D. Emin Bilge

D. Emin Bilge

Değerlerimiz ve genel kültürümüz

Değerlerimiz ve genel kültürümüz

Öğrenciler ve gençlerle konuşmayı çok sever ve önem veririm. Nerde olursa olsun, bir fırsat bulduğumda hep konuşurum. Misafirlikte, çarşıda, oyun yerinde. Onlara okullarını sorarım, hayallerini sorarım. Çocukların gözlerinden zeka parıldıyor maşallah. Onlara incitmeden, sıkmadan, kolay sorular sorarım. Sık sorduğum sorulardan birisi, hangi okula gittikleri ve okullarına ismi  verilen kimseyi bilip bilmedikleridir. Maalesef çoğu, okullarına verilen ismin kim olduğunu bilmiyor. Çoğunlukla, yaptıranın adı diye cevap veriyorlar. Şehit .…. okulunun adı nerden geliyor, kimmiş bu şehidimiz diyorum, “Şehit işte” diyorlar. İsimleri okullara verilen tarihi büyüklerimizin de, kim olduğunu bilmiyorlar.  Bunları  öğretmek, okul kadar da ailenin görevi. Aile, çocuğu okula başlamadan önce, okulun adıyla beraber o ismin niçin verildiğini de öğretmeli.

Alâaddin tepesinde mezarları bulunan Anadolu Selçuklu Sultanları’nı sorarım lise öğrencilerine, maalesef çoğu habersiz... Karatay ve Selçuklu isimlerinin nereden geldiğini sorarım yine cevap yok.

Konya’nın adı Mevlana ile bütünleşmiş olmasına rağmen, çok kimse Mevlana hakkında da doğru dürüst bir şey bilmiyor. Şems-i Tebrizi hakkında ise, hiç bir bilgileri yok.

İnce Minare ne zaman yapılmış, Karatay Medresesi’ni gezdin mi? Halbuki, bu eşi ve benzeri olmayan eserlerin her gün önünden geçerler ama, büyük şair Hayali’nin dediği gibi: ” O mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler.’’

Hep merak ederim, Konyalı aileler acaba çocukları  ile beraber müzeleri gezerler mi? Ailelere ısrarla tavsiyem, çocuklarıyla  beraber müzeleri gezmeleri ve onlarla hoş  vakit geçirmeleri. Müze vb. geziler çocukların ve büyüklerin  kültürlerini zenginleştirir. Ailelerin çocukları ile gezip görecekleri çok önemli eserler var Konya’da.

Konya’nın yeraltı zenginliklerini henüz bilmiyoruz. Yerüstü tarihi varlıklarımız bakımından çok zenginiz ama, onun da kıymetini bilen yok.

Konya, 10 bin yıldan beri pek çok millete ve  medeniyete beşiklik etmiştir. Çumra Çatalhöyük, sadece ülkemizin değil, dünya ölçüsünde ilk tarımın yapıldığı, ateşin kullanıldığı, yerleşik hayata geçildiği merkez olarak tanınır.

Konya'nın Yerleşim Birimi Olarak Tarihsel Gelişimini Etkileyen Medeniyetler

M.Ö. 8. Yüzyıl : Hitit Medeniyeti

M.Ö. 7. Yüzyıl : Frig ve Kimmerler Medeniyeti

M.Ö. 6. Yüzyıl : Lidyalılar

M.Ö. 5. Yüzyıl : Pers Medeniyeti

M.Ö. 4. Yüzyıl : Makedonlar

M.Ö. 1. Yüzyıl : Roma Medeniyeti

M.S. 7. Yüzyıl : Sasaniler ve Müslüman Araplar

1077-1307       : Selçuklu Medeniyeti

1307-1465       : Karamanoğulları Beyliği

1465-1923       : Osmanlı Medeniyeti

1923-               : Cumhuriyet

Şehir merkezine 30 km. uzaklıkta olan Çatalhüyük, çok kimse tarafından bilinmez, bilinse de gezmeye gidilmez. Kilistra Antik Kenti , Sille, İvriz nerededir, hepsinin ayrı bir tarihi ve önemi vardır ama kim neylesin…

Tarih, bize geçmişimizi öğrenip ve anlamamızı anlatır. Devlet ve millet bilincimizi oluşturur, kimlik kazandırır. Kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi öğretir. Nereden geldiğimizi bilmezsek, nereye gideceğimizi de bilemeyiz.

Şehit kanlarıyla alınan ve bu toprakları bizlere emanet eden atalarımızı unutmamalıyız. İlim adamlarımızı, gönül sultanlarımızı öğrenmeliyiz. Tarihimizi ve kültürümüzü iyi öğrenmeli ve çocuklarımıza iyi öğretmeliyiz.

