Doç. Dr. Cenay Babaoğlu

Doç. Dr. Cenay Babaoğlu

Yapay zekâda helva tarifi

Yapay zekâda helva tarifi

Geçen yazıda Nasrettin Hoca’dan atıfla yapay zekâ strateji belgemizden bahsetmiştik. Helvacılarda kalmıştı gözümüz, 2025’e kadar helvayı bekliyoruz demiştik. Bugün de helva tarifinde nelerden bahsedilmiş biraz onlardan söz edeceğiz.

Yapay zekâ diyoruz hep son yazılarda, e zaten herkeslerin de dilinde bugünlerde. Bizim toprakların da cilvesi tabi, yapay da olsa bu topraklarda zekâya hep bir hürmet, hep bir hayranlık.

Nasrettin Hoca’yı da bu yüzden zikrettik zaten. Gerçi bu zekâ meselesi biraz hassas. Sivri zekâ, ileri zekâ hep bir kinaye, geri zekâ bir hakaret, keskin zekâ demedikçe bir şüphe ki onda bile zorlasak biraz kinaye.

Velhasıl, zekâya hürmet ama zekiye hep şüphe. Bakmayın Nasrettin Hoca’nın şimdilerdeki kıymetine, sorsak o günlerde neler çekti kim bilir zekâsından…

Neyse, biz yapay olan zekâya nasıl bakılmış strateji belgemizde bugün ona bakalım. Öncelikle de strateji belgesinde yer aldığı üzere uluslararası alanda yapay zekâ çalışmalarında ne durumdayız onu belirtelim.

Strateji belgesinde ele alınan uluslararası araştırmalardan Oxford Insights ve IDRC tarafından hazırlanan Kamu Yönetimi YZ Hazır Olma Endeksi 2020 Raporu'nda kamu hizmetleri açısından Türkiye 172 ülke arasında 67.; Tortoise Media tarafından hazırlanan 2019 Küresel YZ Endeksi’nde ise 54 ülke arasından 41. sırada olarak tanımlanmış.

Aslında orta sıralardan söz edilebilir. Bizden önce yaklaşık altmış ülkenin strateji belgesi hazırladığı da tekrar not edilmeli. Tabi strateji belgeden önce de çalışmalar var Türkiye’de. Hem üst düzeyde hem de farklı bakanlıklar bünyesinde yapay zekâ temalı birimler ve çalışmalar mevcut.

Geçen yazıda da ana aktörler olarak zikrettiğim Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Büyük Veri ve Yapay Zekâ Uygulamaları Dairesi Başkanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Millî Teknoloji Genel Müdürlüğü ve TÜBİTAK Yapay Zekâ Enstitüsü bunlardan. Ayrıca Adalet Bakanlığı, “Büyük Veri ve Yapay Zekâ Uygulamaları Şube Müdürlüğü”; Sağlık Bakanlığı, “Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü”, “Yapay Zekâ ve Giyilebilir Teknolojiler Birimi”, Millî Savunma Bakanlığı, “Süreç Yönetimi ve Yapay Zekâ Uygulamaları Şube Müdürlüğü”; Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, “Yapay Zekâ Eğitim ve Araştırma Şube Müdürlüğü” ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı, “Türkiye Sağlık Veri Araştırmaları ve Yapay Zekâ Uygulamaları Enstitüsü bu birimlerden bazıları.

Yeni dönemde ise Dijital Dönüşüm Ofisi koordinasyonunda bir Kamu Yapay Zekâ Ekosistemi’nin hayata geçirilmesi ve farklı düzeylerdeki kamu kurum ve kuruluşlarının birlikte hareket edebileceği ve yönlendirilebileceği bir mekanizma oluşturulması hedeflerden. Yine Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda TÜBİTAK Yapay Zekâ Enstitüsü bünyesinde kurulacak laboratuvarlar eliyle kurumların yapay zekâ odaklı çalışmaları teşvik edilecek ve yönlendirilecek ifadesi de belgede mevcut.  

Aynı zamanda kamunun yanında özel sektör teşvik edilecek, üniversitelerde lisansüstü çalışmalar ve araştırmacılar bu alana yönlendirilmeye çalışılacağı belirtilmiş. Bu ve benzeri teşvik ve yönlendirmeler ile önümüzdeki beş yıl içerisinde yapay zekâ alanında elli bin kişiye istihdam sağlanması, bu alandaki girişimci sayısının bine çıkarılması ve toplam Ar-Ge harcamalarındaki yapay zekâ payının %15 olması hedefleniyor. En az elli kurumun dâhil olduğu bir kamu veri alanının kurulması ve en az 250 belediyenin akıllı şehir uygulamaları kapsamında yapay zekâ çalışmaları yürütmesi amaçlanıyor.

Böylece Türkiye’nin uluslararası sıralamalarda yapay zekâ alanında ilk yirmi ülke arasına girmesi, AR-GE çalışmalarının artırılması, girişimciliğin geliştirilmesi, yüksek nitelikli kaliteli veriye ve teknik altyapıya erişilmesi hedefleniyor. Hukuki ve etik altyapısıyla, uluslararası iş birlikleriyle veri temelli bir yönetimin yapı taşları döşenmeye çalışılıyor. Strateji belgesi bu şekilde somut hedefleri ortaya koymuş durumda.

Öte yandan tüm planlamalara rağmen kamu kurumlarının ataletine bir kere daha vurgu yapmak gerek. Teknolojik yeniliklerin kendine has özellikleri ve işleyiş prosedürleriyle bürokratik işleyişler aynı tempoda ilerlemiyor her zaman. O yüzden geriden takip edilen mevzuat ve kurumsal yapılar öne geçirecek adımları engelleyebiliyor.

Bir kere daha hatırlatalım; acele değil ama hızlı adımlara ihtiyacımız var. Helva tarifimiz güzel, velev ki helvayı karanlar acele edip helvayı sulandırmasın ve yavaş karıp dibini tutturmasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Doç. Dr. Cenay Babaoğlu Arşivi