Hasan DURUCAN

Hasan DURUCAN

İSYAN ÇIKARACAK BİRİ VAR MI ORDA?

İSYAN ÇIKARACAK BİRİ VAR MI ORDA?

Ben bu hikayenin sonunu biliyorum. Evet, artık birçoğumuz bu hikayenin sonunu tahmin edebiliyor. Çünkü tekrardayız. Her sene, bir önceki sezonun tekrarını yaşıyoruz desem yanılmam. Hiçbir şey yapmayarak çok şey beklemek; neyse daha kalemi yeni oynatmaya başlarken dilimi kana bulamak istemiyorum. Hayır, aslında kızgın değilim. Sadece kırgınım. Benim gibi bu takıma yürekten destek veren binlerce taraftar gibi kırgınım. Gelinen noktada, son beş altı yıldır hep aynı senaryoyu yaşamak zorunda mıyız? Efendim? Duyamadım. Sessizlik elbette çözüm değil. Yok mu arkadaş aranızda bir tane isyan çıkaracak oyuncu? Hiçbir kulüp borçsuz değil. Standartın üzerinde stadımız var. İki maç kazansan evinde rahat 30 binin üzerinde seni alkışlayacak taraftarın da var. Ee ama öyleyse çıkıp sahada çatır çatır oynayacaksın. Daha geçtiğimiz hafta, kupada İskenderun'u gol yemeden üç farklı skorla geçtik. Tabelada skor avantajı vardı ama sahada oyun yoktu. Üç gün sonra İstanbul deplasmanında Başakşehir karşısında rakibe nazaran maçın büyük bir bölümünde sahada oyun anlayışı vardı ama skor tabelasına yansımadı, yansıtamadın. Sezon nerdeyse bitmek üzere ve biz hala sahada dengeyi yakalamış değiliz. Banko galip geliriz diye ümit ettiğimiz maçları kaybedip, opsiyonu olur; kaybederiz dediğimiz maçları kazanmışlığımız var. Kupada Umut Nayir gelip penaltıyı kaçıyor ama sonrasında bir gol atıp asist de yapıyor. Kaçırabilir pek tabi ama penaltı da bu derece lakayt kullanılmaz. Kullanılmamalıydı. Danijel Aleksic, eski takımına karşı adeta jest yaptı. Ben inanıyorum, bilerek isteyerek elbette olmadı ama o golü hatta golleri denk geldiğinde atıp, affetmeyeceksin. Bire birde çok güzel düşündün, topun altına da girdin ama ne yapıp ne edip o topu filelerle buluşturacaksın. Ya da boş kale önünde sana kazara çarpsa kaleye girip gol olacak topu vurarak tabiri caizse uzaya atmayacaksın. Kusura bakmayın ama 7 hafta kaldı. Malum, Recep Hoca maç sonrası konuştu. Yayıncı kuruluşa "Bizim adımıza son 7 maç kolay olmayacak. Evimizde son 4 maçın 3'ünü kazanmıştık. 7 maçın 4'ü evimizde. Hesaplarıma göre kalan haftalarda 3 maçı kazanmamız lazım. Bu puanları kazanmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız" şeklinde beyanat verdi ki bence ekran karşısında oldukça isabetsiz bir demeç oldu. Görünen köy elbette kılavuz istemez. Bugün Konya'da futboldan az çok anlayan ve yoldan geçen kimi çevirsen o da 3 maç kazanacaksın lige tutunabilmek için der. Hocanın iyi niyetinden de elbette şüphe etmiyorum ama yardımcınla veya öğrencilerinle antrenmanda konuştuğunu bu şekilde burada böyle ifade etmen yakışık almadı. Buğday ambarında değiliz ama büyük de camiayız. “Kardeşliğin başkenti, Mevlana diyarı Konya’mıza hoş geldiniz.” diye saygı ile karşıladığımız İskenderun taraftarı bile müsabaka sonunda "Konya kümeye" diye bağırıyorsa buradan nasıl bir ders çıkartılması gerekiyorsa çıkartalım. "Niyetimiz kimseyi kırmak değildir, şuradakini buraya koymak değildir, arada bir zülfüyâre dokunduk, tam yerine rast geldi manzara koyduk." şeklinde devam eden "Olacak O Kadar" repliğiyle ez cümle köşeye noktayı koyalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hasan DURUCAN Arşivi