Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu

Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu

ABD ve CHP Ortak Filmi: 27 Mayıs 1960 Darbesi

ABD ve CHP Ortak Filmi: 27 Mayıs 1960 Darbesi

II. Dünya Savaşı’nın bitmesinden sonra, Avrupa’dan dumanlar hala yükseliyordu. Fransa ve Almanya’nın ağır yıkımından sonra, İngiltere gibi savaşın galipleri bile mağlup idi. Üstelik Ruslar, Doğu Avrupa’ya Demir Perde indirmişti. Avrupa, üç asırlık “Başat Güç” olma vasfını kaybetmişti. ABD ve Rusya Küresel güçler olmuştu.

Rusya ve ABD’nin kontrolünde, iki kutuplu dünya düzeni ortaya çıkmış olsa da hala, dünyanın paylaşılması tamamlanamamıştı ve Türkiye, burada en önemli fay hatlarından biriydi. Çünkü hem Rusların sıcak sulara inmesinin önünde bir engel hem de Ortadoğu’ya Batı için açılan stratejik boğazlara sahipti. Bu nedenle Türkiye Rusya, ABD ve hala Ortadoğu’da aktif bir İngiltere için vazgeçilemez bir ülkeydi. Ama kafeste keklik olarak.

27 Mayıs Darbesini Ne? Neden, Nasıl, Niçin, Ne Zaman ve Kim Yaptı?

II. Dünya savaşının bitmesinden birkaç gün önce Batı kampına dâhil olan Türkiye, göstermelik de olsa çok partili siyasal hayata geçmiş, Kars ve Boğazlarda üs isteyen Rusya’ya karşı tıpkı bugünkü Finlandiya ve İsveç gibi NATO’ya üye olmaya çalışmaktaydı. Rusya’nın Boğazlara yüklenmesi ve Kore Savaşı, Türkiye’nin NATO’ya zorla itilmesine sebep olmuştu. Batı’nın Türkiye’ye biçtiği rol, Türkiye’nin NATO’nun güney kanadını bir bekçi gibi koruması, bir tarım ve işçi ülkesi olarak Batı’ya payanda olarak destek vermesiydi.

1950 yılından itibaren iktidara gelen Demokrat Parti, “Büyük ve Güçlü Türkiye” idealine bağlı, Batılı ama yeri gelirse Rusya’yı bile kullanacak kadar pragmatist bir iktidardı. Un fabrikası ve şeftali yetiştirmek yerine askeri fabrika yapmak istiyordu. Buna karşı başlayan ilk Gladyo hareketi 6-7 Eylül 1955 olaylarıydı ama DP, bir kez dönülemez tünele girmişti.

6-7 Eylül 1955 olaylarında “Atatürk’ün Selanik’teki evinin bomba ile Rumlar tarafından hasara uğradığı iddiası İstanbul’da Rumlara karşı patlayan olaylarda” Ekspres Gazetesi başat rol oynamıştır. Türkiye’nin mozaiği kırılmış ve bundan yarım asır sonra siyasal hayatımıza 6-8 Ekim olayları olarak geçen bu süreçte de iç ve dış medyanın daha güçlü olarak rol oynadığı görülmüş ve HDP’nin halkı sokağa döktüğü olaylarda 52 kişi ölmüştür.

Dönemin İngiltere Büyükelçisinin (Bernard Borrows/1958-62) raporlarına bakıldığında, İngiltere’nin darbeden 38 gün önce darbe olacağını kesin olarak bildiği, hatta darbe anını ve tankların yönünü Menderes’ten önce bildiği görülmektedir.

Öğrencilerin kıyma makinesinde ve asfalta eritildiği kara propagandasını medyaya yayan ve CHP Gençlik merkezlerinin yönetim merkezi olduğu Darbe öncesi olaylar, iç medyada olduğu kadar dış medyada da yaygındı. BBC ve New York Times Gazetesi’nde, “Menderes’in artan baskısı”, “Ordu rahatsız”, bindirilmiş kalabalıkları de “zinde kuvvetler” ve “iç karışıklık” diye manşetlere taşıdığı görülmektedir.

