DİDEROT ETKİSİ
18. yüzyıl aydınlanma çağı düşünürlerinden Fransız yazar ve filozof Denis Diderot'nun borç içinde olduğunu duyan Rus imparatoriçesi Büyük Katerina, Diderot’nun kütüphanesini satın alıp 25 yıllık maaşını da peşin ödeyerek onu zor durumdan kurtarır.
Maddi durumu düzelen Diderot'a bir arkadaşı çok şık bir kadife sabahlık hediye eder. Giydiği yeni sabahlığın verdiği keyifle çalışma masasına oturan Diderot bu eski masanın yeni ve gösterişli sabahlığına hiç uymadığını fark eder. Aldığı yüklü miktar paranın verdiği rahatlıkla yeni bir çalışma masası alır. Ancak bu kez yerdeki eski halı sabahlığına ve masasına yakışmamaktadır.
Yeni bir halı alır.
Bu şekilde eski resimlerini, koltuğunu, duvar halısını, sandalyelerini derken evindeki her şeyi tamamen yeniler. Sonunda bütün parası biter ve yine borçlanır. Ancak o zaman aklı başına gelir ve kendisini nasıl bir tüketim çılgınlığına kaptırdığını anlattığı "Eski Sabahlığım İçin Pişmanlık" adlı bir yazı yazar. Bilinçli bir alışveriş düşüncesiyle yapılmayan ve ihtiyaç olmadığı halde alınan şeyleri açıklayan bu tüketim sarmalından bahseden ilk kişi olduğu için anlattığı kavrama "Diderot Etkisi” denmektedir.
Diderot şöyle der:
"Eski sabahlığımın efendisi idim, yeni sabahlığımın kölesi oldum."
Buradan herkesin elbette sonuca vardığı kendi adına çıkarımları vardır. Bu etki maalesef çağımızın en büyük çılgınlıklarından biridir. Aslında fazla paranız ve malınızda olması gerekmiyor, her insan elindekileri ile yetinmeyip bir şekilde borca harca girerek daha iyisi, daha güzeli, onun var benim neden olmasın gibi olumsuz iç motivasyonu ile harekete geçiyor ve bu tüketim sarmalının acımasız cenderesinde eziliyor. Bunun farkına vardığında da iş işten geçmiş oluyor. Steve Jobs‘un dediği gibi ‘’300 dolarlık saatte 30 dolarlık saatte aynı zamanı söyler’’ Esen kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.