EMPERYALİSTLER MOSKOVA’YA
1960 için Amerika’yı suçladık.
1970’lerde bu ülkede aynı silahla farklı fikirlere ait gençlerin vurulmasından, Amerika’yı suçladık.
“Bizim çocuklar başardı” notunun gittiği gün için Amerika’yı suçladık.
Gencecik insanların darağaçlarında sallandırılmasından Amerika’yı suçladık.
Kore için Amerika’yı suçladık, Afganistan için Amerika’yı suçladık.
Irak’taki yalanlar üzerine kurgulanarak yüzbinlerce insanın katledilmesinden Amerika’yı suçladık.
Ben kendimi bildim bileli kızgınım bunları yaptığı için Amerika’ya.
Dünya jandarmalığına soyunan ve 2. Dünya Savaşı sonrası kafasına göre bir dünya nizamı kurmak için harekâtlar çektiği için demediğimizi de bırakmadık.
Ve haklıydık da.
Avrupa kıtası ve sınır karakolu haline getirilen Türkiye, Sam amcanın çizdiği siyasetin içinde tutuldu.
Gerekirse kontrgerilla kullanılırdı.
Gerekirse yeşil kuşak icat edilirdi.
Yeri gelir satılık bir imam devletin içine sızdırılırdı.
Bunların hepsine eyvallah.
24 Şubat 2022 tarihinde bir şey oldu bu dünyada.
1945’ten bu yana tankların yürüyüşünü unutan yaşlı kıtada Ukrayna’nın doğusundan binlerce asker sınırı geçiverdi, istikamet Kiev’di.
İşgali “Donbass’ı kurtarma operasyonu” dedi Putin ve her sözünü emir telakki eden çevresi.
Trajikomik ama “Nazilerden kurtaracağım” dedi, gitti 1940’ta gerçekten Nazilerle savaşan Ukrayna gazilerini bombaladı.
Birleşmiş Milletler rakamlarına göre 9 bin 500 sivil katledildi.
Alışveriş merkezi bombaladı, hastane bombaladı hatta doğum evi bombaladı, evini savunan Ukraynalıları suçladı.
Ukrayna’nın iddiasına göre 30 binden fazla Rus evladı bu saçma savaşta hayatını kaybetti.
Peki yıllardır her saldırısında Amerika’ya demediğini bırakmayan bu ülkenin antiemperyalistlerinden birkaç cümle bekledik “ne yapıyorsun yoldaş” falan gibi mesela.
Ama ne oldu ölen çocuklar için gözyaşı döker dediklerimiz aslında nasıl aslında makul bir adam olduğunu ispatlamaya çalışıyorlar Putin’in.
Çocukların öldüğü hiçbir olay masum gösterilemez.
Irak’ta ölen Hüseyin’den ne farkı vardı Ukraynalı Leo’nun?
Ve burada Avrupa’nın enerjisiz kalma riskine rağmen bir zorbaya boyun eğmeyiz çıkışı son derece namuslu bir çıkış.
Bu akıl, yarın bir gün Azerbaycan veya Türkiye’ye yeniden göz dikerse ne diyecekler?
Bunun olmayacağını nasıl garanti ediyorlar?
Dünyanın Don Kişot’u olalım demiyorum.
Hatta arabuluculuk rolü barış isteyenler için bir umut ışığıdır.
Ama Türkiye eksen tartışmalarına dönerse, Doğu’nun, dediğim dedik insan haklarının akıllara bile gelmediği bu sistemlerden uzak durmalıdır.
Amerika’ya bu kadar çok antiemperyalist suçlamalarda bulunan güruh Rusya, Çin ve Kuzey Kore gibi ülkelerin ne yaptığına bir dönüp bakmalıdır.
Slogan 1970’lere ait; Komünistler Moskova’ya…
Bugün Moskova’da Komünizm yok ama o günleri yaşamış bir tek adam var.
Bölge coğrafyasını kendisinin sanıyor.
Onu bu kadar çok sevenlere bir çağrı da benden.
Emperyalistler, Moskova’ya.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.