Mutluluğun tarifi nedir? Bu kişiden kişiye değişiyor. Herkesin bir mutluluk tarifi var da herkesin ki ayrı. Herkes nasıl mutlu olacak aynı anda. Birinin mutlu olduğundan öbürü mutlu olmuyor.
Öncelikle mutluluğun tanımına bakalım; mutluluk, TDK sözlüğünde “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, ongunluk, kut, saadet, bahtiyarlık, saadetlilik” olarak tanımlanmakta olup, şimdiye dek sayısız değişik tanımları yapılmış görece ve göreli bir kavramdır.”
Tanımda belirtildiğigibi mutluluğun kısa bir tarifi varsa da göreceli bir kavram. Kime göre, neye, nasıl MUTLU olacağız/oluruz.
Kimi mutluluk para, pul, mal sahibi olmak diyor. Bakıyorsunuz maddi herşeye sahip olanlar nedense mutlu değil. Demek ki bunlara sahip olmakta mutluluk kaynağı değil. Hiç şüphesiz bunlar olmasın, bunlarsızda olunur demiyorum. Mutluluğun sebebi sadece bunlar değil.
Kimileri mizahi bir yaklaşımla Mersin ilinin MUT ilçesinde yaşayan, oranın yerli halkına kesin ve en MUT’lu bunlar dese de orada yaşayanlarında mutlu ve mutsuz olanları var.
Peki, mutluluk göreceli dedik de bize göre mutluluk nedir? 
Mutluluğun manevi ve maddi boyutları vardır. Mutluluk bir insan olarak hepsinden evvel şirke bulaşmadan, sahih bir iman sahibi olarak Allah’a kul olmaktır. Allah’ın razı olduğu kul olarak yaşamak ve emaneti/canı teslim etmek mutluluğun zirvesi son noktasıdır, en mutlusu odur Allah’ın rızasına, Darusselama/cennete kavuşur. Bu mutluluğun manevi boyutu budur.
Mutluluk; sahip olduğumuz nimetlerin farkında olmak,elindeki nimetlerin hiçbirine sahip olamayan binlerce kişiyi görebilmek ve haline şükretmektir. 
Sağlık, mal, mülk, para gibi nimetlerde senden daha çok mal/para vb. olanlara bakarak hayıflanıp, mutsuz olup dövüneceğimize, bizden daha az nimetlere sahip olanlara yada hiç olmayanlara bakarak elimizdekiyle mutlu olmak ve haline şükretmek mutlu eder insanı.
Yoksa TULU EMEL (gerçekleşmesine insan ömrünün yetmeyeceği arzular, istekler) sahibi olmak insanı hem mutsuz eder ve bu emellere ulaşmaya insanın ömrü yetmez. Hem kendini hem ailesini mutsuz eder. Mesela onlarca dairesi var olmasına rağmen daha doğmamış torununa da ev alma çaba ve hevesinde olanlar var. Dünyaya KULLUK için gelmemişte EMLAKÇILIK için gelmiş gibi davrananların kulakları çınlasın.
Mutlu olmak için o kadar çok sebep bulabiliriz ki kendimize. Mezarlara bakıp henüz hayatta ve nimetlerin şükrünü eda etme ve hatalardan, günahlardan tövbe etme şansımız elimizde ikentövbe edip nimetlerin şükrünü eda edelim. Hastane ve hastalara bakıp sağlıklı olduğumuz için hamdedelim. 
Maddi olarak  hiçbir şeyi olmayan düşkün, bir lokma ekmeğe muhtaçları görüp, elimizdeki evimizin, arabamızın, SAĞLIĞIMIZIN vs. şükrünü eda edelim. O kadar çok sebep var ki mutlu olacak.  Bu arada nimetleri paylaşıp ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını gidermeyi de unutmayalım.
Kendi karamsarlığının ve dar bir bakış açısıyla o kadar dünya malı içinde şükürsüz biri olduğu için koca dünya dar gelen insanlar var. Etrafındakilere ve ailesinede var yemez amca gibi zırnık koklatmayıp, sincap gibi anca yığmayı bellemiş insanlarda mutlu olamaz çevresindekilere de hayatı zindan ederler. Hâsılı mutlu olup olmamak elimizde. Mutluluğu istemek ve bunu başarmamızlazım. Mutlu ol yeter. Vesselam.