BBN Medya Grup olarak kendi alanında yeni bir soluk getirmek için yola çıktı. Mottosu “Birlik Beraberlik Noktası”.

Kırmızı çizgisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti.

Bu yolculuğun başında yoktum. Önce gazetemiz BBN Haber ve dergimiz BBN Vizyon yayın hayatına merhaba dedi.

Ben televizyonumuz BBN Türk’ün yayın hayatına başlama hazırlıklarında bu kervana katıldım. Bugün artık bu yolculuğun başında burada olan ve emek verenlerden bazıları aramızda değil ama yolculuk tüm hızıyla devam ediyor.

Kurucu irade yerli yerinde ve ilk günkü kararlılığında.

Yolumuza taş ve diken döşemeye çalışanlar olsa da  bugün artık BBN Medya Grup, BBN Türk, BBN Haber, BBN Vizyon ve www.bbnhaber.com.tr internet sitesiyle birlikte her geçen gün daha da büyüyor.

Bu büyüme doğrusu sevenlerimizi mutlu etse de rahatsız olan yok desek yalan olur. Bazı dostların bize karşı olan rahatsızlıklarını nadiren açıktan hissetsek de çoğu zaman arkamızdan dedikodu mekanizması eliyle ortaya çıkıyor.

Hakkımızda neler fısıldıyorlar neler?

Her gün yeni bir tezviratlarıyla yüzleşiyoruz. Kimi zaman da hep birlikte fantezi dünyalarının genişliğine kahkahalarla gülüyoruz.

Bu tezviratları yapanlar saklandıklarını zannederken deve kuşu misali ortada olduklarının farkında bile değiller.

Yapıcı eleştiri işin daha da iyi olabilmesi için itici bir güç haline dönüşebilir. Hele de bir medya grubu için. Fakat perde arkasından olur olmaz dedikodularla üretilmeye çalışılan bir değeri Konya’da kurdukları saadet zinciri için karalamaya çalışmak öyle geçiştirilecek bir konu değil.

Biz de geçiştirmeyeceğiz. Dikkatle üzerine eğileceğiz.

Aslında bir medya grubunu kendilerince yok edebileceklerini düşünerek böyle bir operasyona kalkışanların durumu kısa ve öz olarak Ünlü İspanyol Yazar Cervantes’in artık dünya klasiği olan “Don Kişot” romanındaki kahramanın durumuyla açıklanabilir. Yel değirmenlerine karşı açtıkları savaşı kazanabileceklerini zannederken günün birinde oyun dışında kalacaklarının farkında bile değiller.

Anlaşılan hırs idrak yollarını tıkamış.

BBN Medya Grup’a karşı duydukları bu kinin günün birinde kendilerini yiyip bitireceğini farkedemiyorlar.

Oysa biz işimize odaklandık. Hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Evet çok çalışıyoruz, yoruluyoruz belki ama vicdanen rahat olduğumuz için çok mutluyuz. Uykumuzu bölen kabuslarımız yok şükür, bizi içten içe çürüten hırslarımız da. Kafamızda kırk tilki dolaşmıyor, içimizde günden güne büyüyen kıskançlığa bağlı bir yangın da yok.

Yaşananlar elbette şaşırtıcı değil. Haliyle tahmin edilemez de değil. Şaşırtıcı olan, sözde Konya için çalıştıkları için fonlananların Konya için değer üretmeye çalışan, Konya’dan ulusal bir marka çıkarmak için gece gündüz çalışanların yoluna taş koymaya çalışmaları. Hem de öyle böyle değil.

Önemli olan samimiyet. İnsanın önce dili ile eli senkronize olmalı. Dilinin söylediğini eli inkar etmemeli. Kıçı başı ayrı oynamamalı, rüzgar gülü gibi bir o yana bir bu yana dönmemeli. Fitne üretmek için ora senin bura benim dolaşmamalı.

Sonuçta insan, bugün komşusu olduğumuz Hazret-i Pir’in dediği gibi “Ya göründüğü gibi olmalı, ya olduğu gibi görünmeli”. Ama ne mümkün. Huylu huyundan vazgeçmiyor.