Konyamız, tarihi bakımdan çok büyük bir öneme sahiptir. Konya, 1071 Malazgirt zaferinden sonraki süreçte Selçuklu Sultanı Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından 1075’te fethedilmiştir. Anadolu Selçuklu Devleti’nin ilk başkenti olan İznik'in 1097 yılında 1.Haçlı Seferi ile kaybedilmesi sonucu, Konya başkent yapılmıştır. Konya, 1307 yılına kadar (210 yıl) aralıksız bir şekilde Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti olmuştur. Tarihi eserleri bakımından ülkemizin sayılı şehirleri arasında yer alan Konya, Türk mimarisinin gözde eserleri sayılan âbidelerle süslüdür.

İnsanın kendi şehrini, kendi ülkesini tanıması gerekir. Değerlerini, ait olduğu toprağı, vatanını, tarihini tanırsa aidiyeti ve sahiplenmesi o kadar artar.

Acaba Konyalıların yüzde kaçı bilir Konya’nın Anadolu Selçuklu Devleti’ne 210 yıl başkentlik yaptığını. Anadolu Selçuklu Devleti’nin sekiz devlet başkanının (Selçuklu Sultanının) mezarlarının Alaaddin tepesinde olduğunu?

Konyalı çocukların ve gençlerin önemli bir bölümü, Alâaddin Camii iç avlusunda medfun bulunan ve  bu toprakları  kanlarıyla sulayıp Türk İslam yurdu olarak bırakan, mübarek insanların, atalarımızın varlığından habersizler.

Televizyonlardaki yarışmalarda hepimiz görüyoruz, ne yazık ki bazı yarışmacılar, dünyanın bilmem neresindeki bir sanatçıyı veya eseri biliyorlar ama,  Türk veya İslam kültürüne ait olan sorulara cevap veremiyorlar.

Peki çocuklarımıza, genç nesillere kültürümüzü, tarihimizi, ecdadımızı nasıl öğretebiliriz, nasıl sevdirebiliriz ?

Bunun en iyi yolu sanattır.  Çocukları, küçük yaştan itibaren bayrak, millet ve vatan sevgisi ile yetiştirmektir.

İstanbul’daki “Panorama 1453 -Tarih Müzesi” gibi bir panoramik müze Alâaddin Tepesi’ne veya bir başka yere kurulmalı. O panoramik müzede tarihimiz ve medeniyetimiz anlatılmalı.

Türklere Anadolu’nun kapısını açan Alparslan’dan başlayarak Anadolu Selçuklu Devleti’nin kuruluşu, Konya’nın başkent oluşu, büyük sultanlar ve kurdukları medeniyetler anlatılmalı. Anadolu Selçuklu Devleti’nin Haçlılara karşı savaşları anlatılmalı. Konyada geçen Miryakofelen Savaşı anlatılmalı.

Mevlana Celaleddin Rumi, Sadreddin Konevi, Bahaeddin Veled, Muhyiddin İbn Arabi, Şems-i Tebriz-i gibi dünyaca meşhur alim ve mutasavvıflar anlatılmalı.

Anadolu Selçuklu Devleti’nden kalan hepsi birer şehaser olan yaklaşık 1.000 yıllık eserler tanıtılmalı.

İnce Minareli Medrese, Sırçalı Medrese, Karatay Medresesi, Sahip Ata Medresesi, Alâaddin Keykubat Camii, Aya Elena Kilisesi, Konya Arkeoloji Müzesi vb. tanıtılmalı.

Osmanlı Devleti ve Cumhuriyet döneminden kesitler sunulmalı.

Tarihin her döneminde önemli bir yerleşim merkezi olmasına rağmen Konya, gerçek kimlik ve zenginliğine Selçuklu Sultanları sayesinde kavuşmuştur.

Konya’da  Alâaddin Camii’nin iç avlusundaki Selçuklu hanedanına mahsus ve mezar kısmı   "zîr-i zemin" olan türbeye defnedilmiş merhum Sultanların isimleri :

1-I.Mesud,

2-Kılıç Arslan,

3-II.Rükneddin Süleyman,

4-I.Gıyâseddin Keyhüsrev,

5-I.Alâaddin Keykubad,

6-II.Gıyâseddin Keyhüsrev,

7-IV.Kılıç Arslan

8-III.Gıyâseddin Keyhüsrev

Devletimizden ve belediyemizden isteğimiz, bu toprakları bizlere hediye eden Anadolu Selçuklu Devleti Sultanları  için, bir anıt veya anıt mezar yaptırmaları

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D. Emin Bilge Arşivi