Açıklama: Günün Yalanları Twitterren: "2- Beyazıt'ki İstanbul Üniversitesi Kampüsü'nde DP'yi protesto eden öğrencilerin kıyma makinesine atılıp tavuk yemi yapıldığı iftirası atıldı. https://t.co/4KTcvX6yJm" / Twitter Açıklama: Resim

Darbe öncesi yerli ve yabancı medya

Darbeden üç gün sonra ABD’nin ve iki gün sonra İngiltere’nin tanıdığı, Jön Türklerin son versiyonu 39 kişilik albaylar cuntası, NATO ve CENTO’ya bağlılığını belirtirken, bürokrasi, ordu ve polis teşkilatında yönetici kesimin neredeyse tamamını, İngiltere ve ABD’nin desteğiyle tasfiye etmişlerdi.

Açıklama: https://imgz.star.com.tr/imgsdisk/2020/05/29/55-2905202015907549724b7ac6f1.jpg

27 Mayıs darbesinin sabahında Org. Cemal Gürsel telefonda İnönü’ye “Emrinizdeyim Paşam” der. İki darbeci subay da Paşa’yı evinde ziyaret ettikten sonra beraberce balkondan bindirilmiş kıtaları, Ayten Sokak’ta selamlarken.

Darbe Finansman ABD’den Tebrikler Kraliçe’den

27 Mayıs darbesinden sonra TSK’daki 290 generalden 235 general ve amiral, 7 bin albay, yarbay ve binbaşı rütbesindeki subay ordudan tasfiye edilmişti. ABD Büyükelçisi Warren’in 11 Ağustos 1960 tarihli raporuna göre, emekliye sevk edilen subaylar, generallerin yüzde 90’ı, albayların yüzde 55’i, yarbayların yüzde 40’ı, binbaşıların da yüzde 5’ydi. Emekli İnkılâp Subayları (EMİNSU) olarak bilinen bu tasfiye hareketinin finansmanı tamamen ABD’den temin edilmiştir.

Darbecilerden en az 16 kişi ABD’de psikolojik harp eğitimi almış ve kadim TSK’nın genetik yapısı, NATO eğitimi almış subaylarla değiştirilmiştir. Mahir Kaynak, 1960 darbesinin İngiltere, tarafından yaptırıldığını söylerdi. Katıksız bir İngiliz kölesi olan Albay Cemal Madanoğlu Cuntasını, 25 yıl sonra ve hala yaşayan, İngiltere Kraliçesi Elizabeth, Tahran’a giderken (6 Mart 1961) Esenboğa’da ziyaret etmişti. Kraliçe, askeri darbeden sonra Türkiye’yi ziyaret eden ilk yabancı devlet başkanıydı.

Açıklama: Cengiz Özakıncı on Twitter: "27 Mayıs İhtilal Yönetimi, İngiltere Kraliçesi'nin övgüleriyle övünüyor; Kraliçe ve eşi özel uçaklarıyla Türkiye'ye gelip Org. Cemal Gürsel'i çok sevdiklerini tüm dünyaya (özellikle de Sovyetler Birliği'ne:) gösteriyorlar ...

Çünkü Türkiye, Ortadoğu hâkimiyeti için asla kendi haline bırakılamayacak kadar jeostratejik bir öneme sahiptir. Mantıkları şuydu: “Türkiye, ya yeni bir Osmanlı olur ya da elimizin altında bir mankurt olur.”

Sonraki uluslararası süreç ve günümüzdeki, Çin’in Tek kuşak-Tek Yol projesi, Libya ve Suriye olaylarına bakıldığında konu daha iyi anlaşılabilir. Bugün Ukrayna olaylarında silinme noktasına gelen Avrupa’nın kurtuluş yolu ABD ve Ortadoğu’dan görülmektedir. Ancak artık eski Ortadoğu yoktur.

27 Mayıs darbe bildirisini tok sesiyle okuyan, Alpaslan Türkeş’i radyo evine bizzat ABD özel kuvvetlerinden, terör ve iç savaş uzmanı, sivil görünümlü ajan Fred Haynes götürmüştür.

