Deniz ÖZTÜRK

Deniz ÖZTÜRK

Emek ve Dayanışma

Emek ve Dayanışma

1 Mayıs İşçi Bayramı olarak da bilinen 1 Mayıs günü, işçi sınıfının hakları için verilen mücadelelerin ve dayanışmanın simgesidir, dünya genelinde işçi sınıfının hakları için mücadele ettiği ve dayanışma ruhunu pekiştirdiği önemli bir gündür.1 Mayıs'ın kökenleri, 19. yüzyılın sonlarına, özellikle de 1886 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleşen "Haymarket Olayı'na" dayanır. Bu tarihte, işçiler daha iyi çalışma koşulları ve sekiz saatlik iş günü talebiyle büyük gösteriler düzenlemişlerdir. Chicago'da yapılan bu gösteriler sırasında çıkan çatışmalar, işçi hareketinin sembolik olaylarından biri haline gelmiştir. 1 Mayıs, ilk olarak 1886 yılında İkinci Enternasyonal tarafından uluslararası bir işçi bayramı olarak ilan edildi. Bu eylemler, işçi hakları için verilen mücadelenin sembolü haline gelmiş ve dünya genelinde birçok ülkede "İşçi Bayramı" olarak kutlanmaya başlanmıştır. Bu karar Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle alındı ve 1890 yılında ilk kez kutlandı ve 1 Mayıs, işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kabul edildi. Bu gün, işçi haklarına dikkat çekmek, daha adil çalışma şartları ve sosyal adalet taleplerini yükseltmek için bir fırsat olarak görülür. Dünya genelinde çeşitli etkinlikler, yürüyüşler ve gösterilerle kutlanır.

Türkiye'de 1 Mayıs kutlamalarının tarihi, Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanır. İstanbul'daki ilk kutlamalar 1912 yılında gerçekleşti. Cumhuriyet döneminde ise ilk kez 1 Mayıs 1923'te resmi olarak bayram kutlaması yapıldı. Ancak, 1977 yılında Taksim Meydanı'nda yaşanan "Kanlı 1 Mayıs" olayları, Türkiye'deki 1 Mayıs kutlamalarının tarihini derinden etkiledi. 12 Eylül askeri darbesinin ardından 1 Mayıs bayram olmaktan çıkarıldı ve kutlamalar yasaklandı. 2009 yılında tekrar "Emek ve Dayanışma Günü" olarak resmi tatil ilan edildi.

1 Mayıs, sadece işçi hakları için değil, aynı zamanda genel insan hakları, eşitlik ve demokrasi mücadelesi için de bir platform sunar. Bu özel gün, toplumun farklı kesimlerinin bir araya gelerek ortak taleplerini ifade ettiği ve dayanışma içinde oldukları bir gün olarak görülür.

Üzülerek dile getirmek isterim ki günümüzde hala birçok ülkede ve Türkiye başta olmak üzere işçi hakları ihlalleri, düşük ücretler, kötü çalışma koşulları ve iş güvenliği sorunları gibi sorunlar devam etmektedir. Bu nedenle, Emek ve Dayanışma Günü, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda bu sorunlara dikkat çekmek ve çözüm arayışlarına katkıda bulunmak için bir fırsattır.

Emek ve Dayanışma Günü, işçilerin haklarını ve emeğin değerini vurgulayan, toplumsal adalet ve eşitlik için mücadele eden bir gün olarak daha çok ses getirmelidir. Bu gün, geçmişteki kazanımları anmak ve gelecekte daha adil bir dünya için birlikte çalışma çağrısı yapmak için bir fırsattır.

1977'NİN BAHARI

Bir bahar sabahında, güneş yeni doğarken,

İşçiler yürüdü, umutlarıyla beraber.

Ellerinde bayraklar, dillerinde şarkılar,

Birlikte adım attılar umutla geleceğe doğru.

Meydanlar dolup taştı, sesler göğe yükseldi,

Her bir yüzde kararlılık, her bir kalpte cesaret.

Yankılandı sloganlar, dört bir yana dağıldı,

Hak, hukuk, adalet için tek yürek oldular.

Taksim'de bir buluşma, tarih yazan anlara,

İşçi sınıfı orda, tüm dünyaya haykırdı.

Birlikten kuvvet doğar, emek en yüce değer,

'77 baharı, hafızalarda kaldı.

Gökyüzü kızıl oldu, al bayraklar dalgalandı,

Anadolu'nun bağrından, bir seste koca yürekler haykırdı.

İşçi sınıfı unutmadı, unutmayacak denildi,

'77 ruhu, işçi sınıfının kalbinde sonsuz bir ışık oldu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Deniz ÖZTÜRK Arşivi