Fahrettin Damga

Fahrettin Damga

Amerika Türkiye’ye demokrasi getirecekmiş!

Amerika Türkiye’ye demokrasi getirecekmiş!

ABD’de Türkiye üzerine proje üzerine proje yapılıyor. İstediklerini yapmayan, bağımsız hareket eden, onların deyimiyle öngörülemeyen ülke Türkiye, çıkarları için problem.

O zaman ne yapmaları lazım?

15 Temmuz’a uzanan yolda ne yaptılarsa o. Hedefleri 2023 seçimleri.

Şimdi de “Türk Demokrasi Projesi” adı altında FETÖ’cü eski CHP milletvekili Aykan Erdemir’in başı çektiği bir dernek kuruldu. Trump’ın İran’a saldırmayı çok isteyip de tasfiye edilen Ulusal Güvenlik Danışmanı Posbıyık John Bolton ve Eski Florida Valisi Jep Bush da bu derneğe üye.

Amerika’nın demokrasi getirmeye çalıştığı ülkelerin halini bilmeyen yok. Yok da Türkiye o ülkelerden biri değil.

Hatırlayın görevde olduğu dönemde John Bolton Venezüela’ya da demokrasi getirmeye çalışmıştı. Fakat başaramamıştı. Değil ki Türkiye’ye getirebilsin.

Resmi sosyal medya hesabından bir açıklama yapmış Bolton diyor ki; "Türkiye'de alarma geçmenin vakti geldi. Bir zamanlar güvenilir NATO müttefiki şimdi demokrasiye sırtını dönüyor ve Rusya'yı kucaklıyor. Projeye katılmaktan memnunum."

Dene de gör” demekten başka yapacak bir şey yok. Nefesimizi tüketmeye de.

Amerika’nın nasıl bir demokrasi olduğunu artık bilmeyen yok. “Demokrasi” onlar için hedef aldıkları ülkeye müdahale etmek için bir kılıf. Demokrasiyi ve insan haklarını dillerinden düşürmezler ama hep diktatörlerle çalışırlar.

Bakın bakalım getirdiklerini iddia ettikleri demokrasinin Irak’a maliyeti ne olmuş? Kaç masumun kanına girilmiş. Kaç kadının ırzına geçilmiş, kaç insan hapishanelerde insanlık dışı işkencelere maruz kalıp şehit olmuş ve Irak şimdi ne halde. Eski günlerini mumla aramıyor mu? Kim bilir daha kaç sene daha arayacak.

Millet olarak 12 Şubat 2010’da MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın FETÖ’cü savcı tarafından ifadeye çağrılmasıyla başlayan ve 15 Temmuz’daki hain işgal ve darbe planına kadar devam eden süreçte yaşadıklarımızdan dolayı bu tarz denemelere karşı şerbetliyiz.

Artık kimse şapkayı alıp da gitmiyor. Vatan da bizim, irade de. Hem vatanımıza sahip çıkarız, hem irademize. Karşımızdaki silahlı olsa da, demokrasi kılıfına girse de.

Yapabilecekleri belli ve sınırlı.

Bir gerçek var 2023 seçimlerine kadar geçecek zaman diliminde olacak her şey. Milletimiz ve devletimiz için kritik 2 yıl var önümüzde. Mücadele üst düzey olacak.

Müdahale içeriden olacak. Dışarıdan müdahale edemeyeceklerini biliyorlar. İçeride de Joe Biden’in Başkanlık seçim kampanyasındaki yaklaşımını sahaya sürüyorlar.

Dün sözde Demokrat Biden’dı Türkiye’yle ilgili derdini açığa vuran, bugün Cumhuriyetçi Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton.

Hep demiyor muyuz, Başkan değişir ABD değişmez diye. Çıkarlarına hizmet edeni bulana kadar denemek istiyorlar sadece.

İçimizdeki Amerikan muhipleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ABD çıkarlarına hizmet etmekle suçlayarak optik çarpıtma yapıyorlar. Sözde itibarsızlaştırıp halkıyla bağını koparacaklar.

Soru net. Recep Tayyip Erdoğan ABD ile anlaşsaydı, onların her istediğini yapsaydı, bu sıkıntıları yaşar mıydı?

El Cevap: Elbette hayır

Bırakın sıkıntı yaşamayı, bugün ona ağız dolusu hakaret edenler gık diyemezdi. Fakat bağımsızlığın bir bedeli var. O bedeli ödemeyi göze almazsan zaten bağımsız olamazsın. Bedel ödemeyi göze alanların ülkesi Türkiye. Örneği çok. Başı dik,mağrur bir milletin mensupları olmakla gurur duyarız hep. Mankurtların bunu anlaması mümkün değil.

Ülke gençlerini mankurtlaştırma görevini yıllarca başarıyla uygulayan FETÖ Türkiye düşmanı her oluşumun içinde. Ömürleri başkalarının oyununda piyon olmakla ve maşa olmakla geçmiş zaten. Kaldı ki inisiyatif hiçbir zaman onlarda da değil. Yap derler yaparlar, otur derler otururlar. Onların iradesi yok.

Müflis tüccar gibi hep eski defterleri karıştırmakla meşguller. Devirleri bir daha hiç gelmemek üzere geçti. Onları kılavuz edinenlerin de bilmesi lazım artık. Kılavuzu FETÖ olanın burnu b.ktan kurtulmaz.

2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi için Cumhur İttifakı’nın adayı belli. Çoktan ilan edildi. O da Cumhurbaşkanı Erdoğan. Millet İttifakı’nın adayı ise henüz belli değil. Karar ittifak içerisinde alınmadığı için henüz ses yok. Fakat niyetini ama eden de var açıktan ifade eden de. Bu kez denkleme Kemal Kılıçdaroğlu da girmiş görünüyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da hevesi olanlardan. Bunu her fırsatta gösteriyor ama henüz açık açık ifade etmedi. Fırsat kolladığı ve alternatif olarak kendini göstermeye çalıştığı çok belli. Ziyaret ettiği şehirlerde mitingler yapabiliyor. Sorduğunuzda plansızdı diyorlar. Bakın siz tesadüfe!!

Abdullah Gül, Meral Akşener, Ali Babacan, Muharrem İnce de fırsat kollayanlardan. Kendi hevesleriyle milletin teveccühünün aynı olduğu zannıyla hareket ediyorlar.

Kurdurdukları ve fonladıkları sözde araştırma şirketleri üzerinden anketler yayınlayarak halkın tercihini yönetmeye çalışıyorlar. Kaybediyorlar algısını beslemeye çalışıyorlar. Oysa kendileri de gerçeğin farkında.

HDP’nin kapatılma davası tüm denklemi değiştirebilecek bir gelişme. Kartlar yeniden karılacak. Bu kez tek fark Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seçim sandığına gitmeden tasfiye etmek istemeleri. Bunun için harıl harıl çalışıyorlar. Sandıkta adaylardan biri Erdoğan’sa kazanamayacaklarının farkındalar.

Sedat Peker videolarının asıl amacı, halkı sokağa dökmekti. Yine olmadı. Başka bir bahaneyle yine deneyecekler.

Son kez bir hesaplaşma geliyor. Hem de tüm hızıyla.

Kemerlerinizi bağlayın ve çarpışmaya hazır olun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fahrettin Damga Arşivi