Fahrettin Damga

Fahrettin Damga

ABD’de çömlek patladı

ABD’de çömlek patladı

Etme bulma dünyası işte. İlahi adalet tecelli edince adın ABD olup kendini”demokrasinin beşiği’’ olarak tanımlasan da cümle aleme madara olabiliyorsun.

Allah’ın (C.C) sopası yok ki, daha ne yapsın?

Ama anlayana tabii.

Dünyanın değişik ülkelerine yüksek perdeden demokrasi pazarlarken sözde demokrasinin ne kadar kırılgan olduğu gerçeğiyle yüzleşebilirsin.

ABD’de 1814’deki İngiliz işgalinden sonra Kongre Binası’nın basılması olayı sonuçları itibariyle “tarihin döndüğü an’’dır.

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Her ne kadar ABD’nin devlet ricali ve diğer dünya ülkelerine üst perdeden bakan vatandaşları bu 4 saati yaşanmamış sayalım dese de olan oldu.

Dünyanın değişik coğrafyalarında ABD yüzünden yaşadıklarını unutmak isteyen o kadar çok masum var ki. Fakat unutamıyorlar. Çünkü yaşanan hiçbir an geri gelmiyor.

Bu da gelmeyecek.

Onlar unutsa da Dünya unutmayacak. Tarihe sağlam şekilde kaydoldu o anlar. ABD’nin façası bozuldu bir kere. Düzelecek gibi de değil.

Dünyanın değişik coğrafyalarında demokrasi ihraç etme bahanesiyle kanun dışı organizasyonlar ve işbirlikleriyle darbe yaptırıp ülkelerin zenginliklerine çöken ve kendi güdümüne alan ABD “darbe’’ gerçeğiyle yüzleşti.

O, PR çalışmaları için filmlerden fırlamış bir görüntü veren ve tarihinde doğru dürüst kara savaşı kazanamamış ordusu da işgal edilen Kongre binasını iç işgalcilerden kurtarmak için emir aldı.

Belli ki bundan sonra daha enerjisini daha çok içerisi için harcamak zorunda kalacak.

ABD ordısunun yaptırım gücünün kaynağı her ne kadar yüksek teknoloji ürünü silahlar olsa da “algı’’ gücü daha etkili. İnsanların oto kontrolüne sebep olan bu güç bunca yıl içten içe çöken kağıttan kaplanı örtebildi. Fakat artık takke düştü kel göründü.

Düya tersine döndü, neredeyse tüm devletler ABD’ye itidal ve demokrasiye bağlılık çağrısı yapıyor.

Belki bu çağrılar çok basit gibi görünebilir ama taşıdığı anlam bunca yıldır pazarlanan güçlü ABD algısını temelinden çökertebilecek kadar derin ve ağır.

Dünya üzerindeki egemenliğinizin ana kaynağının demokrasi ihraç etmek bahanesi olursa bugün maruz kaldığınız bu çağrıların sizi ne duruma düşürdüğünü anlamak zor değil.

ABD’de yaşananlara dair Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklama da derin anlamlar içeriyordu elbette.

“Endişeliyiz’’ dendi.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama tam olarak şöyle:

“ABD Başkanlık seçimlerinin ardından yaşanan ve bugün Kongre binasının göstericiler tarafından basılması teşebbüsüne varan iç gelişmeleri endişeyle takip ediyoruz.

ABD’deki tüm tarafları itidal ve sağduyuya davet ediyoruz. ABD’nin bu iç siyasi krizi olgunluk içinde aşacağına inanıyoruz.

ABD’deki vatandaşlarımızın kalabalık mekanlar ve gösteri yapılan yerlerden uzak durmalarını tavsiye ediyoruz.

Açıklama kimileri tarafından 15 Temmuz gecesi ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin yaptığı o açıklamaya karşılık olarak algılandı.

Bunu biz demedik yıllarca ekranlarda CNN veya NBC gibi ABD’nin en etkin tv kanallarında muhabirik yapanlar bu karşılaştırmayı yaptı.

Kullanılan kelimeler oldukça tanıdık gelmiş olmalı ki CNN muhabiri Clarissa Ward açıklamadaki dili ABD’nin Ortadoğu’da kendi vatandaşları için yayınladığı açıklamalara benzetti. “Bu dil, tam da bir kriz veya ayaklanma durumunda bir Ortadoğu şehrinde olan ABD vatandaşlarına yönelik ABD basın açıklamasında görmeye alışık olduğumuz dil’’ dedi.

Belli ki yürekleri cız etti. Yüzleşmek ağır geldi.

Oysa başkaları söz konusu olduğunda çok kolay bir şekilde sıraladıkları kelimelerin kendileri söz konusu olduğunda ne kadar ağırlaştığını farkettiler.

Eden bulur.

Her ne kadar Joe Biden Kongre’de tescillenerek resmi başkan olmuş olsa da bu kriz bir seçim krizi değildi.

Seçim görünümlü bir toplumsal krizdi ve her şey yeni başlıyor.

ABD toplumu içindeki kırılmanın etkileri öyle kolay kolay tamir edilebilecek gibi görünmüyor. Trump’ın harekete geçirdiği Anglo-Sakson ortalama ABD vatandaşları ile küreselcilerin çatışması ABD için zor günlerin habercisi.

Hem Dünya hem de ABD için artık yeni bir dönemin eşiğindeyiz.

Sıkı durun, başlıyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fahrettin Damga Arşivi