Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ABD’de neden aşağılandı?
Beyaz Saray’da Sırbistan Cumhurbaşkanı Alexander Vucic’in düştüğü durum ve muhatap kılındığı muamele tüm devletlere ders olmalı.
Kosova ve Sırbistan liderleri, ABD Başkanı Donald Trump'ın da katıldığı törende "İki ülke arasında ekonomik normalleşme" anlaşmasını imzaladı.
Anlaşma ile Sırbistan’ın İsrail Büyükelçiliği’ni Kudüs'e taşıyacağı ortaya çıkarken, Kosova da İsrail'i tanıma kararı aldı.
Trump, imza sonrası yaptığı konuşmada Sırbistan’ın İsrail Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşımayı kabul ettiğini açıklarken Vucic’in vücut dili olaydan ne kadar bihaber olduğunu gösterdi.
Artık danışmanlarının mı yoksa ABD’nin oyununa mı geldi bilinmez ama dünyaya rezil edildiği de kesin.
Hani deseniz ki bir insan ve devlet nasıl aşağılanır? Daha beteri olmaz sanki. O da o derece aşağılandı.
Anlaşmaya imza atarken Kosova Başbakanı Avdullah Hoti ile birlikte Trump’ın masasına iliştirilmiş okul sıraları gibi bir masaya oturtulması mı, Trump’ın karşısında bir suçlu edasıyla küçük bir sandalyeye oturtulması mı ya da bu durumu gösteren fotoğrafın toplantının basına kapalı olmasına rağmen sızdırılması mı, yoksa neye imza attığını bilmemesi mi dersiniz?
Neresinden bakarsanız bakın rezalet diz boyu.
Belli ki ABD aklınca Vucic’i terbiye etme amacı vardı.
Elbette rezillik tek taraflı değil.
Ülkesine gelen bir Cumhurbaşkanına bu kadar çiğ bir yaklaşım gösteren ABD’nin tavrı da bu ülkenin nasıl diplomasi geleneklerinden yoksun olduğunun işareti.
Tüm dünyadan hırsız, arsız, kanun kaçağı tarafından kurulmuş olmalarından olsa gerek.
Bu kez Trump’ın yol yordam tanımamasına atıf yapılarak geçiştirilebilecek bir durum da değil. Mutlaka etkileri de olacaktır.
Hem masada hem sahada.
Niyet Sırbistan ve Kosova arasında bir normalleşme gibi görünse de şapkadan çıkan tavşan İsrail oldu. Demek ki gerçek niyet oydu.
Vucic’in tiyatronun bir parçası olup olmadığını zamanla göreceğiz. Bakalım elçiliği Kudüs’e taşıyacak mı yoksa düşürüldüğü durumun acısını mı çıkarmaya çalışacak?
Trump’ın başkanlığındaki ABD’nin İsrail politikasını yine Yahudi olan damadı Kushner belirliyor. İsrail Başbakanı Netanyahu için yapmadığı jest kalmadı. Sonsuz bir destekle arkasında duruyor.
Son dönemde Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma. Bu vesileyle ülkelerin büyükelçiliklerini Kudüs’e taşımaya teşvik edilmesi. Yıllardır işgal altında tuttukları Suriye toprağı Golan Tepeleri’nin ilhakı, Batı Şeria’nın ilhakının gündeme getirilmesi, BAE ve Suudi Arabistan’la aralarındaki sorunların çözülmesi için gösterilen özel çaba ve gelinen nokta.
ABD, İsrail adına hep yaptığı gibi alan temizliği yapmaya devam ediyor. Kosova, henüz NATO ve FETÖ eliyle ABD etkisinden kurtulamazken Türkiye ve Rusya’yla arası iyi olan Sırbistan ve özellikle Vucic’in neden böyle bir muamaleye maruz kaldığına iyi bakmak lazım.
Belki de bu şekilde bir aşağılanmaya maruz bırakılıp basına kapalı toplantıdan fotoğraflar sızdırılarak istifa etmesinin yolu açılmak istenmiş olabilir.
Son dönemde artan İsrail’in normalleşme çabaları ABD desteğiyle Arap Yarımadası, Afrika, ve şimdi de Balkanlar’da az da olsa sonuç almış görünüyor.
Doğu Akdeniz’de yaşananlar ve Yunanistan, GKRY ve Mısır ittifakına verilen destek de dikkate alındığında gören gözler bu çalışmaların hedefinin son dönemin yükselen gücü Türkiye’yi hedefe alan ve dengelemek isteyen bir stratejinin ürünü olduğunu görüyor.
İsrail’de de yükselen sesler Türkiye’yi kendileri için en büyük tehdit olarak dillendirmeye başladı. Bölgemizdeki emellerini akamete uğratabilecek ve onların stratejisine itiraz edecek tek gücün Türkiye olduğunu biliyorlar.
Türkiye’nin etkin olduğu Balkanlar’da da bir inisiyatif geliştirmeye çalıştıkları açık. Türkiye ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’la arası gayet iyi olan Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’in uğradığı muameleyi belki de bu açıdan da değerlendirmek gerekir. Hedef alınmasının sebebi bu yakınlık da olabilir.
Zira ABD ve onu yöneten güç, dünyanın birçok ülkesinde buna benzer operasyonlar yaparak ülke yönetimlerini değiştirmiş ve istediklerini o yolla elde etmiştir. Bu kez de aynı şeyi deniyor olabilirler.
Bakalım Sırbistan ve Vucic, Türkiye’nin büyükelçisini alçak koltuğa oturtarak aşağılamaya çalışan ve sonrasında bunu yaptığına yapacağına pişman edilen İsrail’e verdiği türden bir cevabı vermeye cesaret edebilecek mi, yoksa hepten teslim mi olacak?
Bekleyip görelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.