Bu sebeple niyaz ediyoruz ki Allah (C.C) düşmanın da şereflisini versin.

Özellikle televizyonumuz BBN Türk, Konya merkezli olmak yerine pekala İstanbul ya da Ankara’da kurulabilirdi. Üstelik Konya’da yaşadığımız özellikle personel konusundaki ve teknik sıkıntıların hiç birini de yaşamazdık.

Her şey daha kolay olurdu. Hem bizim hem de grubun sahibi için.

Oysa o zor olanı seçti. Ben Konyalıyım, Konya milliyetçisiyim, burada doğdum, burada “ben” oldum, paramı buradan kazandım. Yatırımımı da burada yapacağım dedi. Yaptı da.

Onca sıkıntının ardından, yapamazlar, olmaz denen oldu. BBN Türk, 3 Ekim 2020 tarihinden bu yana Adana Çevre Yolu’ndaki merkezinden Ankara ve İstanbul stüdyolarının da desteğiyle yayında. Çok da iyi yolda. Her şeye rağmen.

BBN Türk, İstanbul ve Ankara dışında Anadolu’yu merkez almış ulusal bir haber kanalı olarak bir ilk. İnşallah başarılı oldukça da Anadolu’nun değişik şehirlerinden belki de Konya’dan da örnekleri çoğalacak. Dünyaya ve Türkiye’ye İstanbul ya da Ankara gözlüğüyle değil de Anadolu ferasetiyle bakanlar da bu sektörde kendine yer bulacak.

BBN Türk, Dünya ve Türkiye’ye Konya filtresiyle bakıyor. Konya’yı merkeze almamız da bundan. Bu yaklaşımımızı da son dönemde sıkça yaptığımız ziyaretlerde muhataplarımıza anlatmaya çalışıyoruz.

BBN Türk, yayınlarını sabah 07.00’den akşam saat 20.15’e kadar Konya’dan götürüyor. Haber Merkezi Konya’da. Ulusal tüm haberler Ankara ve İstanbul muhabirlerinin haberleri dışında Konya’da hazırlanıyor. Ekrana çıkan tüm konuklar ama stüdyo ama Skype üzerinden Konya’dan yayına bağlanıyor.

Biz istiyoruz ki tıpkı BBN Türk gibi ekranlarda da sadece Konya’yı ilgilendiren konularda değil, toplumun tamamını ilgilendiren konularda da Konya’dan konunun uzmanları ekrana çıksın, onlar yorumlasın.

Bu konuda çok küçük bir kesim hariç Konyalı hemşehrilerimiz, buna üniversitelerimiz da dahil çok çekingen davranıyor. Konya’nın potansiyelini bu anlamda yeterince değerlendiremiyoruz.

Dünyanın ve Türkiye’nin her tarafından insanlar ekranımızda yer alırken bu fırsat Konya tarafından yeterince değerlendirilmiyor. Biz bu teklifi yaparken hiç bir beklentimiz yok. Tek beklentimiz, bu derece büyük ve riskli bir yatırımın Konya’ya yapılmış olmasının anlamının ortaya çıkması. Anlam kazanması.

Davetimiz de bu sebeple. Biz kimsenin ne dediğine aldırış etmeden ama alanı da fitnecilere bırakmadan doğru bildiğimiz yolda çalışmaya devam ediyoruz. Devam ederken Konya ve Konyalılarla el ele kol kola devam edelim ki hizmet amacına ulaşsın diyoruz.

Bu çağrımız gittikçe daha çok karşılık bulmaya başladı. Biz istiyoruz ki her kesimle hem hal olalım.

Biz köklerimizi Konya’ya saldığımız için mutluyuz ve bu şehre hizmet etmekten de. Bu şehrin ulusal bir yüzü olmaktan da.

Bilin ki sesinizi dünyaya ve Türkiye’ye duyurmak istediğinizde karşılık beklemeden kapısından içeri girebileceğiniz bir kurumunuz var.

O kurum size çok yakın, hep yakın olmaya devam edecek.

Siz fısıltıya değil yaptıklarımıza odaklanın yeter.