar. Orada gönüllü çalışan genelde emekli insanlar kıyafetleri ve eşyaları seçerler, şayet kirli ise yıkarlar ve ikinci el olarak satarlar. Gelirini genelde Afrika ülkelerine göndererek misyoner çalışmalarının gereği olarak yardımda bulunurlar.

Savaş, deprem vb. doğal felaketler  olduğu zaman, bizde olduğu gibi, ulusal tv kanallarında sanatçılar ve zenginler önderlik yaparak önemli miktarda bağışta bulunurlar. Bazı zaman da gönüllüler  hafta sonlarında ev ev gezip kumbaralarla para toplarlar.

NOEL HAZIRLIKLARINA YARDIM

Özellikle yardıma muhtaç yaşlıların ve fakirlerin noeli kutlamaları için onlara maddi ve manevi yardımda bulunurlar. Onların ihtiyaçlarını alırlar, evlerini süslerler. Bizler de bazı önemli gecelerde fakirleri misafir etsek, onlara ikramda bulunsak, gönüllerini alsak... Bayramlarımızda fakir kimselere maddi yardımın yanında, onların bayram temizliğine yardımda bulunmak, bayram şekeri, kolonya vb. bayram ikramlarını almak, çocuklarına bayram harçlığı vermek, onlara bayram ziyareti yapmak ve yardımcı olmak ne güzel olur...

Yazımızın ikinci bölümü inşallah gelecek hafta yayımlanacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
D. Emin Bilge Arşivi