Sen hep 16’sın Sıla…
Konu ne olursa olsun kendimi en iyi ifade ettiğim yer yazılarım olmuştur. Kelimelerle insanların ruhuna dokunmayı, hislerimi birebir anlamalarını sağlamayı her zaman çok sevmişimdir. Ama bu hafta elim gitmiyor, köşe yazısı yazmaya başladığımdan beri ilk defa içimden yazmak gelmiyor. Kendi kendime içinde bulunduğum durumdan kaçıyorum, yaşanmamış olmasını o kadar çok isterdim ki kafamı çevirdiğimde silinmesini umuyorum hala. Daha 16 yaşında olan bir KIZ ÇOCUĞUNUN hayatının elinden canice alınmış olmasını hazmedemiyorum. Okuduğu her haberde kin kusan nefretini, acısını zehir zemberek sözlere döken ben, hiçbir cümlenin hislerimi anlatacağına inanmıyorum. Susarsam kabullenmiş olacağım; konuşursam kelimelerim yetmeyecek girdabında boğuluyorum.
Haberi duyduğumda, videoları izlediğimde nasıl veya neden olduğunu hatta insanlar tarafından çeşitlendirilen olasılıkları hiç yorumlamadım. Gerçekliği belli olmadığı yazılan o nişanlandırılma olayı da eğer gerçekse bu durumu tamamen ailenin kalplerine bırakmayı tercih ettim. Gözümüzden sakındığımız evlatlarımızı nasıl korumamız gerektiğinin anne baba olmadan önce zaten bilinmesi gerektiğine inanıyorum. Daha önce hapse girmiş, benzer olayların öznesi olmuş olan o şahsın, evladının yanında olduğunu bilen her anne babanın tepki göstereceğini umuyorum. İçlerimizi sızlatan acının bir annenin kalbinde nasıl yangın olacağını sadece tahmin ederek susuyorum.
Hazır konusu geçmişken de çoğunlukla göz ardı edildiğini düşündüğüm bir olaya değinerek son vermek istiyorum. Hepimiz Sıla Şentürk’ün kim olduğunu biliyoruz. Emine Bulut’u tanıyoruz, Münevver Karabulut’u da. Ve şuan saysam hikayelerini ezberlediğimiz nice kadının ismi hafızalarımızdan hiç silinmiyor. Peki asıl bilmemiz gereken isimlerin neden sadece isimlerinin baş harfini okuyoruz? Büyük puntolarda olması gereken isim neden C.G. olarak geçiştiriliyor.
16 yaşındaki o masum kızın o henüz reşit olmayan, hayal kurup hayallerinin peşinden koşarak büyümesi gereken o kızın hayatını alan o caninin adını bilmemiz gerektiğine inanıyorum, o isimlerin hafızamızdan hiç silinmemesi gerektiğine inanıyorum.
Sen hep 16’sın Sıla…
Bu acı hepimize yeter…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.