Yaz geldi, malum düğün sezonu başladı. Düğünlerimizi de sezonlarla yapar olduk ne hikmetse. Salgından dolayı kısıtlamaların da kalkmasıyla millet düğünlerini yapmaya başladı.

Korona yüzünden birçok yeni normallerimiz oldu. Lakin birçoğumuzun umursamazlığı yüzünden salgını yayılmaya devam ediyor. Maske takmaması ya da takanında boğazına/çenesine takması (tepesine takanını da gördüm) yüzünden veya fiziksel mesafeye dikkat etmemesinden dolayı birbirlerine bulaştırmaya devam ediyorlar. Sağlık çalışanları başta olmak üzere birileri özveriyle mücadele ederken bu tedbirsizlik ve umarsızlık yüzünden virüsün yayılması henüz engellenemedi.

Düğünlerde de birçok insan bir araya geldiğinden hele hele Konya’nın meşhur töresi düğün pilavı yenmesinde bu fiziksel mesafe hiç kalmayacağı gibi aynı kaba kaşık sallanacağından insanların birbirine virüs bulaştırma riski çok daha fazla olacaktır.

Çok dikkatli olunması ve yeni normal bir usul geliştirilmesi lazım. Bu usul kalabalık masa değil de daha az kişilerin oturtulduğu ve porsiyon halinde herkesin kendi tabağından yiyeceği yeni bir tarz oluşturulabilir.

 Evlilikten, düğünden bahsetmişken, evlenmenin temelinde, başlangıçta Allah’ın emri peygamberin kavli diye kız isteme sürecine çok güzel bir söylemle başlanıyor. Fakat bu lafta kalıyor. ALLAH ‘IN EMRİ, PEYGAMBERİN KAVLİ diye söyleniyor da günümüzde icraatta bu hiçte öyle görünmüyor. Görünmediği gibi tam tersi uygulamalar, talepler töre olmuş, normal bir şey gibi bunlar istenip bekâr gençlerin evlenmesi alabildiğince zorlaştırılmıştır.

ALLAH’IN EMRİ EVLENMEK ; “ Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir. NUR 24/ 32.AYET.”  Bu ayette geçen evlenmek/evlendirmek emrini kolaylaştıracağımıza günümüzde engelli koşu parkuru gibi mânialar çıkartılmıştır. Evlenmek isteyenlerin önüne bir sürü altından kalkamayacağı kadar ALTIN istemeler, eşya talepleri, makam mevki diploma vb. gibi vasıflar olmazsa olmaz gerek şartlarmış gibi talep edilmeye başlandı. Hiç şüphesiz KÜFÜV /DENLİK gözetilebilir. Fakat daha çok maddi talepler ön plana çıkartılıp insanların önüne aşılmaz dağ gibi engeller çıkartılıyor. Birçok bekâr bu yüzden evlenemiyor.

PEYGAMBERİN KAVLİ EVLENMEK ; “Ey gençler topluluğu! Kimin evlenmeye (bedeni ve mali) gücü yeterse hemen evlensin. Zira evlilik, gözü (harama karşı) daha çok yumduran, ırzı daha fazla koruyandır.”(Buhari c. 6, s. 117; Müslim c. 4, s. 128).

Resulullah’ın kavli de bu. Kur’an’daki emri söylüyor, bekâr gençlerin evlendirilmesini. Bizler gençlerin evlendirilmesini kolaylaştıracağımıza teşvik edeceğimize, olmazsa olmaz diye dağ gibi barikatlar/engeller çıkarıyoruz. Gençlerin adeta düz duvara tırmanmaları isteniyor. Tabi birçok gençte bu engelleri aşamayınca evlenemiyorlar. Toplum olarak hepimiz bundan sorumluluk sahibiyiz haberiniz olsun.

Sahi “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın, müjdeleyin korkutmayın “ diyen kimdi?

“…Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez…” Bakara 2/185

 “Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.” Buhârî, İlm: 12; Müslim,

Cihâd: 6

Allah kolaylık diliyor, kullar işleri zorlaştırıyor. Bunun vebali çok ağırdır biline.

Allah’ın emri peygamberin kavli öylemi, ciddi misiniz? O halde buyrun icraata /uygulamaya. Vesselam.