BİZE HER YER DEPLASMAN
Evet, ligin perdesi aralanmıştı. İçerisinde bulunduğumuz süreçte Konyaspor için lig yeni başladı diyebilirim. Malumunuz, başarılı geçirilen bir sezonun ardından tatlı bir heyecanla Avrupa'da baş gösterdiğimiz dönemde tabiri caizse kendi ayağımıza sıkarak maalesef elendik. Bu serüvenin bu kadar kısa olacağını kimse tahmin etmezdi ki ülkemizi Avrupa'da temsil edecek takımlar arasından bu arenaya veda eden ilk takım olmanın da ayrı bir üzüntüsünü yaşadık. Uzatmanın, buraya takılı kalmanın elbette kimseye faydası ya da zararı olmayacaktır. Önümüze bakmanın fayda getireceğini bilerek ilk iki haftada hem sahaya hem de skora yansıyan sonuçlar bu tatlı heyecanın altında yatan sebeplerden en ciddisiydi. Nitekim bu vedanın ardından lige konsantre olmaya başladık. Lakin Konyaspor adına ciddi bir sorun daha vardı. Pek tabi olimpiyatların statta olmasının ardından deforme olan zeminde maç oynanamazdı. Hal böyle olunca önü açık şekilde temsilcimiz iç saha maçlarını da farklı bir zeminde oynaması gerekiyordu. Maalesef bu da Konyaspor için bir süre taraftarından uzak kalmak anlamına geliyordu. Pek tabi krizi fırsata çevirmek gerekirdi. Yakın tarihte, malum birçok badire atlatan temsilcimiz bir şekilde bunu da atlatması gerekiyordu ki şuan için krizin gayet iyi yönetildiğini düşünenlerdenim. Bu süreçte fikstürün verdiği şans ile iki beraberliğin ardından ligin yeni takımı İstanbulspor ile karşılaşmamız bizi kendimize getirdi. Pek tabi İstanbulspor müsabakası bizim için bir çıta değildi lakin bu sezonun farklı skorla alınan üç puanı olması sebebiyle ayrı bir değeri var elbette. Bu maçın ilk yirmi dakikası belirleyici oldu. Tutuk ve bir o kadar da maça kopuk başlayan takım kendini toparlayarak sonuca gitmesini bildi. Hani fikstür şansı demiştim, geçtiğimiz hafta şans dediğim durum tersine dönmüştü ki sırada Fenerbahçe vardı. Geçtiğimiz sezon arkadan gelip şampiyonluk yarışı içerisine dahil olan ve bir süre ciddi çekişme yaşadığımız Fenerbahçe, bu sezona gayet iyi başladı. Ayrıca şu ana kadar ligin en çok gol atan takımı ile yine ligin hiç gol yemeyen takımı arasında geçecek bir müsabaka olması sebebiyle de ayrı bir özelliği vardı. Bu sebeple zor olacağı aşikardı. Taraftar desteğini de tam olarak verememenin ayrı bir gerginliği olacaktı. Eskişehir'de oynanan müsabakada Fener, Konya deplasmanında, Konya ise Fener deplasmanında gibi bir görüntü ortaya çıktı. Ayrı bir parantez içerisinde her şeye rağmen, haftanın ilk gününde kilometrelerce yolu kat ederek takımını yalnız bırakmayan taraftara özel bir teşekkür etmek gerekiyor. Teknik Direktör İlhan Palut tarafından verilen ödev de saha içerisinde aşağı yukarı kabul görünce kendimize yine fikstür de hatırı sayılır bir yer bulduk. İlginçtir ki Fenerbahçe on kişi kaldıktan sonra değil de Adil'in kırmızı kartla oyundan atılmasının ardından takımın galibiyet adına çok daha doğru hamleler ile reaksiyon göstermesi hafızalarda bir süre yer edinecektir.
Son olarak sormadan edemeyeceğim. Uche Ikpeazu hakkında gerçekten ne düşünüyorsunuz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.