MUTLULUK NEDİR?
Makalenin başlığına bakarak size mutluluğun ne olduğu ve nasıl elde edileceğine bir reçete vereceğimi sanmayınız lütfen. Tarihin ilk çağlarından beri insanoğlunun elde etmeye çalıştığı böyle bir reçete bulunabilseydi keşke!
Sanırım sizler de mutluluğun ne olduğu, nasıl elde edilebileceği ve insanın kendini ne zaman ve hangi durumlarda mutlu hissettiği konuları üzerinde düşünüp kafa yormuşsunuzdur? Gerçekten, mutluluk (veya saadet) dediğimiz şey nedir acaba? Şu an yaşamakta olduğumuz tüketim toplumunda bazılarımızın düşündüğü gibi, mutluluk makam ve mevkî sahibi olmak, lüks ve konforlu evlerde yaşamak, son model marka arabalara binmek, ekonomik veya siyasi güç elde etmek midir? Paranın, başarının, makam ve mevkiinin veya benzeri maddi imkanların insana geçici mutluluk verdiği kabul edilse bile, bunların hakiki manada insanın ruh ve gönül dünyasını ne derece zenginleştirebildiği ayrı bir bahistir.
Parayla Saadet Olur mu?
Sanırım gerçek anlamda huzur ve mutluluğu bu maddi unsurların ötesinde, daha kalıcı manevi ve insani değerlerde aranması gerekir? Maddî değerler insana geçici bir mutluluk vermiş olsa bile, insanı gerçek anlamda daimi mutluğa kavuşturan sebepleri; yardımseverlik, kanaatkârlık, sevgi, saygı, diğergamlık ve iyimserlik gibi hayatı anlamlı hale getiren manevi değerlerde aramak gerekir? Zira dünyada bahsettiğimiz bu maddi değerlere sahip olduğu halde mutsuz, fakat bunlardan yoksun veya yoksul olduğu halde pek çok mutlu insan vardır. Bu durum, bir halk müziği parçasında da dile getirildiği gibi parayla (veya benzeri materyal nesnelerle) saadetin olmayacağının göstergesidir?
Mutluluk Araştırmaları
Başta psikologlar, sosyologlar ve iktisatçılar olmak üzere din bilginleri (veya başka alanda çalışan bilim insanları) insanın mutlu olması için bazı teklifler getirip, tavsiyelerde bulunmaktadırlar. Son zamanlarda insanı mutlu veya mutsuz eden sebepler üzerine kapsamlı araştırmalar yapılmakta, bunalım içinde olan, yaşama sevincini kaybetmiş ve hayata küsmüş insanların derdine çare olmak sadedinde reçeteler yazılmakta, mutluluk hapları ve antidepresan ilaçları üretilmektedir. Ancak tıp literatüründe ağır ilaçlar listesinde yer alan ve pek çok yan etkileri olduğu tespit edilen bu tür ilaçların insanı ne derece mutlu edebildiği ve bunların verdiği mutluluğun sahte ve gerçek olup olmadığı iyi bilinememektedir.
İnanç ve Mutluluk
Bu noktada konunun dini ve fizikötesi boyutuna bakmak da önemlidir. Dini/islamî bakış açısından mutluluk, insanın sahip olduğu maddi değerlerle değil, ruh, gönül, zihin ve vicdanın itminana erdiği manevi zenginlikle ölçülmektedir. İhtiyaç fazlası maddi imkanların ihtiyacı olan insanlarla paylaşılarak, mevcut değerlere manevi bir değer kazandırılması önemli bir mutluluk sebebidir. Kişinin yaşamakta olduğu dünya hayatıyla inandığı Müteal (aşkın) Varlık arasında kurduğu manevi bağın gücü onun mutluluğunun derecesini belirler. İnsanoğlu ancak beden-ruh, madde-mânâ, dünya-ahiret, fizik-fizikötesi alem arasında denge kurabildiği, bireysel, ailevi ve sosyal hayatta bu dengeyi sürdürebildiği oranda gerçek mutluluğa ulaşabilmektedir.
Bunu yanında mutluluk, insanın kendisiyle, ailesiyle, akraba ve dostlarıyla, yaşadığı fiziki ve sosyal çevreyle uyumlu olmasıyla da ilişkisi vardır. İslam, bir yandan insanın kendine, ailesine ve topluma faydalı işler yapmasını, üretken olmasını, meşru ve helal yollardan elde edilen maddi imkanlara sahip olmasını teşvik ederken, diğer yandan dünya hayatının “oyuncağı” ve “süsü” olarak tanımladığı maddî değerlerin (mal, mülk ve evlatların) bir sınav sebebi olduğunu ve asıl kalıcı olan değerlerin “salih amel” (iyi ve güzel davranışlar) olduğunu haber vermektedir.
Dünyaya belirli donanımlarla ve seçkin bir misafir olarak gönderilen ademoğlu kendisini metafizik alem için hazırlamalıdır. Sınırlı ve geçici olan bu fizikî alem, sınırsız ve ebedi alemdeki konumumuzu belirlediği önemlidir. Yaşadığımız dünyada sahip olduğumuz duyusal yeteneklerimizle, aklımızla ve nesnel alemle sınırlı bilgilerimizle deney ötesi evreni tecrübe etme imkanımız bulunmamaktadır. Oradaki konumumuzu belirleyecek olan şeyler, içinde yaşadığımız fiziki dünyada iradî ve bilinçli olarak yaptığımız iyi ve güzel işlerdir.
Bu bağlamda mutluluk, sınırlı, sonlu ve sorunlu bir dünyada, sınırsıza, sonsuza ve ebediyete duyulan özlem ve bu özleme ulaşmak için gösterilen çabanın verdiği manevi hazdır.
Mutluluk, hayatımızda hiçbir sıkıntının olmaması değil, bunlara rağmen ruhumuzun itminana, kalbimizin sükuna erebilecek olgunluğa ulaşmasıdır.
Gerek kendi hayatınızda, yakın çevremizde ve gerekse küreselleşen dünyada meydana gelen olumsuzlulara rağmen yüzünüzden tebessüm, kalbinizden huzur, gönlünüzden mutluluk eksik olmasın!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.