E. Ecem Altay

E. Ecem Altay

Bayramlar tatil değildir

Bayramlar tatil değildir

Yine mübarek bir bayrama daha erişmenin sevincini yaşıyoruz. Elbette Gazze’de yaşananlar nedeniyle buruğuz, içimiz kan ağlıyor. Ama öte yandan 29 gün tutulan orucun ardından iftar edildi, bayrama kavuşuldu. Bayramlar bizim kutsalımızdır. Buruk da olsa, içimiz kan ağlasa da bayrama kavuşma sevincini yaşamalıyız.

Çünkü bayramlar, sadece bir tatil değil, bir manevi yolculuktur. Dini açıdan baktığımızda, Ramazan Bayramı, Allah’a olan kulluk borcumuzu, ibadetlerimizi yerine getirmenin sevinciyle dolu bir gündür. İftar sofralarında, teravih namazlarında, sahur vaktinde, her anı bir arınma, bir iç huzuru taşıyan bu ayı geride bırakırken, bayramın getirdiği mutluluk, yalnızca fiziki değil, manevi bir tatmin duygusudur.

Bir yandan da bayramlar, milli birlik ve beraberliğimizin simgesidir. Her ne kadar farklı coğrafyalarda olsak da, aynı inancı paylaşan bir milletin ferdi olmanın bilincini hissettiğimiz özel günlerdir. Bayram, kültürümüzün de önemli bir parçasıdır. Akıl ve gönül zenginliğini pekiştirdiği, sevinçleri paylaştığı, kalpleri birbirine daha yakınlaştırdığı anların zamanıdır.

Özellikle Ramazan Bayramı, "sılai rahim"i, yani akraba ilişkilerini pekiştirmeyi teşvik eden bir anlam taşır. Bayramda yapılan ziyaretler, gönül köprülerini sağlamlaştırır. Sevdiklerimizi hatırlamak, birlikte olmak, bazen sadece bir telefon açmak bile aradaki mesafeleri ortadan kaldırır. Akraba ilişkileri, bazen bu özel zaman diliminde daha da anlam kazanır. Çünkü bayram, insanın sevdiklerini, komşularını, dostlarını, gönülden bir araya getirdiği bir andır.

Elbette 9 günlük bayram tatilinde dinleneceğiz. Ailemize vakit ayıracağız. Bayramda tatil yapmanın verdiği rahatlık, evet, fiziksel bir dinlenme getirebilir; ancak bayramın manevi derinliği, bunu çok daha ötesinde bir şey olarak karşımıza çıkar. Bayram, sadece eğlenceye veya rahatlamaya yönelik bir gün değil, aynı zamanda bir şükran, bir dua, bir birliktelik, bir huzur günüdür. Bayramda akraba ziyaretlerinin yanı sıra, Allah’a şükretmeyi, paylaşmayı, birbirimize değer vermeyi unutmayalım.

Bayramın en güzel yanı, sevinçlerin paylaşıldığı, sadaka, zekât gibi dini vecibelerin yerine getirildiği, yardıma muhtaçlara el uzatıldığı, insanlar arasında hayır ve güzelliklerin yayıldığı bir ortam yaratmasıdır. Bu ruhu yaşamak, sadece bayramla sınırlı kalmamalıdır; hayatımızın her anında bu değerleri hatırlamalıyız.

Bayramların gönüllerimizin sevinçle attığı, umutların yeşerdiği, güzelliklerin paylaşıldığı zamanlar olduğunu hiç unutmamak dileğiyle hepimizin bayramı mübarek olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
E. Ecem Altay Arşivi