E. Ecem Altay

E. Ecem Altay

Toplumun Temeli Kadın ve Ailedir

Toplumun Temeli Kadın ve Ailedir

Mübarek Ramazan ayında yine toplumsal kriz çıkarmak için kollarını sıvayanlar var. Adına LGBT dedikleri sapkın oluşumların yine durduk yere birtakım garip eylemlere giriştikleri dahası bazı sendikal yapılaşmalarla okullara uzanmaya çalıştıklarını görüyoruz.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle prim yapmaya çalışan, sosyal medyada gündem ve reklam oluşturma gayretindeki bu sapkın yapıya en küçük taviz verilmemeli. Toplumumuzu ayakta tutan aile yapısına zarar verecek bu tiplere karşı sağlam ve taviz verilmeyen duruş sergilenmelidir. Lanetlenmiş Lut kavminin artıklarına karşı en güzel tavır ise hiç kuşkusuz kadın, çocuk ve aileyi korumaktan geçiyor.

Toplumlar, tarih boyunca güçlü bireyler ve sağlam kurumlar sayesinde ayakta kalmıştır. Bu güçlü yapı taşlarından en önemlisi ise aile kavramıdır. Aile, bireyin dünyaya gözlerini açtığı, değerleri öğrendiği, sevgiyi ve bağlılığı deneyimlediği ilk yuvadır. Aileyi oluşturan en önemli unsurlardan biri de hiç şüphesiz kadındır. Kadın, yalnızca bir anne, eş veya kız evlat değil; aynı zamanda toplumun en temel taşıdır.

Bir toplumun gelişmişlik düzeyi, kadınlarına verdiği değerle doğrudan ilişkilidir. Kadınların eğitimli, bilinçli ve güçlü olduğu toplumlar, her zaman daha sağlam bir yapıya sahiptir. Çünkü kadın, aile içinde birleştirici bir güçtür; nesilleri yetiştiren, geleceği şekillendiren bir rehberdir. Eğitimsiz ve hakları kısıtlanmış kadınlar ise sadece kendileri değil, aynı zamanda aileleri ve dolayısıyla toplumları için de bir kayıp anlamına gelir.

Kadının rolü sadece ev içi görevlerle sınırlı değildir. İş hayatında, akademide, sanatta, siyasette ve ekonomide aktif olarak yer alan kadınlar, toplumun ilerlemesinde büyük rol oynar. Bu yüzden kadınların güçlendirilmesi, desteklenmesi ve hak ettiği değeri görmesi, aslında tüm toplumun yararınadır.

Aile ise bir milletin devamlılığını sağlayan en önemli kurumdur. Sağlam temeller üzerine kurulan bir aile, bireylerin sevgi, saygı ve hoşgörü içinde büyümesine yardımcı olur. Aile içinde öğrenilen ahlaki ve kültürel değerler, bireylerin karakterini şekillendirir ve onları topluma kazandırır. Eğer bir toplumda aile yapısı zayıflarsa, bireylerin aidiyet duygusu da azalır ve toplumsal düzen sarsılır.

Bu nedenle, kadın ve aile kavramları birbirinden ayrı düşünülemez. Kadınların güçlendirilmesi, eğitilmesi ve topluma aktif katılımının sağlanması, sadece bireysel bir kazanım değil, toplumsal bir zorunluluktur. Sağlam aileler, güçlü kadınlar sayesinde var olabilir ve bu da huzurlu, bilinçli ve ilerleyen bir toplumun anahtarıdır.

Toplum olarak, kadınların ve aile yapısının değerini bilmeli, onları korumalı ve geliştirmeliyiz. Çünkü unutulmamalıdır ki, geleceği şekillendiren en önemli unsur, kadınların yetiştirdiği nesillerdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
E. Ecem Altay Arşivi