Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu

Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu

21.yy Türkiye’si ve Türkiye Yüzyılı Hükümeti

21.yy Türkiye’si ve Türkiye Yüzyılı Hükümeti

Tarihte iktidarlar iki türlü el değiştirmişlerdir: Savaş ve siyaset. Satranç, bu konunun fragmanıdır. Liderler ise tarih boyunca karizmatik becerileri, babadan oğula geçen kan bağı yani monarşik ve demokratik yollarla iktidara gelmişlerdir. Esasen bu faktörlerin hepsi siyasete dayanmaktadır ki, savaş dahi siyasetin zor gücüyle uygulanmasıdır. Bu nedenle başta Aristo gibi ilim adamları olmak üzere tüm siyasetmedarlar, ilm-i siyaseti tüm ilimlerin anası olarak görmektedirler.

Konumuzu, 21.yy Türkiye’si ve Türkiye yüzyılı hükümeti örneği üzerinden açıklamaya şöyle açıklayabiliriz. Türkiye toprağı, kültürü, tarihi, siyasi ruhu, dost ve düşmanıyla Osmanlı Devleti’nin devamıdır. Bir Kürt atasözünde denildiği gibi, “Neyyare bafa ne be yâre lava” (Babanın düşmanı oğulun dostu olmaz), Osmanlının düşmanı Türkiye’nin dostu olmaz.

Günümüz Türkiye’sini şekillendiren olayların başlama noktası, 23 Temmuz 1908 Jön Türk darbesidir. Bu, 1300 yıllık nizam-ı kadim’in siyaset ve ideolojilerle yıkıldığı, Osmanlı kalesinin içerden işgal edildiği, AB/D İngiliz-Siyonist küresel düzeninin Bereketli Hilal’i Ortadoğu’ya çevirdiği ve yüce Osmanlı devletini Turkey yaptığı ölümcül bir darbedir. Bunun siyasi Sakarya savaşı ise 42 yıl sonra gelen, halkımızın basiretiyle kansız olarak kazandığı 14 Mayıs 1950 seçim zaferidir. On yıllık acil bir tedaviden sonra kalıbına giren siyasi ruhumuz, bu tarihten 2002 yılına kadar, idamlar, suikastlar, faili meçhuller, darbeler ile 52 yılda ancak düşe kalka, “Yeter! Söz Milletindir” ve “Ben de varım” diyebilmiştir.

23 Temmuz 1908 yılından 15 Temmuz 2016 yılına kadar ortalama on yılda bir en az on askeri, siyasi ve iktisadi darbe yapılmıştır. Bu darbelerle her seferinde ordu, maarif, iktisat, ilim ve cemiyetimiz temeline kadar yıkılmıştır.

27 Mayıs 1960 karşı darbesinin karşı darbesi 15 Temmuz 2016 darbesidir. 14 Mayıs 2023 seçimleri ikinci siyasi karşı darbedir. 28 Mayıs 2023 seçimleri ise İstanbul’un siyaseten (29 Mayıs 1453) ikinci kez fethidir. Bu zaferler tıpkı Karabağ zaferi gibi 21. yy Türkiye’sinin yoldaki işaretleridir.

Bu seçim, muhteşem Osmanlı’dan yılbaşı hindisi gibi masaya parçalanmak üzere konulan bir ülkeye karşı, bin yıllık haçlı intikam ruhuyla Selahaddin-i Eyyubi’nin türbesini tekmeleyenlere ve Ayasofya’nın tepesine haç dikmek için yarışanlara ve zavallı Ağa Camii’nin yanına Patrikhane’ye minarelerinden bakan Taksim’e cami diken, 76 yıl sonra Ayasofya minberine kılıçla imam çıkaran ve seçim gecesi heykellere koşanlara karşı, Alpaslan’ın yolunda savaşanların siyasetle devamı olarak Diyojen’i esir alan Büyük Türkiye’nin sonucunu doğurmuştur.

Bu nedenle boş tencere iktidar deviremedi. İdeoloji, imana yenildi. Patates ve soğan, besmele ile oturulan sofrada, Anadolu irfanını yenemedi. Bu seçimlerde yüzyıl önce aç Anadolu halkının, Çanakkale’de antrikot yiyip şarap içen İngiliz ve Anadolu’da Yunanlıları mağlup etmesi gibi ikinci bir süreç yaşandı.

Bu muazzam seçimi çeyrek asır önce, abdest alan Başbakana karşı pisuvara bevleden kabadayılara karşı milletin selameti için boncuk boncuk terleyen Erbakan ve “bir inkılap gelecek akıllar delirecek” diyen, Necip Fazıl’ın gençleri kazandı. Hem de yüzbinlerin toplandığı, Beştepe’de bir bebek dahi yaralanmadan kutlandı.

Avrupa ve Şanlıurfa’daki gençler, el ele tutuşup basiret ve irfanlarıyla frengi ideolojilerin belini kırmış, imanlı teknofest gençliği bu zaferi kazanmıştır. Türkleri İTT-CHP, Kürtleri HDP ve Arapları Baas Partisi üzerinden mankurtlaştırmak isteyenlere karşı Osmanlı ruhu bu kez siyaseten de kazanmıştır. Bu nedenle artık Türkler CHP’den, Kürtler alfabedeki harfleri tüketen HDP’den ve Araplar zalim Baas Partisi ruhundan kurtulmuştur.

21. yy. Büyük Türkiye’sinin MİT, MSB, MB ve MEB dörtgeni arasında ilk temel taşları Hakan Fidan, İbrahim Kalın, Yusuf Tekin, Yaşar Güler, Ali Yerlikaya ve Cevdet Yılmaz’la sembolik de olsa döşenmiştir. Büyük Türkiye Mısır ve İran başta olmaz üzere Körfez ülkeleri, Çin, Türkistan ve Bereketli Hilal Bölgesi ile birlikte hareket ederek, 244 yıldır beri peşinden koştu(ruldu)ğumuz NATO ve Batı(l)ın yanında veya karşısında yerini alacaktır.

Batı, Rusya ve Çin arasında Türk-İslam Dünyasını yanına alan Büyük Türkiye, öncelikle çevresinde yumuşak güç unsurlarına dayalı olarak, cesur ve aktif bir dış politika takip edecektir.

ABD’nin düşmanlarına karşı uyguladığı CAATSA yaptırımları ve Yunanistan’ın 115 yıl önce gibi tekrar cepheye sürüldüğü, Hınçak ve Taşnakların yerini alan PKK-PYD-FETO-DAİŞ’le mücadele süreci bizi beklemektedir. Çin, artık bizim yakın komşumuzdur.

Sonuç olarak şöyle düşünüyorum: 115 yıldan sonra bugünleri göremeden giden milyonlar oldu. Biz, şanslı olanlardanız. Ne mutlu bugünlerin değerini anlayanlara. Onlar, gelecek nesillerin hafızalarında bin atlı dev orduları yenen kahramanların devamı olarak anılacaklardır. Türkiye Yüzyılına hazırlanan Büyük Türkiyeli olarak, 21.yy hükümetiyle birlikte biz de BİSMİLLAH diyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu Arşivi