Fatma Kübra Karamürsel

Fatma Kübra Karamürsel

Gitmek mi daha zor kalmak mı?

Gitmek mi daha zor kalmak mı?

Ben tercih yapmadan cevaplayacağım size bu soruyu. Bir taraftan kalanların diğer taraftan gidenlerin dilinden yazacağım. Çünkü fark ettim ki bu soru genellemelerle cevaplanabilecek soru değil. Gidenin neden gittiği, nasıl gittiğine bağlı. Yazmadan önce etrafımdaki insanlara fikirlerini sordum ve anladım ki aslında giden mi kalan mı olduğunu sormam daha mantıklı olurmuş. O zaman cevaplar beni asıl anlama taşırmış ve taşıdı… En sonunda neden giden, neden kalan ile buradayım.

Kalan olmanın yalnız olmak olduğunu düşünür herkes. Kalan olduğunda her şey aynıdır, herkes aynıdır ama bir eksik denir. Tüm alışkanlıkların yerli yerindedir ama tek bir alışkanlığının yerini dolduramaz. Kalan her zaman anlatmak zorunda olandır, unuttum dediğinde tekrar soru sorulandır. Unutmaya fırsat bulamayandır bir yerde. Gidenin gidişini izlerken kendi hayatına attığı virgülden sonra aynı yaşama devam edendir. Bir yerde daha zor olduğu düşünülür, elinden bir şey gelmeyeceği söylenir.

Peki gerçekten elinden bir şey gelmeyen taraf mıdır kalan taraf?

Veya terk eden taraf hep giden midir?

Her gidiş bir tercih değildir, bazı gidişler mecburiyettendir. Bazı gidişler onu daha fazla üzmeyim içerir, bazı gidişler kalan gidemediği ve gidenin kalana kıyamadığındandır. Her giden mutlu gitmez, çoğu giden içinde ukte taşır. Ama yetmez gibi bir de gittiği için suçlanır. Gitmek cesaret gerektirir. Gitse de kendini mecbur hissederek yaşamaya devam eder. Belki gideceğinden değil, çaba harcayacak mı benim için diye merak ettiğinden kurulan cümleler vardır, aldığı cevap gidenin başında patlamaya sebep olur. Yani belki de o zaten gitmiştir ama giden olmanın ağırlığını sana bırakmıştır. Giden olmuşsundur, geride bırakan olmuşsundur.

Yani bu yazının sonucu olarak gitmeyi de kalmayı da haklılık meselesi olarak değil tercih meselesi olarak inceliyorum artık. Her gidenin terk etmeyeceği gibi her kalanın da eksik kaldığı doğru değildir. Bir tercih vardır ve herkes sonucunu yaşamakla yükümlüdür.

Günaydın,

İyi öğlenler,

Huzurlu akşamlar…

Gününüzün hangi vaktine denk geldiysem o vakitte bir gülümseme bırakabilmek umuduyla bir yazarca geçti buradan.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Fatma Kübra Karamürsel Arşivi