ABD bu darbeden sonra IMF çalışanı Kemal Kurdaş’ı, Cuntaya Maliye bakanı yapıp acilen para yardımı yaparken (6-7-1960: 1 milyar lira, 4-8-1960: 34 milyon dolar, 12-01-1961: 43 milyon dolar... Kısaca Menderes’e 30 milyon dolar veren ABD Cuntaya tam 10 katını derhal vermiştir.) bu arada, Rusya’yı kızdırmamak için Menderes’in istemediği nükleer başlıklı füzeler Türkiye’ye gelmiş, Merkez Bankasının 33 ton altınları kaybolmuş aynı anda ve bu miktarda FED’de altın artışı olmuştur.

Demokrat Parti’nin yıkılma sebepleri şunlardır:

  1. Türkiye’nin 1908 yılından itibaren başlayan Jön Türk/Batı yerine Osmanlı’nın bakiyesi olduğu ruhuna dönmesi,
  2. Ezanın Arapça da okunmasının serbest bırakılması, Radyo’da Kur’an-ı Kerim’in/ halk müziğinin serbest bırakılması, Anadolu üzerindeki jandarma, maddi ve manevi baskının kaldırılması,
  3. Başta İstanbul olmak üzere Anadolu kültürüne geri dönülmesi ve Osmanlı Hanedanı kadınlarının geri getirilmesi,
  4. Kıbrıs’ın İngiltere’den alınma faaliyetleri,
  5. Irak ve Suriye ile yakınlaşma çabaları
  6. Libya ve Cezayir’e destek çabaları,
  7. İsrail’le diplomatik ilişkilerin kesilmesi,
  8. Bağdat Paktı üzerinden İslam Birliği faaliyetleri,
  9. Ordu’nun esasen halka ve hükümete bağlı kadim düzeni,

10.) Menderes’in DP Grubuna, “Siz isterseniz Hilafeti bile geri getirebilirsiniz” sözleri,

11.) Menderes’in Rusya kartını kullanmaya başlaması,

10.) Tarım ve hayvancılığa yönlendirilen Türkiye’nin, sanayileşme çabaları,

1950-60 arası dönemin CIA hatıraları olarak bilinen, “The Inside Strory of CIA” adlı kitapta bir ABD'li general şöyle der: “1960 Nisan'da İstanbul'a geldim. 15 gün Hilton'da kaldım.10 milyon dolar darbecilere dağıttım ve Türkiye'yi terk ettim.”

Kıbrıs’a diplomasiyle hâkim olmak üzere olan ve bu sebeple idam edilen Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun, 6 ve 7 Eylül 1955 tarihinde meydana gelen İstanbul olaylarıyla Türkiye çok zor durumda kalırken, Menderes üç yıl sonra Londra’da uçak kazası geçir(til)miştir. 9 Subay olayının üzerinde durmayan ve Tahkikat Komisyonunu erken kapatan Menderes ve DP bunu Türkiye’nin canıyla ödemiştir. Ardından 15 Temmuz 2016 yılına kadar dört darbe daha yapılmıştır.

Irak’ta Türkiye’yle birleşmek yanlısı ve Osmanlı hanedanı mensubu bir hanımla evlenmek üzere olan genç Kral Faysal ve son Osmanlı evladı olan Nuri Said Paşa, tüm aile fertleriyle birlikte, Madanoğlu’nun Irak versiyonu General Kasım cuntası tarafından feci bir şekilde öldürülmüştür.

Bu dönemde Suriye, İran ve Pakistan dâhil Ortadoğu’daki iktidarlar ABD ve İngiltere tarafından devrilmiştir. Kıbrıs Fatih’i Zorlu, IMF’ye rest çeken yiğit Tatar evladı, Hasan Polatkan da bu yüzden idam edilmiştir. Adnan Menderes, “Büyük Türkiye”, Zorlu, “Ortadoğu”, Polatkan ise IMF’ye hayır dediği için İngiltere ve ABD tarafından idam edilmişlerdir. Onları Yaslıada’ya tıkayan 5N1K, bize köle bir Türkiye diyen Batı’nın mankurtları bunlardı. Bu süreci aşmak için yarım asır daha beklemek gerekmiştir.

Benzeri bugün devam etmektedir. Yarın kullanacağımız bir oy bu filmin devamına dur diyecektir. Bay Bay Kemal’in kazanması halinde 27 Mayıs 1960 darbesi yaşanacakların yanında fragman kalacaktır. Suriye ve Filistin’e bakılmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu Arşivi