Kibir azabı kesin
Kibir azabı şeksiz şüphesiz kesindir. Ekabirleşen, burnu Everest kadar havalarda olan, kendinden başkalarını hep aşağılayan, müstağnileşen / ben zenginim, kimseye ihtiyacım yok, makam sahibiyim güç bende, SÜPERMAN oldum diyen, firavunlaşan, nemrutlaşan, müstekbirlerin tümü kibir azabını garantilemiştir!
"İçinde ebedî kalıcılar olarak cehennemin kapılarına girin! Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!” (16/29)
“Böbürlenip kibirlenenler için cehennemde yer mi yok?” (39/60)
“Onlara ‘İçinde [ebedî] kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin!’ denecektir. Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!” (39/72)
Allah'ın kendisine verdiği her türlü nimetlerin para, mal, makam vb. gibi şeylerin şükrünü eda edeceğine aksine daha ekabirleşip, azgınlaşan, elde ettiği gücü başkalarına hükmetmek, eziyet etmek için kullanan, egosu yedi kat semaları aşmış galaksiler de tur atan bu müstekbirlere KİBİR AZABI KESİN.
Eğer fakirlik ve hastalık olmasaydı insanoğlunun kibirden başı eğilmez olurdu. Hasan Basri" Burnu kaf dağında olmayacak insanın.
Kişinin kibir hastalığı, ego tatmini için yaptığı şeyler etrafındakilere eziyet etmekle beraber en büyük hasarı kendine verir de haberi olmaz. Diğerleri mazlumdur hakkını dünyada veya ahirette bir şekilde alır da kibir sahibi en büyük hasarı kendi benliğine verir, ahiretini berbat eder sonu hüsran olur azaba müstehak olur.
Ancak ölmeden aklı başında iken pişman olup, tövbe edip, vazgeçerlerse, iman edip, salih amel yapıp, hakkı ve sabrı uygulayıp tavsiye ederlerse kurtuluşa erenlerden olur. Bunlara şairin dediği gibi "Engin ol gönül havalanma" demek lazım.
Hasılı kelam ekabirler hayatta iken kibir hastalığından pişman olup vazgeçerlerse bir daha yapmazsa kurtuluşa ererler. Yoksa sonları hüsrandır. Vesselam.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.