Herkes çocuğunun başarılı olmasını ister. Bunun için çalışır, gayret eder. Ancak çocuklar her zaman ailenin umduğu şekilde  başarılı olamıyor. Bunun birçok nedeni var. Ailenin yapısı ve  özellikleri başarıyı sağlıyor  veya engelliyor.

Genellikle  baskıcı anne baba tutumu, ya da gevşek anne baba tutumu başarıyı olumsuz yönde etkiler.  Çocuk siz yokken doğru davranışlar yapıyorsa en güzeli odur. Çocuğa sevgimizi gösterelim ama, ölçülü şekilde şımartalım.

Çocuk kuralları evde öğrenmeli ve  uymaya evde alışmalı. Evde alışmalı ki, okuldaki kurallara, trafikteki kurallara kolay alışssın. Çocukların bedenen ve ruhen sağlıklı yetişmesinde ailenin sorumluluğu çok önemlidir.

Çocukları ailenin kralı kraliçesi, prensi prensesi olarak görmek yanlıştır. Gerçekçi olmalıyız. Gerçekleştiremediğimiz kendi hayallerimizi, çocuklarımızın  gerçekleştirmesini beklemek güzeldir ama, yeteneklerine göre yönlendirmeliyiz.

Çocuğumuza verdiğimiz ilgi ve sevgi kadar, ileride onlardan sevgi ve  saygı görürüz.

Gerekli gereksiz her zaman ceza ve ödül vermemeliyiz. Ceza verirken de ödül verirken de ölçüyü kaçırmamalıyız.

Kimi aileler çocukların giyinmesine, beden sağlığına dikkat ederler ama, çocuğun ruh sağlığını, manevi ve ahlaki yönünü ihmal ederler. Halbuki bunların beraber olması gerekir.

Ailenin sosyokültürel düzeyinin yüksekliği ve sosyokültürel çevresi başarıyı olumlu etkiler. Bunun aksine ailenin sosyokültürel düzeyi ve çevresi azaldıkça başarı oranı azalır. 

Anne babalar çocuklarına koltuk değneği olmamalı, rehber olmalı. Hergün balık vermeyecekler, balık tutmayı öğretecekler.

Kuan Tzu – Ne güzel söylemiş...

Bana yardım edeceksen, bana öğret.

Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek,
Ağaç dik on yıl sonrası ise tasarladığın,
Ama yüz yıl sonrası ise düşündüğün, halkı eğit.

Bir kez ürün verir ekersen tohum,
Bir kez ağaç dikersen on kez ürün verir
Yüz kez olur bu ürün eğitirsen halkı.

Balık verirsen bir kez doyurursun halkı,
Öğretirsen balık tutmasını hep doyar karnı.

Kuan Tzu (Çinli bilge ozan, M.Ö. 1000)

Sevgili Öğrenciler!

Unutmayın, çalışmadan hiçbir şey başarılmaz. Başaranlar hep çalışarak, alın teri dökerek başarmışlardır.  Okulda verilen  dersleri öğrenmeden sınıf geçmek  yok. Eninde sonunda bu dersleri siz başaracaksınız. En iyisi şimdi çalışın, zaman kaybetmeyin ve başarın.

Anlatılan dersi iyi dinleyin, bütün dikkatinizi derse verin ve dersi derste öğrenin. Özellikle yaşadığımız pandemi döneminde dersi daha dikkatli dinlemek gerekiyor. Anlamadığınızı teneffüslerde arkadaşınıza sorma imkanınız yok. Derste öğretmenle göz teması kurup,  anlatılanlardan not alınması gereken bölümleri  güzelce not alın. Anlatılan konuyu derste öğrenirseniz evde az zaman harcarsınız.

Öğretmene yakın sırada/masada oturursanız, öğretmeninize  olan saygı ve sevginizden daha dikkatli davranır, dersi daha iyi dinlersiniz.  

Sıra/masa  arkadaşınızla derste konuşmayın. Yakınınızda  oturan arkadaşlarınız rahatsız ederse araya mesafe koyarak samimi olmayın.

Çalışkan  ve ahlaklı arkadaşlarınız ile okul dışında zaman zaman beraber olun, yaşınıza  göre oyun ve başka etkinliklerde bulunun. Gerekli gördüğünüz zaman birbirinize yardımcı olarak arkadaşalrınızla  ortak ders çalışın.

Uyku düzeninize dikkat edin, erken yatıp erken kalkın. Özellikle sabah okula gitmeden önce dersleri gözden geçirmelisiniz. Tren veya otobüste müzik dinleyip, telefonla oynayacağınıza o günkü  derslerinize bir göz atın, roman, hikaye vb. kitaplar okuyun.

Akşamdan mutlaka ödevlerinizi bitirin. Çantanızı düzgünce hazırlayın ve mutlaka kahvaltı yaparak okula gidin.

Anlamadığınız yerleri öğretmeninize   sorarak, konuyu iyi anlayın. Öğretmen mutlaka yardım eder. Ama derste öğretmeni dinlemeyip sorarsanız, öğretmen her zaman yardım etmez,  dersi iyi dinleseydin diye kızar.

Teneffüslerde dinlenin ki, derse girdiğinizde yeni derse konsantre olmalı ve anlamalısınız.

Evde bir yandan film seyrederek, sosyal medya ile uğraşarak  ders çalışılmaz. Gürültüsüz ve sakin bir ortamda derse çalışılır. Derse çalışacağınızda telefonunuzu tamamen  kapatınız.

Ders çalışmaya psikolojik olarak hazır olun. Derse çalışırken size uygun  bir çalışma planınız olsun ve o plana uyunuz. Örnek: Her 40 dakikada kendinize 20 dakika mola veriniz.

Çalışma masanızda gereksiz şeyler bulunmasın, sadece o gün çalışacağınız kitap, ders araç ve  gereçleri bulunsun. 

Derse çalışırken gazlı içecekler yerine su için. Su daha faydalı, sizi ve zihninizi diri tutar, daha kolay öğrenirsiniz.

Günü kurtarmak için, o sınavı geçmek için değil, öğrenmek için derse çalışın. Zaten öğrenince sınavı başarır, iyi not alırsınız. Unutmayın, bu öğrendikleriniz  gelecek okul yıllarında ve hayatın her döneminde size lazım olacak. Sınav için çalışırsanız, her sınavda yine çok zaman harcayacaksınız ve öğrenmeniz kalıcı olmayacak, günü kurtarmaya yönelik olacak. Siz, günü kurtarmak için değil, geleceğinizi kurtarmak için çalışınız.

Başarının temel şartlarında birisi de okula/derse devamdır. Devamsızlık yapanlar başarılı olamazlar. Tesadüfü başarılar sizi aldatmasın. Hastalık ve istenmeyen sebeplerle derse katılamadıysanız, mutlaka o dersi iyi bilen arkadaşlarınızdan derste/okulda olan bitenleri öğreniniz.

Öğretmeniniz anlatırken derse iyi konsatre olup not alın ve not alırken yazılarınızı düzgün yazın. Kendi yazdığını okuyamayan adam duruma düşmeyin. Şayet hızlı not almadan dolayı düzgün yazamıyorsanız, o akşam konuyu unutmadan aldığınız notları  düzgün bir şekilde yazın. Düzgün alınan notlar, temiz tutulan defter öğrenmenizi kolaylaştırır ve kalıcı olur.

Başarmak için; kendinize inanın, güvenin ve çok çalışın.